Hakkında en çok haber yapılan haber kanalı El Cezirenin doğuşu Arap dünyasında olağan olmayan bir olayla, Katar emirinin 1995 Kasımında İsviçrede tatilde olduğu sırada, oğlu tarafından tahttan indirilmesi ile başlar. 1950 başkent Doha doğumlu yeni Emir Şeyh Hamad Bin Khalifa Al Thani, İngilterede Royal Military Academy Sandhurstte eğitim görmüş liberal ve yenilikçi yeni bir kuşağı temsil eder. Kansız bir darbe ile dünyanın en zengin 11. ülkesinin yönetimini devralan Emir Hamad, emirliğin hazinesini Katarın modernleştirilmesi için kullanmaya başlar, yeni bir anayasa hazırlatır, kadına seçme ve seçilme hakkı verir. Emir Hamad ın en dikkat çekici kararı ise Arapça yayın yapan bir haber kanalının kurulması emridir.
Arapçada ada ve yarımada anlamına gelen El Cezire (Al Jazeera) 1996 yılında Emir Hamadın finansal desteği ile kurulur. Emir Hamad kanalın beş yıllık bütçesi olan 150 milyon doları peşin olarak öder. Buna karşılık Emirin tek isteği vardır: mevcut Arap kanallarından farklı olarak haber kanalının hükümet ve ülke yöneticilerinden bağımsız bir yayın politikası izlemesi. Emir ayrıca beş yılın sonunda kanalın kendi kendini finanse edecek duruma gelmesini arzu ettiğini bildirir.
Emir Hamad El Cezire kanalının kurulması emrini verirken aynı zamanda Arap ülkelerinde hükümetin sansür kaynağı olan enformasyon bakanlığını da fesheder. Emir 1997 yılındaki bir konuşmasında bu konudaki düşüncesini şu sözlerle açıklar: Eleştirinin iyi bir şey olacağını düşünüyorum. Bazı hükümet görevlilerinin rahatsızlığı bu yeni özgürlüğün karşılığında küçük bir bedel olacaktır.
Yayın hayatına başlarken El Cezirenin Emirin maddi ve manevi desteği dışında iki önemli avantajı oldu. Birincisi, 1989 yılında aynı hedeflerle kurulan fakat kısa sürede Suudi yönetiminin propaganda kanalı haline gelip ana amacından sapan Suudi Arabistan kökenli MBC kanalının tecrübeleri, ikincisi ise BBCin bölgedeki başarısızlığı oldu. İngiliz BBC kanalı 1994 yılında Arap dünyası için bir haber kanalının eksikliğini fark edip Arapça bir televizyon kanalı kurmaya karar verdi. Bu karar doğrultusunda BBC, 1995 yılında Suudi Orbit Habercilik şirketi ile Orbitin ana Ortadoğu kanalı için Arapça haber yayını yapabilmek için antlaşma yaptı ve kadrosunu kurdu. Fakat BBC talep ettiği yayın özgürlüğünü Suudi Arabistanda elde edemedi. Nisan 1996da Suudi Arabistandaki insan hakları ihlali ile ilgili hazırladığı bir belgeselde bir suçlunun idam edilme görüntülerinin yayınlanması üzerine Orbit şirketi BBC ile olan antlaşmasını feshetti, Arapça yayın yapan BBC kapatıldı. Birkaç ay sonra Kasım 1996da kurulan El Cezire televizyonu BBCnin tüm kadrosunu transfer ederek güçlü bir şekilde yayın hayatına başladı.
El Cezire, ilk yıllarında izleyici sayısını arttırmak amacı ile Arap ülkeleri ve yönetimleri ile ilgili ihtilaflı konularda programlar yayınladı. Suudi Arabistan, Kuveyt, Bahreyn, Katar yönetimlerini eleştirdi, Suriyenin Lübnandaki çıkar ilişkilerini ve Mısırın adalet yapısını tartıştı. Birçok ülkede eleştirilen El Cezire ilk önemli başarısını 2000 yılında Lübnan sivil savaşı ile ilgili hazırladığı belgesel ile kazandı. El Cezirenin habercilik anlamında ilk uluslar arası başarıları ise Aralık 1998 Afrikada ABD büyük elçiliklerine yönelik saldırıdan hemen sonra, Usame Bin Ladin ile yaptığı görüşmesi oldu. İkincisi ise Ocak 1999da Çöl Tilkisi operasyonu çerçevesinde İngiliz ve Amerikan bombardımanı sonrasında Saddam Hüseyin ile görüşmesi oldu. Birçok Arap ülkesinde izlenmeye başlanan kanal 11 Eylül 2001 saldırıları sonrasında yayınladığı Usame Bin Ladin ve diğer El Kaide liderlerinin görüntüleri ile asıl patlamasını gerçekleştirdi. El Cezirenin başarısını gören Suudi yatırımcılar 2003 yılının ortasında rakip bir kanal kurmaya karar verdiler: El Arabiya.
