Matan Baseter ile özdeşleşen bir isim

10 Aralık Pazar günü Matan Baseter Barınyurt`un onbeşinci yılında kurumla uzun seneler gönülbağı ile özdeşleşen bir hanımefendi ayakta alkışlandı. 60 yıl süreyle bu kurumdan destek alanların her zaman yanlarında olan iyiliksever insan Klara Perahya, kendisini bir hümanist olarak niteleyen dostları tarafından onurlandırıldıEster YANNİ

Toplum
9 Ocak 2008 Çarşamba
Hahambaşı Rav İsak Haleva, Cemaat Başkanı Silvyo Ovadya  Onursal Başkan Bensiyon Pinto, Rav Yeuda Adoni, Rav İzak Benveniste’nin  eşleriyle birlikte hazır bulundukları davete ayrıca Klara Perahya’nın kurum ve Şalom Gazetesi çalışma arkadaşları, Neve Şalom Sinagogu Vakfı Başkanı, dostları ve kurum pansiyonerleri katıldı.
Barınyurt Başkanı Viktor Ülçer yaptığı konuşmada: “Bu hafta, Barınyurt’un 15. yılı. Yardıma muhtaç insanlarımıza, ekonomik yardım, maddi manevi destek sağlamak amacı ile 1928’de kurulan Matan Baseter, zaman içinde yardımsever gönüllü bir hanım grubunun katılımı ile gücünü  arttırmış, barınma ihtiyacında olanlara da hizmet verebilmek için, yıkık dökük, eski bir okulumuzu onararak, 1 Aralık 1991 tarihinde Barınyurt’u hizmete sokmuştur.
11 pansiyoner ile açılan kapılar, bugün  yaşlı, özürlü veya ihtiyaçlı 80 pansiyoner barındırmakta ve ayrıca 145 aileye her ay, gıda paketi, maddi katkı ve sağlık yardımı yapılmaktadır.
Biz hizmet bayrağını devralanlar, bugünlere gelmek için olanaksızlara rağmen büyük işler başaran, Barınyurt’un gerçek mimarları, personel olmadan her gün kar-kış demeden gelen yemek pişiren pansiyonerlerle ilgilenen ihtiyaçlı aileleri ziyaret eden, bu ailelerin çocuklarına bizzat özel dersler vererek yetiştiren bu erdemli hanımlardan, duayenimiz Klara Perahya’ya en büyük destekçisi değerli eşi Eli Perahya’ya, hem teşekkür etmek, hem de Klara’ya ‘bak çabaların boşa gitmedi; senden öğrendiklerimizle, aldığımız ışık ile yolunda devam ediyoruz’ mesajını vermek için bir aradayız. (…) “Sen ve sevgili Eli Perahya, çok çalışkan, çok üretken, çok eğitici olduğunuz kadar, ön plana çıkmayı sevmeyen, sessiz birer nefersiniz. ancak, size olan sevgimizi, onurunuza düzenlenen günle tüm sevenleriniz ve emek verdiklerinizle paylaşma isteğimizi hoşgörüyle karşılayacağınıza inanıyorum. bizlere her konuda örnek olmaya daha uzun seneler devam etmenizi yürekten diliyorum” dedikten sonra kendisine kurum adına bir plaket sundu.
Neve Şalom Vakfı Başkanı Jojo Nasi konuşmasına Klara Perahya ile tanışmasını aktararak başladı: “21 yaşındaydım bir Pazar günü öğlen sularında bir hayır kurumumuzda ‘Madam Baseter’ diye bir hanımefendinin paket dağıtımı için yardıma ihtiyacı olduğunu söylediler. Ben de iki arkadaşım ile birlikte babalarımızın arabalarına atladık ve gittik.  Vardığımızda önümüzde kısa boylu, yerinde durmayan, son derece enerjik ve heyecanlı ama lider ruhlu bir hanımefendi ve dağıtılmayı bekleyen 200냴 tavuk duruyordu. (…) O gün akşam saat dokuz buçuk ona kadar bizimle beraber Karaköy, Şişhane sokaklarında dolaşmakla kalmadı, bizimle beraber her aileyi ziyaret etti. Bir küçük hatırlatma bu semtlerdeki  binalarda asansör yoktur. Tabi bu arada hanımefendinin adının da Madam Baseter olmadığını öğrenmiş olduk…
(…) Klara Perahya’nın kişiliğini yaptıklarını burada kısaca anlatmaya imkan yok. Siz ve arkadaşlarınızın çabaları sayesinde ortaya çıkan Barınyurt, Neve Şalom Vakfı’nın en büyük övünç kaynağıdır. Yaptıklarınız ve cemaatimize katkılarınız için siz ne kadar teşekkür etsek azdır. (…) Arkadaşlarıma ve cemaatimizin gençlerine örnek alabilecekleri bir yaşam biçimi sunduğunuz için de ayrıca teşekkür etmek istiyorum.” dedikten sonra kendisine plaketini verdi.
