Çela YUNAHayatını bilime adayan, onur ödülleriyle takdir edilen, sayısız konferans ve ders vermiş, Prof. Dr. Marko Benbanaste`ye 16 Ekim tarihinde İtalyan Hükümeti tarafından Cavaliere Ufficiale madalyası ile diploması, Beyoğlu -Casa D`Italia`da seçkin bir davetli kitlesi ve basın mensupları önünde takdim edildi
Beyoğlu nehir gibi akan yağmurlarla yıkanırken, Casa DItaliada 16 Ekim Pazartesi akşamı değerli bir Türk profesörüne onur madalyası verildi. Prof. Dr. Marko Benbanaste ile birlikte altı kişi ve İtalyan Kültür Evinde Cavaliere Ufficiale madalyası takdim edildi. Roma Üniversitesinde yıllarca öğretim görevini sürdüren Prof. Benbanaste ikinci vatanı saydığı İtalyadan (ilki 1976 yılında) ikinci önemli ödülünü almış oldu.
Prof. Benbanaste Roma La Sapienza Üniversitesi Tıp ve Cerrahi Fakültesinde 1966ᇗ akademik yılında Cerrahi Özel Patoloji bilim dalında, iki yıl sonra Genel Cerrahi bilim dalında öğretim görevlisi profesör ünvanını aldı. Her yıl yirmi dört dersli iki kurs vermeye başladı. Bu görevini halen sürdürmekte.
Her iki branşta, bin yedi yüz yetmiş altı ders!
Bu rakam sizi şaşırtmışsa, sadece Prof. Marko Benbanasteyle tanışmadığınızdandır.
Çünkü konferansını izleyenler programın yoğunluğunun, rahatlıkla üstesinden gelişinin profesörün rutin temposunun bir parçası olduğu bilincini taşır!
Üç yetişkin evlat, beş torun sahibi Profesörümüz, on sekiz şubatta doksan yaşını geride bırakırken, hayatında ilk kez doğum gününü ailesi ve geniş dost çevresiyle düzenlenen toplantıda kutladı. Kızı Tijen Yaeş babasıyla ilgili konuşmasında şunları söyledi:
Tıp doktorasını alarak mesleğine başlayan babama bir hastası: Sizin daha yaşlı bir doktor olduğunuzu sanıyordum! dediğinde; Gençlik öyle biri hastalıktır ki, zamanla şifa bulur! şeklinde cevapladığını söylerdi. Gerçekten bugün, babam gençliğinin şifasını buldu. Ama çok şükür, yaşlı genç değil, gerçekten genç yaşlı kalabilmiş, halen faaliyetlerine ve hizmetlerine devam etmektedir!
Nihil Dificile Volenti (Hiçbir şey zor değildir; yeter ki istensin!) ve Zaferin Yolu Azimdir! Profesör Benbanastenin çocuklarına sıkça tekrarladığı ve güç aldığı kadar verdiği deyişlerdi.
Marko Benbanasteyi beklenmedik bir olay çok etkiledi. Osmanlı döneminde Manisa, Serez ve İzmir Hastanelerinde tabiplik görevinde bulunan Prof. Benbanastenin babası Dr.Samuel, meslekdaşını ziyaret etmeye gittiğinde kazayla başından yaralandı ve kan kaybından yaşamını kaybetti.
Lise eğitimine yeni başladığında tıp doktoru babasını talihsiz bir kaza neticesi kaybeden genç Marko, eğitimini yarım bırakmak zorunda kaldı.
Doktorluk mesleğine gönül verdiği halde ailesinin kararıyla dayısı Diş Hekimi Üzeyir Garihin kliniğinde, Mösyö Antuanın yanında diş protezi konusunda çıraklık yaptı. Burada gördüğü protez ve diş çekimi tedavisi stajından, ileride Romada öğrenimi sırasında çok yararlandı. Küçük yaşlarda yaz döneminde yaptığı terzi çıraklığı ise, geleceğin cerrahı Benbanastenin sanki ilk dikiş denemeleriydi.
Bir gün, tüm cesaretini toplayarak, eğitimini yarım bırakma nedenini İtalyan Lisesi direktörü Prof. Ferrarise anlattı. Çok etkilenen profesör, Markonun çok sevdiği eğitimine kaldığı yerden geri dönmesine izin verdi. Hayalindeki mesleğe azimli çalışmalarıyla, aradaki farkı kapayarak ulaştı.
Yıllar sadece, gençlik hastalığını tedavi etmiş, profesör Marko ise babasından devr aldığı misyonunu tamamlamayı başarmıştı!
İtalyan Hükümetinden liyakat ödülü
Kürsüye davet edilen Prof. Benbanaste, davetlilere Türkçe hitap ederken, çevirmen konuşmayı İtalyancaya tercüme etti.