Ortadoğunun tek bağımsız televizyon kanalı olduğunu iddia eden El Cezire, beş yılın ardından 2001 yılında reklam gelirleri ile ayakta durmayı başaramadı ve Katar Emiri Hamad kanalı her yıl 30 milyon dolar finanse etmeyi kabul etti. El Cezirenin diğer gelir kaynaklarını ise reklamlar, kablolu yayın üyelik ücretleri, kanallar arası haber anlaşmaları ve haber satışları oluşturuyor. Rus gazetesi Pravdaya göre El Cezire Bin Ladinin konuşmasının dakikasından 20.000 dolar kazandı. Gelirinin arttırmak için farklı stratejiler deneyen El Cezire kendi başına ayakta durmak istiyor. Aliağa Ticaret Odası Başkanı ve TOBB Ticaret Odaları Konsey Üyesi Adnan Saka, El Cezire'nin 2006 yılı sonuna kadar Türk firmalarının reklamlarını ücretsiz olarak yayımlayacağını açıkladı.
El Cezire ve Emir Hamad bağımsızlıklarından gurur duysalar bile taraf tutmak ve yanlı haber yapmakla bir çok kez suçlandılar. Kanal, ABD yönetimi tarafından özellikle Irak savaşı ve Filistin intifadası sırasında çok eleştirildi. Bağlı olduğu Katarı da çok etkileyen bu eleştirilere rağmen Katar ve Emir Hamad ABD yanlısı olduklarını Irak savaşında ABDnin askeri karargahını kullanmasına izin vererek gösterdiler. 2003 yılında Katar Iraka karşı ABDnin ana roket fırlatma bölgelerinden biri oldu.
El Cezire, Ortadoğu ülkelerinden hatta ana merkezinin bulunduğu Katar ile bile belli dönemlerde problemler yaşadı. Katar ile ilgili iki önemli haberi atlamış olması El Cezirenin kendi ülkesinde sertçe eleştirilmesine sebep oldu: Al Ghafranın vatandaşlıktan atılması ve Katar ile İsrailin gelişen politik ilişkileri. Cezayir hükümeti El Cezirenin faaliyetlerini yabancı basın kanununun düzenlenmesi için temmuz 2004te durdurduğu resmi açıklamasını yapmasına rağmen asıl neden siyasi tartışmaları ekrana taşıması idi. Hatta birçok Cezayir şehrinde, El Cezirenin Cezayir askerleri ile ilgili belgeselinin yayın saatinde, elektriklerin kesildiği de bilinen bir tesadüf. Bahreyn hükümeti El Cezirenin yayın politikasını İsrail yanlısı ve Bahreyn düşmanı olarak tanımladı ve Mayıs 2002de ülke içinde bulunan El Cezire ofisini kapattı. 2004te Bahreyn ve Katarın ilişkileri düzelince El Cezireye de Bahreyn içinde çalışma izni çıkmış oldu. Eylül 2003te Irak geçici hükümeti etnik çatışmayı arttırdığı nedeni ile El Cezire ve El Arabiyanın yayınlarına yasak koydu.
El Cezire muhabiri Taysir Allouni 5 Eylül 2003 tarihinde El Kaide örgütüne destek olma suçlaması ile İspanyada tutuklandı. 11 Eylül saldırıları sonrasında Usame Bin Ladin ile röportaj yapan Allouni, El Kaidenin finansal kuryesi suçlaması ile 26 Eylül 2006da tutuklandı. 11 Eylül sonrası El Kaide Lideri Usame Bin Ladin ve yardımcısı Süleyman Abu Ghaithin saldırı amaçlarını savundukları konuşmalarını yayınlaması ile ABD hükümetince teröristlerin propagandasını yapmakla suçladı. El Cezirenin hiçbir ekleme yapmadan sadece konuşmaları yayınlaması ve daha sonra birçok ABD televizyon kanalının bu konuşmalardan bazı bölümleri yayınlamalarına rağmen El Cezire, El Kaidenin kanalı olarak anılmaya başlandı. Mart 2003te El Cezire muhabirlerinin New York Borsasının içinden canlı yayın yapma izinleri iptal edildi.
