YAHUDİ DÜNYASINDAN

Nelly BAROKASEtiyopya`dan göç azaldıAddis Ababa ve Gondar`da İsrail`e göç etmek isteyenlerin sayısı her geçen gün artmakta.

Kültür
9 Ocak 2008 Çarşamba

İsrail Hükümeti yaklaşık bir buçuk yıl önce Etiyopya’dan göçü hızlandırma kararı almıştı. O zamandan beri ABD’deki birtakım Yahudi kurum ve kuruluşları İsrail’in bu kararını uygulamasını bekliyorlar. Geçtiğimiz yıl Etiyopyalıların göçü ve İsrail’e uyumu için büyük maddi kaynak toplayan ve her ay 600 kişinin ülkeye getirilmesini hedefleyen ABD Yahudi kuruluşları İsrail Hükümeti’nin programı uygulamaya koymamasından tedirgin olmakta. Geçen ay "vaat edilmiş operasyon" adı altında gerçekleşmesi gereken Etiyopyalıların göçünün 2007’ye dek ertelenmesi kararı alındı. Maliye Bakanı Avraam Hirschson yeterli maddi kaynak olmadığı açıklamasını yaptı.
Eski Başbakan Ariel Şaron döneminde 2003 ve 2005’te  Etiyopya’da kalan Falaş Muraların getirilmesi kararları alınmasına rağmen Başbakan Ehud Olmert hükümeti bu planı erteleme yönünde oylarını kullandı.
"Vaat edilmiş operasyon"un ertelenmesinin en önemli nedeni hükümetin Filistin çözümsüzlüğü gibi öncelikli sorunlarla mücadele etmek zorunda kalması. Kısıtlamalara rağmen her ay yaklaşık 300 Falaş Mura İsrail’e göç ediyor. İlgililer, göçün hızlandırılmaması ve bugünkü temposunda devam etmesi durumunda Falaş Mura göçünün 2010 yılına dek sürebileceğini belirttiler.
Bu arada Addis Ababa ve Gondar’da İsrail’e göç etmek isteyenlerin sayısı her geçen gün artmakta. Falaş Muralar bir zamanlar Yahudi dinine mensup olup sosyal ve ekonomik baskılar sonucu Hıristiyanlığa geçmiş kişiler. Falaş Muralar, 1984 ve 1991 yıllarında Moşe ve Şlomo Operasyonları ile İsrail’e göçleri sağlanan Etiyopyalılar gibi Yahudi geleneklerini ve dini uygulamalarını sürdürmediler. Dolayısı ile Yahudi geçmişlerini kanıtlamaları çok güç. Bu sebepten ötürü İsrail’deki Etiyopyalılarla kan bağı bulunan Falaş Muraların göçüne izin verilmekte.


Holokost
eğitiminde
İsrail-Polonya anlaşmazlığı

İsrailli yetkililer antisemit olmakla suçladıkları Polonya’nın sağ kesim partisine mensup yeni Eğitim Bakanı ile her türlü ilişkiye girmeyi reddettiler. Oysa Nazilerin ölüm kamplarını Polonya topraklarında kurmuş olmaları nedeniyle bu ülkenin Holokost eğitimi konusunda merkezi bir önemi var. Komünist dönemde Polonya Holokost’u göz ardı ettiyse de, Komünizm sonrası 16 yıllık süre içinde ülkede Holokost eğitimi yaygınlaştırıldı, İsrail ile sıkı ilişkiler kurulmaya çalışıldı.
Eğitim Bakanı Roman Giertych’in mensup olduğu aşırı Katolik ve milliyetçi LPR Partisi geçtiğimiz mayıs ayında koalisyona girdi. Bu koalisyona karşı çıkanlar Varşova’da gösteriler düzenlediler. Polonya Yahudi Cemaati de bu partinin koalisyona girmesinden oldukça tedirgin. Çünkü partinin gençlik koluna üye kişiler Nazi sloganlarını ve simgelerini kullanıyorlar. Parti programı aynı II. Dünya Savaşı yıllarındaki Nasyonal Sosyalist Parti gibi Polonya üniversitelerindeki Yahudi öğrenci sayısını azaltmayı ve onları Hıristiyanlardan soyutlamayı hedefliyor.
İsrail’in Polonya Büyükelçisi David Peleg yaptığı açıklamada; "Koalisyona girmelerinden önce de LPR Partisi mensupları ile görüşmeme kararı almıştık. Şimdi de Roman Giertych ile görüşmeyi reddediyorum.”
Büyükelçi Peleg, Polonyalı siyasetçilere rahatsızlığını dile getirdi, çünkü İsrail-Polonya ilişkilerinin odağında Eğitim Bakanlıkları yer alır. Holokost eğitiminin verilmesinden, iki ülke gençlerinin karşılıklı ziyaretlerle ilişki kurmasından, her yıl binlerce kişinin katıldığı "March of the Living"in düzenlenmesinden Polonya Eğitim Bakanlığı  sorumludur.
Polonyalı liderler Büyükelçi David Peleg’e tüm bu etkinliklerin başka bir bakanlığın sorumluluğuna bırakılabileceği güvencesini verdiler.

Dini eşitlik
Yunanistan’daki Yahudi Cemaatleri Konseyi Başkanı Moisis Constantinis, Ortodoks rahiplerin ve İmamların olduğu gibi Yahudi din adamlarının maaşlarının da hükümet tarafından ödenmesini istedi.
Constantinis ayrıca hükümet yetkililerine ve Kilise’ye müracaat etmeksizin sinagog inşasına izin verilmesini talep etti. Günümüzde Yunanistan’da koruma altında bulunan on üç sinagogdan üçü duaya açık.


Yahudiler ve İrlandalılar
İrlanda’yı özgürlüğe taşıyan 1916’da ilk başkaldırının başlamasının 90. yılı vesilesi ile gerçekleşen kutlamalarda Yahudi zanaatçı, sendika militanı, IRA üyesi Abraham Weeks de anıldı. Abraham Weeks gösterilerin ikinci gününde Greenville Hall’daki ziraatçiler sinagogunun yakınında öldürülmüştü. İrlanda Yahudileri ile milliyetçi hareket arasındaki sıkı ilişkinin bir ifadesi olarak Dublin kentine iki, Cork kentine de bir Yahudi belediye başkanı olarak seçilmişlerdi.