Lieberman`dan ‘Kibris Modeli` önerisi

İsrail Hükümeti`nin yeni üyesi Lieberman, güvenliğin ancak Filistinliler ile İsraillilerin yaşadığı bölgelerin birbirinden ayrılması ile sağlanabileceğini belirtti. Kıbrıs`ta olduğu gibi iki halkın farklı bölgelerde yaşaması gerektiğini savunan Lieberman, birçok kesimden tepki aldı

Toplum
9 Ocak 2008 Çarşamba

Aşırı sağcıların İsrail’de koalisyona ortak olmasının üzerinden sadece bir hafta geçmesine rağmen, Başbakan Yardımcısı Avigdor Lieberman, yaptığı açıklamalarla ülkenin gündemine oturmayı başardı. Lieberman, İsrail topraklarında yaşayan Yahudilerle Arapların yaşadıkları alanların fiziksel olarak ayrılması gerektiğini belirtti. Lieberman’ın açıklaması, partisinin hükümete katılmasının ardından Filistinlilerle barış görüşmelerinin sağlanamayacağı ve İsrail’in Arap vatandaşları ile olan ilişkilerinin daha da bozulacağı yönündeki görüşleri güçlendirdi.
Avigdor Lieberman, İsrail Radyosu’na verdiği bir demeçte, İsrail ile Filistinliler arasında barış sağlanması için hiç umut olmadığını bu nedenle iki halkın fiziksel olarak ayrılmasının en iyi çözüm olduğunu dile getirdi. Lieberman, Batı Şeria yakınlarındaki Arap köylerinin, buradaki Yahudi yerleşim birimlerine karşılık, Filistinlilere verilmesini ve buna bağlı olarak nüfuslarında yer değiştirmesi gerektiğini savundu. Lieberman, ancak bu sayede Yahudi Devleti’nin topraklarının ve halkının homojen olabileceğini vurguladı.
Kabinenin yeni üyesi, %20 azınlık oranı ile İsrail’in “iki ulusun” yaşadığı bir ülke haline geldiğini, bu yöntemle Siyonist Yahudi ülkesine yeniden kavuşulabileceğini dile getirdi.
“Burada sorunun kaynağı bölge, işgal veya yerleşimciler değil. Sorunun kaynağı iki halkın ve iki dinin arasında. Dünya üzerinde iki halkın-iki dinin birlikte yaşadığı nereye bakarsanız bakın, eski Yugoslavya veya Kafkasya, ya da Kuzey İrlanda, aynı mücadeleyi görürsünüz.”
Lieberman bu konuda savunduklarını Kıbrıs ile örneklendirdi; “Eskiden adada Ortodoks Rumlarla, çoğunluğu Müslüman olan Türkler bir arada yaşadığında kan ve terör eksik olmazdı. 1974 yılından itibaren Türkler adanın bir bölümünde, Rumlar ise diğer bölümünde yaşamaya başladılar. O tarihten beri adada istikrar ve güvenlik var.Barış yok ama güvenlik var.”
Lieberman’ın Yisrael Beiteinu Partisi, geçtiğimiz hafta sallantıda olan koalisyon hükümetine on bir sandalye ile katıldı. Bu katılım, barış yanlıları ile İsrailli Arapların tepkisine neden oldu. Bazı kesimler Lieberman’ı Avusturya’nın Haider’i, Fransa’nın Le Pen’i ile aynı kefeye koyuyorlar.
İsrail Başbakanı Ehud Olmert ise Lieberman’ın görüşlerinin hükümetinin resmi görüşleri olmadığını açıkladı. Başbakan, “Lieberman, Arap vatandaşlar için eşit hakları savunduğumuzu biliyor. Ben başbakan olduğum sürece hükümetin politikaları da bu yönde olacaktır” dedi.