Cemaat Başkanı Silvyo Ovadya çocukluğunda Madam Perahya adından söz edildiğinden daha sonraları da Şalom’da gönül verdiği Judeo Espanyol dilinde “Proverboz i Diçaz” kitabının hazırlanma aşamalarından anımsadığını aktardı. Eşi Eli Perahya ile Sefarad kültürünü yaşatma çabalarıyla  uluslararası boyutta akademisyenlerle yaptıkları çalışmalardan   söz etti.
“Hayır kurumlarında 50ᇐ yıl çalışmak, karşındakini anlayarak, onları düşünerek, incitmeden  yapmak kolay değil. Klara Perahya’nın adını  yardımseverlikle özdeşleştirmek gerekir” sözlerinin ardından  cemaat yönetimi adına Perahya’ya bir plaket sundu.
Hahambaşı Rav İsak Haleva ise  gördüğü bu tablodan çok etkilendiğini belirterek başladığı konuşmasında cemaat içinde benzer yardım kuruluşlarında gördüğü ahenkli çalışmalardan gurur duyduğunu ifade etti. İnsanların acılarını paylaşmanın, ihtiyaçlıya yardım elini uzatmanın Yahudi dinindeki önemini vurguladı.  Klara Perahya’nın yaşam felsefesinden bir alıntıyla sözlerine son veren Hahambaşı Rav Haleva, iyi dileklerini sundu.
Matan Baseter -Barınyurt  Halkla İlişkiler sorumlusu Çela Zakuto aile bireylerinin ve çalışma arkadaşlarının kaleme aldığı yazıların bulunduğu bir dosyayı kendisine hediye etti. Daha sonra Barınyıldızlar, pansiyonerler adına ve personel adına Perahya’ya buketler verildi.
Konuşmasını Judeo Espanyol dilinde yapan Klara Perahya  öncelikle günün gerçekleşmesinde emeği geçenlere  teşekkür etti: “Bulunduğumuz bu güzel bina 17 yıl önce penceresiz, çatısız iki yangın atlatmış eski bir okul binasıydı.  Barınyurt ; Başkan Cina Frayman ve Başkan yardımcısı İzak Bardavit önderliğinde ve tüm Matan Baseter üyeleri tarafından oluşturuldu. Bu arada Bensiyon Pinto ile İzak Fis’in ve yardımseverlerin katkılarını da unutmamak gerek.
Başka birkaç kişiden daha söz etmem gerekir, Naim Güleryüz  yaklaşık 40 yıl önce Matan Baseter’in yenilenmesini gerçekleştirenlerden olup   aynı zamanda Barınyurt’un  kurulmasında da katkısı oldu. Rafael Torel’in ise binanın ilk iki katının onarılması için gerekli maddi desteğin bulunmasındaki katkılarını ve onarımın geri kalan bölümlerinin sorumluluğunu üstlenen Nesim Hason ile halen kurumun daha konforlu bir yuvaya dönüşmesi için sürekli çaba harcayan  hayırseverleri de unutmamamız gerekiyor.
Tüm bu isimlerin yanı sıra rahmetli  Ester Tani ve Röne Veissid’i de anımsamadan edemeyiz.
Bu plaketleri tüm bu isimler ve sizler adına alıyorum” dedi.
Konuşmaların ardından Seyfi İşman’ın hazırladığı barkovizyonda Ceni Franko, Naim Güleryüz ve Esti Saul  anılarını paylaştı, Perahya’nın özgeçmişi aktarıldı.
Eli Meriç ve Yavuz Hubeş’in müzikleri güne renk kattı. Daha sonra kokteyle geçildi.