Haymi BEHARAşırı sağcı Yisrael Beiteinu Partisi`nin hükümet koalisyonuna katılması İşçi Partisi`ni ikiye böldü. Oylama sırasında Lieberman liderliğindeki Yisrael Beiteinu (Evimiz İsrail)`in hükümete girmesini kabul edenlerle karşı çıkanlar arasında sert tartışmalar yaşandı. Kültür ve Spor Bakanı Ofir Pines-
Başbakan Ehud Olmert başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu, aşırı milliyetçi Yisrael Beiteinu Partisi’nin koalisyona katılmasını onayladı. Olmert liderliğindeki Kadima Partisi seçim sonrası, solcu İşçi Partisi ve dinci Birleşik Tevrat Yahudiliği Partisi ile bir ulusal birlik hükümeti kurmuştu. Alınan bu karar Yisrael Beiteinu'nun hükümete katılması ve Başbakan Ehud Olmert'in parlamentoda önemli bir çoğunluğa sahip olması anlamına geliyor. Bu şekilde Başbakan Olmert’in Lübnan Savaşı sonrasında yaşanan siyasi çalkantıları bir ölçüde aşarak kabineye istikrar kazandıracağı gözlemleniyor. İsrail Başbakanı Ehud Olmert’in imza attığı koalisyon protokolüne göre, Avigdor Lieberman, Başbakan Yardımcılığı görevi ile Başbakanlık’ta Stratejik Tehditler Bakanlığı görevini üstlenecek.
İşçi Partisi’nden bazı kesimlerin Evimiz İsrail Partisi’nin koalisyona katılmasına olumlu bakmasına karşın Ofir Pines-Paz’ın öncülük ettiği bir grup ise bu duruma şiddetle karşı çıkıyor. Protokolün imzalanmasını takiben toplanan İşçi Partisi Merkez Yönetim Kurulu’nun bin üyesi, uzun tartışmalardan sonra partilerinin koalisyonda kalması yönünde karar verdi. Kültür ve Spor Bakanı Ofir Pines-Paz önderliğinde toplanan muhalif grup ise partinin derhal koalisyondan ayrılmasını talep etti. Parlamentodaki 120 sandalyeden 19’una sahip olan İşçi Partisi Bakanı Pines-Paz, “Lieberman’ın Stratejik Tehditler Bakanı olarak atanması İsrail için iyi bir karar değildir ve İşçi Partisi böyle bir manevraya razı olmamalı” dedi.
Peretz tutum değiştirdi
Olmert ile Lieberman arasında yapılan koalisyon görüşmeleri sırasında İşçi Partisi Lideri ve Savunma Bakanı Amir Peretz, partisinin Liberman’ın hükümete katılmasına karşı çıkacağını açıklamıştı. Peretz, Başbakan Ehud Olmert’le yaptığı görüşmede, lideri olduğu İşçi Partisi ile Yisrael Beiteinu Partisi arasında büyük görüş farklılıklarının bulunduğunu ve iki parti arasında koalisyon imkanının bulunmadığını belirtmişti.
Ancak İşçi Partisi üyelerinden yapılan koalisyondan çekilme çağrılarının artmasından sonra Peretz, koalisyondan ayrılmanın 2007 Mayısı’nda yapılacak parti kurultayında kendisinin yeniden seçilme şansını düşüreceği için karar değiştirerek hükümette kalma yönünde oy kullandı. Kültür ve Spor Bakanı Ofir Pines-Paz ise Yisrael Beiteinu’nun hükümete katılmasının onaylanmasını takiben görevinden istifa etti.
İşçi Partisi Merkez Komitesi’nin yaptığı toplantıda Peretz, Lieberman’ı kast ederek ‘Aşırı görüşleri olan bir adamdan söz ettiğimiz kesin, koalisyon içinde kalarak uç söylemlerini gerçekleştirmesini engelleyeceğiz’ diyerek pozisyonunu savundu. Peretz, Merkez Komite üyelerine çağrıda bulunarak partinin hükümette kalmasından yana oy kullanmalarını talep etti. ‘Bu şekilde Suriye ve Filistin Özerk Yönetimi (FÖY) ile barış sürecinde ilerleme sağlanması için katkıda bulunacağız’ dedi. Bakanlık yaptığı hükümet üyelerine seslenen Peretz ‘Sizi Suudi Barış Planını, tekrar değerlendirmeye ve kalıcı bir barış yolunda adım atmaya çağırıyorum’ dedi.
İkinci Lübnan Savaşı sırasında savunma bakanı olarak ordunun etkisi altında kaldığı ve süreci iyi yönetemediği şeklinde eleştirilere maruz kalan Amir Peretz’in parti içindeki en büyük iki rakibi Şin-Bet eski Başkanı Ami Ayalon ve eski Başbakan Ehud Barak. İşçi Partisi içinde yapılan kamuoyu yoklamaları asker kökenli bu adayların olası bir seçimde Peretz’i koltuğundan edeceğini gösteriyor.
Lieberman nüfus değişimi istiyor
Yisrael Beiteinu Lideri Lieberman, sert söylemi ve katı tutumuyla tanınıyor. Avigdor Lieberman liderliğindeki Yisrael Beiteinu, geçmişte İsrail ve Batı Şeria arasındaki sınırın yeniden belirlenmesi çağrıları yapmıştı. Bu öneri, bazı Arap kasabalarını İsrail sınırları dışında bırakmayı amaçlıyordu. Lieberman’ın önerisiyle iki yüz bin İsrailli Arap’ın yaşadığı topraklar FÖY’e verilecek. İşçi Partisi Milletvekili, eski MOSSAD başkanı Dani Yatom bu önerinin açıkça bir nüfus transferi olduğunu belirterek ‘bir Yahudi olarak, Yahudi Devleti’nde böyle düşüncede bir adamın bakan olmasından utanıyorum’ dedi.
Yisrael Beiteinu Partisi 1990'lı yılların başlarından itibaren İsrail'e göç eden bir milyonun üzerinde Rus Yahudi’sinden büyük destek alıyor. İsrail ile Batı Şeria arasındaki sınırın yeniden belirlenmesi çağrıları yapan Lieberman, temel olarak, bazı Arap kasabalarının ülke sınırları dışında bırakılmasını, Yahudi yerleşim birimlerinin ise İsrail sınırlarına dahil edilmesini istiyor. Bazı Arap milletvekillerinin Filistinli militan grup Hamas'la görüştüklerini iddia eden Lieberman, bu milletvekillerini vatan hainliğiyle de suçlamıştı.
İsrailli Araplar, Olmert kabinesinin aldığı kararı kınadı. Knesset'in Arap milletvekillerinden Azmi Bişara, "İsrail, hem Lieberman kadar radikal bir kişiyi hükümete getirip hem de Ortadoğu'daki tek demokrasi olduğunu iddia edemez" dedi ve uluslararası kamuoyunun, bu adım nedeniyle İsrail hükümetini boykot etmeleri gerektiğini savundu.
Haaretz Gazetesi köşe yazarlarından Akiva Eldar, Lieberman’ı Avusturyalı aşırı sağcı Joerg Haider ve Fransız Jean-Marie Le Pen ile karşılaştırarak, ‘Avrupa’da artan aşırı sağcı eğilim İsrail’de de baş gösteriyor. Bu söyleme sahip bir kişinin bakan olması İsrail düşmanlarının eline bir koz verecektir’ şeklinde yorumda bulundu.
