Türkiye - İsrail İş Konseyi’nden bahseder misiniz? Ne zaman başkan seçildiniz?Türkiye – İsrail İş Konseyi, 13 yıl önce Türkiye ile İsrail arasında ticari ilişkilerde bulunan ve işbirliği yapan şirketlere yardım amacıyla kuruldu. İsrailli şirketlerin, Türkiye’deki bir nevi temsilcileri konumunda bulunan konsey, çoğu zaman iki ülke arasındaki ticari problemlerin çözümüne de ön ayak oldu. Konsey’in Türkiye’deki DEİK ve diğer kurumlarla ortak çalışmaları ve faaliyetleri oluyor. Dört ay önce seçimler gerçekleşti ve ben başkan seçildim.
Daha önce bu konseyde yer aldınız mı? Yönetim Kurulu’nda yer almadım sadece bu konseyin üyesiydim. Ama Türkiye ile 1989 yılından beri iş birliği içinde olan bir şirketin başındayım. Zamanla içeriği değişen şirketlerim oldu. Ancak son on sene içinde sadece bu konseydeki işlerime odaklandım.
Türkiye, dünyaya açılınca uluslararası ticarete yöneldim. Türkiye’de çalıştığım şirketler benden yardım istediler, buradaki denklerini buldum. Zamanla İsrail’deki şirketler de Türkiye ile işbirliği ve fabrika kurmak için bana danıştılar ve bu işi geliştirdim. Konsey’in Yönetim Kurulu, bu kurumun daha ticari bir şekilde çalışması için benden aday olmamı istedi. Ve başkanlık dönemim bu şekilde başladı.
Konsey, üyelerine ne gibi hizmetler sunuyor? Konsey, üyelerine iş birlikleri hakkında bilgi vermek ve bu bilgilerin geliştirilmesini sağlayarak yeni imkânlar yaratmayı prensip edinmiştir. Bununla birlikte, stratejik güvenliği sağlamak, Türkiye ve İsrail’deki iş liderlerini bir araya getirmek, lojistik ve büyük işletmelerde karşılıklı ticari ve endüstriyel işbirliğini oluşturmak, İsrail ve Türkiye’de geniş katılımcı yelpazesiyle seminer ve konferanslar düzenlemek ve sosyoekonomik ve siyasi gelişmelerden üyeleri haberdar etmek konseyin üyelerine sağladığı hizmetler arasında yer alır.
Şu anda konsey dışında hangi işle uğraşıyorsunuz? Tekstildeki ortaklıklarım devam ediyor ama bunun yanı sıra İsrail’deki holdingleri temsilen, onların buradaki işlerine bakıyor, ortaklıklar konusunda yardımcı oluyorum.
En çok hangi sektörde gelişmeler yaşandı?
Sektör bazında öncelikle sanayi alanında gelişmeler yaşandı.
Sanayinin hangi kollarında açılımlar oldu? Tekstil, inşaat, endüstri alanlarında birçok işbirliği gerçekleşti. Türkiye’ye yatırım yapıldı.
Daha çok hangi dallarda yatırımlar var? Türk şirketleri ile sinerji aranır. Bundan 10 sene önce Türkiye’de endüstri daha ucuzdu. İsrail’de fabrikalarını kapayanlar Türkiye’de fabrika açtılar gerek ortaklıklarla gerekse komisyon bazında çalıştılar. Son zamanlarda Türkiye pahalılaştı. Bu nedenle İsrailli girişimciler Çin’e gibi ucuz üretim yapan ülkelere yöneldiler ama hala burada kalanlar var. Çünkü Türkiye’nin bir cazibesi var; gerek jeopolitik konumu ve kültürel yakınlığı açısından, gerekse küçük miktarlarda yüksek kalitede malı çabuk sevk etme olanağı açısından Türkiye’nin yeri ayrıdır.
Ticari sinerji işbirliğinin güçlenmesi açısından önemli bir etken olmuştur. Türkiye ile İsrail arasında serbest ticaret ve gümrük anlaşması yok. Aynı şekilde İsrail ile Avrupa’da yok.
İsrail Amerika ile Free Zone bazında çalışır. Bunları kullanarak da birçok ortaklıklar masaya taşınıyor. İsrail’de üretilen mallar Amerika’da gümrüksüz satabiliyor. İsrail Avrupa için ürettiğini Türkiye’de de gümrüksüz olarak satma şansına sahiptir. Pazarlama ağları birleştirilince büyük kazanç elde edilir.
Plastikte de bu tarz yatırımlar var. Bu genel sinerjidir. Son senelerde telekomünikasyon software üzerinde çalışmalar var. Türkiye pazarı yeni fikirlerle genişleme çabasında. Amerika – İsrail ortaklı şirketler ise Türkiye’de pazar arayışı içindeler. Bilişim telekomünikasyon daha da gelişebilir. Yatırımcılara yeni kapılar açar.
İthalat - İhracat nasıl gelişiyor? Hangi alanlarda gelişmeler söz konusu? Limanların kullanımından söz eder misiniz? Son senelerde büyük gelişme gözleniyor. Özellikle hammadde alımlarında artış var. Türkiye’nin İsrail’e ihracatı, İsrail’den ithalatından daha büyüktür. Limanlara gelince, Türkiye ile İsrail arasında liman kullanımında bir sorun yaşanmıyor. Ancak, Ortadoğu olarak konuya değinecek olursak, bu bölgede yer alan ülkelerin Hayfa ve Ashdod limanlarından yararlandıklarının altını çizmek gerekir. Bu limanlar enerji alanında gelecekte daha sık kullanılabilecek limanlar arasında yer alıyor.
MENAŞE KARMON Kimdir ?
1946 İstanbul doğumlu, asıl soyadı Karmona. 1964 Saint Benoit lisesi mezunu
İsrail’de askerlik görevinden sonra Kudüs İbrani Üniversitesi Ekonomi ve Sosyoloji bölümlerinden mezun oldu ve aynı üniversitede Ekonomi ve İşletme bölümünde yüksek lisans yaptı.
Beş yıl Maliye Bakanlığı’nda çalıştıktan sonra, İsrail’in en büyük bankası Bank Hapoalim’de Genel Müdür Yardımcısı olarak 5 yıl görev yaptı.
1980ᇨ yılları arasında İsrail’in en büyük sigorta şirketi Migdal’da Genel Müdür Yardımcılığı, ardından Genel Müdür görevini üstlendi.
1985’ten beri uluslararası hammadde ve makine ticareti yapan bir şirketin sahibi olarak faaliyet gösteriyor. Türkiye ile ticari işbirliği konusunda etkin olmaya başladığı 1990’dan bugüne dek iki ülke arasında işbirlikleri, şirket kuruluşları ve şirket alım satımlarında faaliyet gösteriyor.
