Sukot Bayrami Kuzguncuk`da coşku ile kutlandi...

Feride PETİLONFotoğraflar: Alberto MODİANOYahudi bayramlarından her biri yaşamın içinden gelen duygu düşünce ve eylemlerin ortak birer aynasıdır. Sukot Bayramı ‘`Zeman Simhatenu`` mutluluğumuzun zamanıdır. Her yıl çeşitli yerlerde kurulan sukaların altında oturarak, bayramın güzelliğine kavuşmaya ve kendi kendimiz ile olan hesaplaşm

Toplum
9 Ocak 2008 Çarşamba
Mısır esaretinden kurtuluşundan sonra çöllerde açıkta yaşayan İsrailoğullarını anımsamak için Sukot Bayramı geçtiğimiz hafta Kuzguncuk Beth Yaakov Sinagogu’nda neşe ile kutlandı. Neşe bayramı olarak da anılan Sukot Bayramı’nda kurulan sukalarda keyifle yemek yemek, hayatımızdaki mutlulukları tekrar gözden geçirmek bu bayramın özelliklerindendir.
12 Ekim Perşembe akşamı Kuzguncuk Sinagogu’nda  gerçekleştirilen törende Hahambaşı  Rav İsak Haleva, Bet Bin üyelerinden Rav Naftali Haleva, Rav Yeuda Adoni, Cemaat Başkanı Silvyo Ovadya, Cemaat başkan yardımcısı Robert Abudara, Aşkenaz Cemaati Başkanı Sadi Feldman, Hahambaşılık müşavirleri, kurum,dernek, vakıf başkan ve üyeleri ve Kuzguncuk Cemaati’nin yahidleri hazır bulundular.
Bahçede çalınan müzik Sukot Bayramı ile bağlantılı olarak neşeli ve hareketli parçalardı. Minha duasından sonra Kuzguncuk Cemaat Başkanı Beto Adato bir konuşma yaparak 128 yıllık tarihi Kuzguncuk Beth Yaakov Sinagogu’nda birlikte olmaktan mutlu olduğunu söyledi. Adato konuşmasında; “Vayikra kitabında şöyle der: Ve birinci günde kendiniz için ağaçların meyvesini, hurma dallarını ve sık yapraklı ağaçların dallarını ve ders söğütlerini alacaksınız ve Tanrınız Rabbin önünde yedi gün şenlik edeceksiniz’’diyerek Sukot Bayramı’nın Tora’daki yerini vurguladı.  Adato ayrıca,  Kuzguncuk Sinagogu’nu ayakta tutabilmek için kendilerini sürekli yenilediklerini ve eksiklerini tamamlamaya çalıştıklarını belirtti ve bu güzel günde müzik sisteminde yardımcı olan İzzet & Yakar Music Co ve arkadaşlarına  özverili çalışmalarından dolayı, yönetim kuruluna ve Kuzguncuk Hanımlar Komisyonu Başkanı Adela Haviyo nezdinde,  kadınlar kolu üyelerine teşekkür etti.
Cemaat Başkanı Silvyo Ovadya,  konuşmasına tüm yahidlerin Sukot bayramını kutlayarak başladı.  Anadolu yakasındaki Minix yuvasının işleyişi hakkında bilgi aktaran Ovadya,  bu yaştaki çocukların velilerinin yuva hakkındaki düşüncelerini birebir almak istediklerini anlattı. Başkan Çanakkale ve İzmir Cemaatleri ile ilişkilerinin sürdüğünü Çanakkale ve İzmir’e geziler düzenleneceğini belirtti.
İzzet Bana yönetimindeki “Estreyikas d’Estanbol” korosu ciddi bir çalışmanın ürünü olduğunu ispatladı. Çocuklar söyledikleri şarkılara hislerini kattılar.
Rav Yeuda Adoni ise; “konuşmacı  ne kadar hazırlanırsa hazırlansın  ilhamını Teva’ya çıktıktan sonra  karşısındaki gözlerin ışığından alır’’ diyerek sözlerine  başladı. Rav Yeuda Adoni,  Sukot Bayramı dolayısıyla “Arba Minim” olarak tanımlanan  buketten bahsetti. Dört bitkiden oluşan bu demette Etrog’un (turunçgillerden bir meyve)insan kalbine benzetildiğini tadının güzel ve kokulu olduğunu, Lulav  yani hurma dalının insanın belkemiğini anımsattığı ama kokusuz olduğunu, Adas’ın (mersin dalının tomurcukları) gözlere benzediğini ama kokulu olmasına rağmen tatsız olduğunu, Arava’nın (söğüt ağacı)dudakları simgelediğini   kokusuz ve tatsız olduğunu anlattı. Bu dört çeşit bitkinin insan yaşamını simgelediğini  vurgulayan Rav Adoni konuşmasına elindeki Etrog’u bir menfaat karşılığında vermeyen kişinin ne kadar onurlu bir harekette bulunduğunu anlatan bir hikaye ile konuşmasına son verdi.
Maftirim Korosu güzel şarkıları ile yahidleri müziğin sihirli dünyasına götürdü.
Hahambaşı Rav İsak Haleva,   Kuzguncuk Cemaati’nin “Yaşlandıkça gençleşen” bir cemaat olduğunu söyleyerek konuşmasına başladı. Hahambaşı, bu bayramın Zeman Simhatenu (Mutluluğumuzun Zamanı) olduğunu hatırlattı. Sinagoga kadın erkek ve çocukların birlikte gelmesinin önemini belirtti. “Erkekler okumak için, kadınlar dinlemek için gelecekler. Çocuklar ise bize verilen bir hediyedir’’ dedi. Okumayı bilmemek veya anlamak gibi ifadelerin sinagoga gelmemek için bahaneden öte gitmediğini, artık kitapların Türkçe açıklamalı basıldığını belirtti. Hahambaşı Rav Haleva, Ehal’i süsleyen yeni Parohet’in ışığının sinagoga yansıdığını ifade etti. Bu Parohet’in  uzun yıllar Kuzguncuk Cemaati’ne başkanlık yapmış ve bugün  Başkan Yardımcısı  Robert Abudara ve eşi Sara Abudara tarafından yaptırıldığını belirttikten  sonra birlikteliğin önemini de vurguladı.
David Uçki’nin  taşıdığı yeni Sefer Tora, İsak Edeli’nin söylediği Anoten duası ile Ehal’deki yerini aldı.
Maftirim Korosu’nun şarkıları devam ederken yahidler Suka’ya geçtiler.