Aşk var mi aşk ?

Batya KEBUDİ[email protected] derdi başka! Kimi bekarlıktan şikayetçi, kimi evlilikten. Bekar birine sorsanız ‘yalnızım` der, evli birine sorsanız ‘sorumluluktan yoruldum` der. Kimi evlenip özgürlüğünden vazgeçmeye hazırdır, kimi bekar biri gibi özgür olmak için sevdiği bir şeyden feragat etmeye hazırdır! Siz hangis

Toplum
9 Ocak 2008 Çarşamba
Kime sorarsanız sorun alacağınız cevap bekarlık güzel, sorumluluk az. Kafa rahat. Dert yok. Kavga ettik ‘Ne olacak şimdi? diye bir durum yok. Nerde akşam orda sabah misali gece hayatının keyfini çıkarmaktan güzeli yok. Tabi hal böyle olunca çevrenizdeki herkes bekar, aynen sizin gibi geziniyor. Beraber takılıyorsunuz. Desenize gezelim, görelim misali mekanları keşiftesiniz. Herkes tanıdık zaten..
Hatta yeni bir arkadaş çevreniz olur. Klüplerden tanıdığınız, akşamları beraber takıldığınız. Özelini bilmediğiniz… Sadece ‘anlık’ arkadaşlar vardır ya, onlardan bahsediyorum. Bekarsanız kesin sizin de böyle arkadaşlıklarınız vardır.
Bekarlık sultanlıktır! Boşuna dememişler, hakikaten öyle… Düşünün  güzellik uğruna ekstra para harcamaya gerek yok. Pahalı kıyafetler satın alıp, buluşma öncesi kuaförde saatlerce vakit geçirmek gibi bir zorunluluk yok. Dip boyanız çıkmış, kime ne?
Yakın arkadaşlarınızla geceleri çapkınlık turları atmak serbest. Arkadaşlarınızla saatlerce erkekleri çekiştirmenin ne keyifli olduğunu söylememe gerek yok herhalde!. Her gün yeni biriyle karşılaşabilir, tanışabilirsiniz. Bu heyecanı yaşama ihtimalinin varlığı bile sizi olumlu etkiliyor olmalı, etkiliyordur tabi ki!. İstediğiniz kişiyle flört edebilir, sizden hoşlanan ve sizin de beğendiğiniz birini ''sevgilim var'' diyerek reddetmeyebilirsiniz. Olmadık zamanlarda kıskançlık krizlerine giren, giyiminizden makyajınıza kadar sizi kısıtlayan bir sevgiliniz yok. İstediğiniz gibi giyinebilirsiniz, tamamen özgürsünüz.
Harika!
Bekar olmanın şehir hayatını daha da renkli kıldığını kabul ediyorum. Bir yere davet edilince kimseye "gidelim mi,  ister misin ?" diye sormaya gerek yok. Karar veriyor, gidiyor ve eğleniyorsunuz. Var mı bekarlık gibisi ? ‘Yok’ dediğinizi duyar gibiyim.
Her akşam başka arkadaşlarla görüşmek çok keyifli oluyor. Özgür olmanın tadını çıkarıyorsunuz. Karışan yok. Kendi kararlarınızı kendiniz veriyorsunuz. Maaşınızı istediğiniz yere harcıyorsunuz, sınırsız sayıda ayakkabı alabilirsiniz. Ve ne isterseniz, onu yapıyorsunuz. Başına buyruk olmanın rahatlığını doyasıya yaşıyorsunuz.
 Bekarların korkusudur birine bağlanmak. Aşkın acı verdiği söylenir hep…
 İstemez o zaman.
 Bir çok genç kızın hayranlıkla izlediği ‘Sex and the City’ dizisini anımsıyorum. Kariyer sahibi kadınlar, hayatlarını yaşıyorlar. İyi kazanıyorlar, güzel harcıyorlar. Tüm partilere gidiyorlar, dikkat çekiyorlar. Güzel giyiniyorlar. Onlar şehir kadınının daha net tarifini yaptılar. Bekar olmanın hatta belki de ‘evde kalmanın’ aslında korkunç bir şey olmadığını gösterdiler. Gerçekten öyle mi ?
 Otuz beş yaşına gelmiş her gece partilere giden, kariyer sahibi olan bir kız arkadaşım bana  ‘Artık evlenmek istiyorum, bir ailem olsun, çocuklarım olsun, evim olsun… İşten geldiğimde eşime yemek yapmak istiyorum’ diyor. Oysa ki şu an hayatın tadına varan özgürlüğünü değerlendiren biri… Neydi ona kendini yalnız hissettiren… Acaba gerçekten hayatın tadına varıyor mu? Yoksa başka çaresi yok mu? Çok basit aslında, bazen tek başına olmamak insana kendini iyi hissettiriyor. Kime hissettirmez ki ? Yanınızda sizi seven biri, daha ne! Size tüm sıcaklığını, kalbini ve yüreğini paylaşan birinden daha fazla neye ihtiyaç duyabilirsiniz ki?
Her zaman kendi kendinizi düşünmek zorunda olmaktansa, başkasının sizi düşündüğünü bilmek çok güzel aslında… Beraber bir şeyler paylaşmak, aynı şeylerden  zevk almak… Aynı hobilere sahip olmak, gezmek dolaşmak… Tüm bunları biriyle yapmak … Hayatı onunla paylaşmak, omzuna başınızı koyup televizyon izlemek… Baş başa mum ışığında yenilen akşam yemeğinden daha keyifli ne olabilir ki ? Hiçbir şey değil mi, haklısınız. İnsan bazen o sıcaklığı özlüyor. Aşkı yaşayıp,  bir ömür boyu süreceğine dair verilen sözü duymak istiyor.
Bekarken hani fazla görüşemediğiniz evli arkadaşlarınız vardır. Onlar  artık bara gitmezler, sizin kadar gece gezmezler. Yemek programlarına sizi de çağırırlar, gidersiniz. Eğlenirsiniz… Onlar evlerine döner, siz gece klüplerine…
Bıktınız mı bundan, bu durumdan ?
Evliliğin en güzel yanı, sevdiğinizin kollarında uyumak, uyanmak… Sabah onu görünce heyecan duymak, hayatı onunla paylaşmak. İyi günde, kötü günde… Her zaman birinin ilgi ve desteğini yanı başınızda hissetmek. Omzuna yaslanabileceğiniz biri… Kendinizi güvende hissetmenizi sağlayan biri olsa nasıl olur ? Güzel olur.
Hayat işte buna değer…
Hayatı yaşarken her anın tadını çıkarmanın güzelliğini aşkın kendinizce tarifini yapmalısınız. Doyasıya aşkı yaşayan bir arkadaşım bana ‘Bir başkası uğruna acı çekmektir aşk!’ demişti. Sizce de öyle mi ?
Siz düşüne durun, ben kısa zamanda benim için olan tarifi yapacağım.Olur ya tarif edebilecek olursam, size de haber veririm.
Şimdi sıra sizde siz aşkın tarifini yapın… Ve bize yasam@salom.com.tr adresine yazın, yayınlayalım!