Nasrallah meydan okudu

İsrail ile Hizbullah arasında yaşanan son Lübnan Savaşı Ortadoğu`da yeni gelişmelere yol açıyor. İsrail`in en çok satan gazetelerinden Yediot Ahronot`un başbakanlık kaynaklarına dayandırarak yayınladığı habere göre İsrail Başbakanı Ehud Olmert, Eylül ayı başlarında Suudi Arabistan Kralı Abdullah ile gizli bir görü

Toplum
9 Ocak 2008 Çarşamba

İsrail-Hizbullah çatışmasının ardından ilk defa halka konuşan Hizbullah lideri Nasrallah zafer ilan etti ve dünyaya meydan okudu. 800.000 Şii Müslüman mitinge katıldı. Lübnanlı Hıristiyanlar Hizbullah’a tepkilerini yine bir miting düzenleyerek gösterdi
22 Eylül Cuma günü Hizbullah Güney Beyrut’ta bir “zafer mitingi” düzenledi. Çoğunun Şii Müslüman olduğu 800.000 kişinin katıldığı mitingde, Hizbullah Lideri Şeyh Nasrallah İsrail-Hizbullah çatışmasından sonra ilk defa halka açık bir yerde konuşma yaptı.
Farklı dillerde, “İlahi Zafer” yazan bir afişin önünde destekçilerine seslenen Nasrallah, Hizbullah örgütünün çatışma öncesine göre daha da güçlü olduğunu iddia etti. Nasrallah, ellerindeki silahları almaya dünyadaki hiçbir ordunun gücünün yetmeyeceğini söyleyerek meydan okudu. Miting sırasında Nasrallah çatışma sürerken 11.000 olarak verdiği roket sayının doğru olmadığını, Hizbullah’ın yeniden silahlanmaya başlamasına rağmen ellerinde en az 20.000 roket bulunduğunu  öne sürdü. İsrail istihbaratına göre ise Hizbullah’ın elinde çoğunluğu Litani Nehri’nin kuzeyinden İsrail’e ulaşamayacak kadar kısa menzilli olan Katyuşaların oluşturduğu 10.000 roket bulunuyor.
Nasrallah meydan okumasının yanı sıra hem İsrail’e, hem ABD’ye karşı zaferini ilan etti. Nasrallah İsrail’in Amerikan silahları ve planları ile savaştığını, Hizbullah’ın iki devlete karşı ilahi, tarihi ve stratejik bir zafer kazandığını iddia etti.  Hizbullah’ın İran ve Suriye adına  bir savaş yürüttüğünü iddia edenlere karşı da, İran ve Suriye’nin müttefik olduğunu fakat savaşın Hizbullah’ın kendi savaşı olduğunu söyledi.
Şeyh Nasrallah, konuşmasında sadece ABD ve İsrail’e meydan okumakla yetinmedi. Bölgeye yerleştirilen BM kuvvetlerini Hizbullah’a karşı casusluk yapmaması için uyardı. İsrail ile barış sürecinin tekrar başlatılmasını talep eden Arap ülkelerini de eleştirdi.
Mitingde Hizbullah’ın savaş sonrasındaki istekleri de dile getirildi. Hizbullah, BM’nin 1701 sayılı kararında da dile getirildiği (fakat kesinleştirilmediği) üzere Şeba Çiftlikleri ve İsrail hapishanelerindeki Lübnanlı mahkumların serbest bırakılmasını talep ediyor.
Hizbullah’ın, ilan ettiği zaferi bir iç politika malzemesi olarak kullanacağı da bu  mitingde anlaşılmış oldu. Nasrallah, şu an yönetimdeki Lübnan hükümetinin güçsüz olduğunu ve yerine daha güçlü bir hükümet kurulana kadar silah bırakmayacağını söyledi. Yeni bir ulusal birlik hükümeti kurulmasını talep eden Nasrallah, adını vermeden Suriye karşıtı olan Dürzü Lider Valit Jumblatt’a da “solucan” ve “Yahudi” gibi benzetmelerle eleştiri yağdırdı.
Mitingde kalabalık tarafından taşınan Lübnan ve Hizbullah bayrakları arasında Hıristiyan Michel Aoun'un önderlik ettiği Özgür Vatansever Hareketi ve Şii Amal gibi Hizbullah’ın müttefik olduğu partiler ile Filistinli Hamas örgütünün bayraklarının da bulunması dikkat çekti.

Lübnanlı Hıristiyan gruptan Nasrallah’a karşı miting
22 Eylül Cuma günü Hizbullah’ın dünyaya gövde gösterisi yapmasının ardından Lübnanlı bazı Hıristiyan gruplar da gösteri yaptı. 1975񮖖 arasında süren Lübnan iç savaşında ölen Hıristiyanları anma amacıyla düzenlenen tören Hizbullah karşıtı mitinge dönüştü. Onbinlerce Lübnanlı Hıristiyan’ın katıldığı mitingde, eski Hıristiyan milis lideri Samir Geagea söz aldı.
Geagea, Nasrallah’ın ilan ettiği zaferi Lübnan halkının hissetmediğini öne sürdü. Savaş sırasında Lübnan’da yüzlerce sivilin öldüğüne dikkat çeken Hıristiyan lider İsrail ile savaşı bir felaket olarak nitelendirdi. Geagea Lübnan’ın ancak Hizbullah silah bıraktıktan sonra güçlü bir devlet haline gelebileceğini söyledi.
Samir Geagea her sene yapılan  anma törenine 12 seneden sonra ilk defa katılabildi. Geagea 1994’te Suriye yanlısı Başbakan Raşit Karami ve  diğer iki kişinin suikastından suçlu bulunmuş ve ömür boyu hapse mahkum olmuştu. Geagea 2005’te Lübnan Parlamentosu’nun kararı ile affedilmişti.