New York Times 1999 yılında El Cezireyi Ortadoğunun en özgür ve en çok seyredilen kanalı ilan etti. 11 Eylül 2001 öncesi ABD hükümeti tarafından yaptığı bağımsız gazetecilik nedeni ile övülürken, bu tarihten sonra Amerikan karşıtı yayınlarının artması ile sıkça eleştirildi. ABD yönetimi tarafından 'şiddeti kışkırtmak' ve 'Kaide'nin sözcüsü' olmakla suçlanan El Cezireye rakip olması amacı ile 2004 yılında ABD hükümetinin desteklediği Al Hurra kanalı kuruldu. New York Times haberine göre ABD Başkanı George Bushun baskısı nedeni ile 20 Ocak 2005te Katar Hükümeti El Cezireyi satışa çıkardı. ABD politikalarından beslendiğini kabul eden El Cezireden Mahir Abdullah bir röportajda kendisine ABD'nin Irak'taki varlığını nasıl değerlendirdiğini sorulması üzerine, "Aslında ABD ile de yapamayız, ABD'siz de. Yalnız şundan emin olun ABD bölgeden giderse El Cezire biter" diyerek cevapladı.
22 Kasım 2005 The Daily Mirror gazetesinin haberine göre ise ABDnin El Cezirenin Dohadaki ana merkezini bombalamayı planladığı iddiası ortaya atıldı. İddia olarak kalan bu haberin aksine Kabul ofisi 2001de bombalanmıştı. Bağdat ofisine isabet eden bir misil sonucunda ise bir gazeteci öldü. 2001de Afganistanda tutuklanan El Cezire kameramanı ise işlediği suç açıklanmadan tehdit unsuru olarak nitelendirilip halen Guantanamoda bulunuyor.
2004 yılında El Cezire batılı rehineleri esir almış maskeli teröristler ile ilgili videolar yayınlanmaya başladı. Genelde kaçıranların hazırladığı yazıyı okuyan veya hayatları için yalvaran rehinelerin görüntüleri tüm izleyenleri rahatsız etti ve El Cezire bir kez daha eleştirilere maruz kaldı. El Cezire bu konudaki savunması ise kaçırılan kişilerin ailelerinin ve ilgili ülkelerin de mesajlarının yayınlandığı ve bu sayede birçok rehinenin kurtulduğu yönünde.
Günümüzde El Cezire yine çok konuşuluyor fakat bu sefer sebep yaptığı haberler veya ofislerinin kapatılması değil. Bu sefer büyüme hızı ve transferleri ile kendinden konuşturuyor. Günümüzde El Cezire artık dünya kanallarına rakip olmaya başladı. Arapça yayın yapan ana haber kanalı dışında El Cezire grubuna bağlı şu televizyon kanalları mevcut: El Cezire Spor, El Cezire Canlı, El Cezire Çocuk ve 15 Kasım 2006 tarihinde yayın hayatına başlayan El Cezire İngilizce. Önümüzdeki aylarda El Cezire Urduca ve El Cezire Belgeselin de yayın hayatına atılacağı açıklandı. Şu an deneme yayınına başlanan Urducadan sonra bunu Fransızca, İspanyolca ve Türkçe yayınların izleyeceği söyleniyor. Hakkında birçok haber ve araştırılma yapılan El Cezireyi konu alan bir belgesel de hazırlandı. 2004te gösterime giren kumanda odası (Control Room ) ABDde gişe rekorları kırdı.
El Cezire kanal çeşitliliği kadar haber ağlarını da genişletiyor. Şubat 2002de maddi desteğini ABD karşıtı Venezüella Devlet Başkanı Hugo Chavez'den alan Latin Amerikanın CNNi olarak anılan Telesur ile El Cezire işbirliği anlaşması imzaladı. 2003 yılında El Cezire İngilizce haber yapan ilk gazetecisini transfer etti. İngiltere siyasi hayatının nabzını tutan BBCde Bugünün Programı adlı haber programının yapımcısı olan Afshin Rattansi El Cezirenin teklifini kabul etti. Ekim 2005te ise İngilizce kanalına BBC'nin duayeni Sir David Frost'u transfer etti. Ortadoğu'dan 24 saat İngilizce yayın yapacak ilk haber televizyonu olacak El Cezire İngilizce'de program hazırlayacak olan Sir David Frost, son yedi ABD Başkanı ve son altı İngiltere Başbakanı ile söyleşi yapan tek gazeteci. İngilizce konuşan bir milyar izleyiciye ulaşma hedefindeki El Cezire ayrıca CNN'de 'Soru ve Cevap' programını hazırlayan Riz Khan'ı, Tribune gazetesi editörü Mark Seddon, ITV kanalı haber direktörü Steve Clark, ITN kanalı editörü John Pullman ve BBC yöneticisi Paul Gibbsi de kadrosuna dahil etti. El Cezirenin İngiltere'nin First Lady'si Cherie Blair'in üvey kardeşi Lauren Booth'la da görüşmeleri sürüyor.