Diaspora Yahudileri

Daha önce Diaspora Yahudileri`nin ilk dönemlerini incelediğimiz bölümlerden sonra bu kez de Mısır`ın o dönemlerde en önemli kentlerinden biri olan İskenderiye (Alexandria) Yahudileri`nin edebiyatını inceleyeceğiz...Sara YANAROCAKHelen ve Roma Dönemi (3)1.ve 2. yüzyıllarda İskenderiye`de (Alexandria) Yahudi EdebiyatıÇok eski dönemde İskenderiye`

Kavram
9 Ocak 2008 Çarşamba
Bazıları Apokrifa’dan (Eski Ahit’e bağlı olup, İbranice metinleri bulunmadığı için, herkesçe Mukaddes Kitabın metnine dahil edilmeyen, bazı kiliselerce mukaddes kabul edilen bazı kitaplar) yazılar aktarırken, diğerleri Şelomo Ameleh’in Bilgelik (Mişle) kitabından, diğerleri Vaizden (Kohelet) ve Ben Sira’nın Bilgeliğinden çeviriler yapıyorlardı. Bu çeviriler İbranice asıllarından Yunan diline tercüme ediliyordu. Bütün bu kitapların içindeki ana tema iyi bir yaşam sürmek için insana gereken Yahudi değerlerinin önemli ve puta tapan dinler ile aralarındaki karşıtlıkların anlatılması idi.
Diğer Apokrif kitaplardan biri ise 2. Makabi Kitabı idi. Bu kitap da İbranice’den Yunancaya tercüme edilerek, M.Ö. 2 yüzyılda meydana gelen Makabilerin isyanını ve o dönemin uluşçu ve dini öykülerini özet halinde Yunan halkına tanıtmaya ve öğretmeye çalışmışlardı.
O dönemden günümüze kalan en önemli edebi eserlerden biri ise Ezekiel adlı İskenderiyeli bir Yahudi’nin yazdığı trajedi tiyatro eseridir. Bu eser tipik bir Yunan tragedyası halinde yazılmış olup, konusu Yahudiler’in Mısır’dan çıkışını anlatan Yunanca bir eserdir.
O dönemdeki Hellenist Yahudi edebiyatının amacı küçük bir gruba sahip olan Yahudilerin, tek Tanrılı dine olan inançları yaşama biçimleri ve ahlakları sayesinde, ülkenini genelini teşkil eden Pagan Hellen toplumuna karşı ne denli güçlü ve yetkin olduklarını göstermekti.
Bu çalışmaların en önemli göstergesi ünlü İskenderiyeli filozof Judeaus Philo (M.Ö. 20. M.S. 45) idi. Philo çok zengin ve asimile bir ailenin oğluydu. Eğitimini genel anlamda Yunan Kültürü ağırlıklı almıştı.
Philo’nun yazılarında İskenderiye sentezlerinde Yahudi inançları ile İskenderiye’li Hellenist’lerin fikirleri arasındaki ilişkiler anlatılıyor, aralarındaki bağlar ortaya çıkartılıyordu.
Philo’nun Vahiye dayalı iman ve felsefi düşünce arasında bir birleşim deneyen ilk düşünür olarak felsefe tarihinde önemli bir yeri vardır.
Tarihçi Flavius Josephus, Philo’nun soylu bir aileden geldiğini yazar. İskenderiyeli öteki Yahudiler gibi o da Gymnasion’da öğrenim görmüştür. Tümünü Yunanca kaleme aldığı yapıtlarında çok sayıda Yunan yazarlarından, özellikle manzum oyun ve destan şairlerinden bahseder; Yunan retorik okullarının tekniklerini kullanır, gymnasionları över.
Öte yandan yapıtları, kendini tam anlamıyla dindar bir Yahudi saydığını gösteren ipuçları içerir. Ortaçağdan önce, Yahudi hukununun, Talmud dışında en geniş derlemesi sayılan Philo’nun yapıtları Halaha ve ibadet anlamlarında İsrail ve Diaspora ilişkilerini aydınlatmak bakımından önem taşır. Hukuk alanında İsrael’de yürürlüktü olan yaklaşımı genel olarak paylaşır; ama bazı ayrıntılarda ondan ayrılır ve genellikle Yunan ve Roma hukukuna dayanır.
Philo'nun yaşamında belirlenebilen olaylardan biri, M.S. 40'da İskenderiye'de Yahudilere karşı düzenlenen bir katliamdan sonra, Ptolemeler zamanında güvence altına alınan ve İmparator Augustus'un onayladığı Yahudi haklarını geri vermesini istemek üzere İmparator Caligula'ya giden bir heyete başkanlık etmesidir.
Philo'nun özgün yapıtları üç grupta toplanabilir.
1- Tora'nın özellikle Tekvin'in belirli ayetlerini ya da konularını temel alan deneme ve vaazlarının 25'i günümüze ulaşmıştır.
2- Felsefi ve dinsel denemeleri insanının özgürlüğü, dünyanın yaratılmamışlığı ve yok edilemezliği, Tanrı'nın dünyayla ilişkisi, hayvanların ruhları gibi konuları işler. Bazılarının yalnızca Ermenice çevirileri günümüze ulaşmıştır.
3- Dönemin güncel sorunlarını konu alan denemeleri arasında Therapeutar mezhebiyle ilgili bir övgü, tarihçi Flavius Josehpus'un "Apion'a Karşı" eserine benzeyen bir Yahudilik savunusu, Roma'nın Mısır Valisi Aulus Avillius Flaccus'un İskenderiye Yahudilerine karşı işlediği suçlarla ilgili bir yazı ve Caligula'ya elçilik deneyimini aktardığı bir metin sayılabilir.
Philo'nun felsefi görüşleri özellikle Platon, Aristoteles ve yeni Pytagorasçılar ve Kynikler ve stoacıların etkisi altında gelişmiştir. Temel felsefi yaklaşımı Platon'a yakındır. Ama kozmoloji ve etik gibi konularda özellikle Aristoteles'e çok şey borçludur. Öte yandan Yeni - Pythagorasçılardan; sayıların, özellikle de yedi sayısının mistik anlamı ve ölümsüzlüğe hazırlık olarak özdisiplinli yaşam sürdürmekle ilgili görüşmelerini almıştır. Kynikler de eleştiri yöntemleriyle, Philo'nun görüşlerini açıklama biçimi üzerinde etkili olmuştur.
Philo etik kuramında o güne değin Yunan felsefe yazınında sözü edilen iki erdemi iman ve insanca davranışı vurguladı. Ama ona göre mutlak mutluluk insanların kendi çabalarıyla değil, ancak Tanrı'nın isteği ve yardımı ile elde edilebilirdi. Siyaset kuramında ise Philo en iyi yönetim biçiminin demokrasi olduğunu da birçok yerde belirtti. Ama onun için demokrasi özel bir yönetim biçimi değildi; tüm insanların yasa önününde eşit olduğu her yönetim biçiminin gereğiydi. Dolayısıyla tüm yönetim biçimlerinin en iyi öğelerini birleştiren Yahudi yasaları temel amaç olmalıydı. Tarihin en son hedefi de bütün dünyanın demokratik yapıda bir devlet durumuna gelmesiydi.
Fakat kendi çağdaşları olan Nazaretli Yeşu (İsa) ve Tarsus'lu Şaul'dan (St. Paul) da etkilendiği su götürmez bir gerçekti.