Yilsonu yaklaşirken piyasalarda iyimser hava

Siyah 8, Amerikan bilardo oyununda en önemli toplardan biridir. Bu fikirle, iç mimari alanında, yola çıkan Emre Hazan, geçtiğimiz aylarda kendi ofisini Siyah 8 Design adıyla kurdu. Farklı üslubu, modern ve retro karması çizgileriyle mekan, ev ve ofis tasarımlarına yeni bir soluk getirecekNur ŞAUL BARAKAS

Ekonomi
9 Ocak 2008 Çarşamba
Suzi APALAÇİ DAYAN
YKB, Kıdemli Ekonomist

Yılsonu yaklaşırken, uzun süredir endişe yaratan bazı belirsizliklerin de ortadan kalkmasıyla birlikte, piyasalar oldukça olumlu bir havaya girdi. Geçen hafta, hem makroekonomik veriler açısından, hem de AB ve IMF ile ilişkiler açısından hareketli bir haftaydı. Kasım ayında AB Komisyonu’nun Türkiye’nin müzakere sürecine ilişkin verdiği tavsiye kararının ardından, geçen hafta ilk olarak AB ülkelerinin dışişleri bakanları, daha sonra da liderleri toplandı. 11 Aralık’ta yapılan dışişleri bakanları toplantısında, AB Komisyonu’nun tavsiye kararında bir değişiklik yapılmaması kararlaştırıldı. Bunun ardından, 14ᆣ Aralık’taki liderler zirvesinde de aynı yönde bir karar alındı. Sonuç olarak, bu karar Türkiye açısından çok olumlu olmasa da, bekleneden kötü bir karar çıkmaması ve alınan kararın piyasalar tarafından daha önce fiyatlara yansıtılmış olması nedeniyle, finansal piyasalarda olumlu bir havanın hakim olmasına yol açtı. Böylece, piyasalar üzerinde uzun bir süredir tedirginlik yaratan bir belirsizlik unsuru ortadan kalkmış oldu.
Geçen haftanın bir diğer önemli gündem maddesini, IMF İcra Direktörleri Kurulu’nun Türkiye’nin stand-by programının beşinci gözden geçirmesini onaylayarak 1.13 milyar dolarlık kredi dilimini serbest bırakması oluşturdu. Zaten olumlu bir hava mevcutken gelen bu haberler, söz konusu iyimserliğe destek oldu. Hafta içindeki bir diğer gelişme ise, Merkez Bankası Başkanı’nın 2007 yılı para ve kur politikasını açıklaması oldu. Bu açıklamada, gelecek yıl için belirlenen %4’lük enflasyon hedefinin korunduğu; ayrıca, Banka’nın dalgalı kur rejimi uygulamasına devam edeceği ve aşırı volatilite olmadıkça döviz piyasasına müdahale etmeyeceği duyuruldu.
Geçen hafta makroekonomik veriler açısından da zengin bir haftaydı. Pazartesi günü, ilk olarak yılın üçüncü çeyreğine (Temmuz-Eylül) ilişkin büyüme verileri, ardından da Ekim ayı cari işlemler açığı açıklandı. Büyüme rakamları, yılın üçüncü çeyreğindeki yavaşlamanın beklenenden fazla olduğunu gösterirken, cari işlemler açığı piyasa beklentileri doğrultusunda açıklandı. Her iki verinin de piyasalar üzerinde fazla bir etkisi olmadı. Son olarak, Cuma günü açıklanan Kasım ayı bütçe verileri de oldukça olumlu bir performansa işaret ediyor.
Yurtdışı piyasalarda ise, Salı günü toplanan FED Açık Piyasa Komitesi faizleri ard arda dördüncü kez değiştirmeme kararı aldı; ancak, enflasyon risklerinin devam ettiğini bir kez daha yineledi. Öte yandan, Cuma günü açıklanan ABD tüketici enflasyon verilerinin beklentilerden düşük açıklanması olumlu bir nokta olarak dikkat çekti.
Sonuç olarak, geçen hafta hem kurların, hem de faizlerin gerilediğini gördük. Kasım ayında 1.48 YTL seviyesinin de üzerine çıkan dolar kuru 1.41ǃ.42 seviyelerine gerilerken,uzun süredir %21 seviyesinin altına gerilemekte zorlanan faiz oranları nihayet bu seviyenin altına geldi. 8ᆣ Aralık tarihleri itibariyle karşılaştırdığımızda, dolar kurunun %0.9 düşüşle 1.435 YTL’den 1.422 YTL’ye gerilediğini görüyoruz. Bu dönemde, euro kuru ise paritedeki düşüşün de etkisiyle %2 gerileyerek 1.905 YTL seviyesinden 1.867 seviyesine geldi. 1 dolar ve 0.77 eurodan oluşan döviz sepeti ise YTL karşısında %1.4 düşüş kaydetti. Döviz sepetinin Kasım sonundan bu yana %2.4 gerilediği dikkat çekiyor. İkinci el bono ve tahvil piyasasında ise, en çok işlem gören kağıt olan 13 Ağustos 2008 vadeli tahvilin faizi 0.4 puanlık düşüşle geçen haftayı %20.99 seviyesinden kapattı.