Sn.İtalyan Başkonsolosu, Sn. Profesörler, seçkin bayanlar ve baylar!
Önce, naciz şahsıma gösterdiğiniz büyük ve samimi ilgi ve sarfettiğiniz sitayişler için, teşekkür ediyorum.
Gurur ve şükranla belirteyim ki; 8 Haziran 1976 tarihinde İstanbul Başkonsolosluğunun teklifiyle, İtalya Cumhuriyeti Devlet Başkanı Cavaliere liyakatiyle beni ödüllendirdi. Ve bu derecenin madalya ve majistral diploması bana verildi. Bugün 16 Ekim 2006 günü, İtalya Cumhurbaşkanı, prestijli bir üst derece olan Cavaliere Ufficiale liyakatıyla onurlandırması, beni çok memnun etti. Bunun için şükranlarımı sunmayı zevkli bir ödev sayarım.
Kalabalık davetli topluluğunun ilgiyle izlediği konuşmasında Prof. Benbanaste, İtalyan kültür ve diline bağlılığına, İtalyanın akademik kariyerinde oynadığı etkin role gururla değindi.
Bilimin vatan ve hudutları yoktur! Evrenseldir! derken, İtalyan Hükümetinin bir Türk doktorunu bu ödüllerle onurlandırmasının Türk-İtalyan dostluk ve kültür ilişkilerine olan katkısından dolayı memnuniyetini alkışlarla karşılanan şu sözlerle dile getirdi;
Yüzyıllar boyunca soydan bana intikal eden en değerli hazinem, Türk Vatandaşlığımdır!
Bilime, kültüre olan merak ve ilgimi noktalayacak yüzümdeki kırışıklıklar değil, beynimdeki kırışıklıklar olacaktır!
Hayatımı etütlere, kültüre ve hekim olma münasebetiyle, cefa çeken insanlığa adadığım için, mutluyum. Önemli olan belleğin gençliğini, aklın gücünü ve ideallerin tazeliğini muhafaza etmektir.!
Sanırım ogün Casa DItaliada değildinizse de konuşması sonrasında profesörün dakikalarca alkışlandığını, sezgileriniz yardımıyla hissetmekte zorlanmayacaksınız. Davetliler arasında bulunan Şapat Aviyente de günün tanıklarından.
Türkiye Fikir ve Kültür Derneği lokallerinde değişik konularda 57, yurtiçi ve yurtdışında Atatürkü çeşitli yönleriyle anlattığı 32 konferans verdi; birçok bilimsel kongreye katıldı. Türk Cerrahi Cemiyet başkanlığını, yazı işleri müdürlüğünü yapan Prof.Benbanaste, ulusal ve uluslararası toplam kırkaltı saygın bilim derneğinin üyesidir. Bültenleri ulusal ve uluslararası gazete ve dergilerde yayınlandı.
Hayatını bilime adayan, onur ödülleriyle takdir edilen, sayısız konferans ve dersler vermiş, edebiyat dünyasında da yer bulabileceğini kanıtlayan Prof. Dr. Marko Benbanasteyle nice ödüllerde karşılaşmayı diliyoruz.
PROF. BENBANASTE KİMDİR?
İstanbulun Ortaköy semtinde, 1915 yılında dünyaya geldi. İstanbul İtalyan Lisesi Latince bölümünü 1935te tamamladı ve Roma (La Sapienza) Üniversitesi Tıp ve Cerrahi Fakültesinden 1941 yılında mezun oldu ve üç ayrı dalda ihtisas yaptı.
1- Genel Cerrahi (Haydarpaşa Numune Hastanesi)
2- Üroloji (Haydarpaşa Numune Hastanesi)
3- Akciğer Tüberküloz ve Solunum Yolları Hastalıkları ( Roma Fitzyoloji Fakültesi Carlo Forlanini Hastanesi)).
Roma Tıp Fakültesi Dahiliye Kliniğine bir yıl görevli asistanlık etti. Yurda döndüğünde Haydarpaşa Numune Hastanesinde Röntgen Diagnostik Labaratuarında altı ay staj yaptı. Anatomopatoloji bölümü laboratuarında on sekiz ay asistanlık, aynı hastanenin Göğüs Cerrahisi bölümünde dört yıl fahri muavin görevinde bulundu. Bu arada Cildiye Polikliniğine üç ay devam etti. Numune Hastanesinde Fahri Cerrahi Muavin olarak toplam yirmi yedi yıl görev yaptı. Son olarak, Vakıf Gureba Hastanesinde Fahri Cerrahi Muavin sıfatıyla 32 ay 25 gün çalıştı.