Serhat Şehit... Ve Gerçekleşen Hayaller...

``World Series by Renault`` organizasyonunda, İstanbul`da yapılan yarışlar sonrası pilotlar sıralamasında Borja Garcia, Ludovic Badey ve Atte Mustonen kategorilerinde ilk sırayı aldı

Spor
9 Ocak 2008 Çarşamba

Vedat LEVENT

Hayallerinizi gerçekleştirebileceğinizi düşündünüz mü hiç?
Ama o normal hayallerden değil, hani hiç gerçekleşmeyecek gibi duran hayallerden…
Hani bazı zamanlar olur ya, hep sahip olmak istediğiniz  sizden adım adım uzaklaşırmış gibi gelir, ona hiç ulaşamayacağınızı zanneder, düşüncelere dalar, mideniz bulanır ve sürekli "Tanrım, ben bu işi nasıl yapacağım?" dediğiniz zamanlardan bahsediyorum.
Sanıyorum hepimizin, ama istisnasız hepimizin böyle hayalleri vardır… Ve yine istisnasız hepimiz, önümüzdeki engellerden bu hayalleri kurmaya bile korkarız. Daha kolay yollara gireriz. Eğer bir kariyer hayali kuruyorsak, daha kolay para kazanacağımız bir işe… Eğer bir üniversite hayali kuruyorsak, daha kolay kapağı atacağımız okula… Ya da sevginin hayalini kuruyorsak, daha kolay sevebileceğimiz kişiye yöneliriz…
Ama aslanın gönlünde yatan o ulaşılmaz hayal hep baki kalır. Yıllar geçer, belki mutlusunuzdur, oysa içinizde hep bir burukluk vardır. O ulaşmaktan korktuğunuz hayalinizin burukluğu…
İşte bazıları korkmazlar bu hayallere ulaşmaktan. Onlar için risk almamak, en büyük risktir. Her şeylerini ortaya koyarlar ulaşılmazlarına ulaşmak için. Etrafın sözlerine kulak asmazlar. İnat ederler… Ve başarırlar…
Size yakın bir dostumun, Serhat Şehit’in hikayesini anlatmak istiyorum.
Serhat’ı gençlerimiz Yıldırımspor’dan ve Maccabiat’lardan hatırlayacaklardır. Kendisi, uzun yıllar cemaat gençlerimize basketbolu öğreten, sevdiren kişidir.
Hatırlarım kardeşim YSK’da oynarken Serhat abi aşağı, Serhat abi yukarı dolanıp dururdu.   Hiçbir antrenmanı kaçırmazdı. Bir tek o değil, bütün arkadaşları antrenman günleri tam kadro YSK’daydı. Doğan, bir basketbol aşığı olmuştu, arkadaşları da… Ve onlardan sonra gelenler de… Serhat’ın eseriydi bu. Gençlerimize takım ruhunu aşılamıştı, sporu sevdirmişti ve onların olgunlaşmasına büyük katkıda bulunmuştu. Çünkü insan gibi insandı Serhat… Basketbolu sevdiği kadar çocukları da severdi…
Maccabiat Komisyonu da onun bu özelliklerini çok iyi biliyordu. Tam 4 sene boyunca Maccabiat Basketbol takımını bu genç arkadaşımıza emanet etmişti. O da elindeki imkânsızlıklara rağmen, hep başarılı oldu. Çünkü yetenekliydi…
Serhat’ı geçen sene gittiğimiz Maccabiat Oyunları’nda daha iyi tanıma fırsatı buldum. Herkesin olduğu gibi onun da büyük bir hayali vardı. A.B.D.’de çalışmak! Serhat’ın risk almaktan korkmadığını da o zaman öğrendim. Çünkü zayıf İngilizcesine rağmen farklı ülkelerden gelen delegasyonlarla sohbetler ediyor, randevular alıyor, büyük hayalini gerçekleştirmesine yardımcı olabilecek insanları tanımaya çalışıyordu.
Takımları oyunlarda başarılar kazanırken, o kendi geleceğini de kurmaya çalışıyordu. Başarısız olsa bile, en azından denemiş olacaktı. En azından yaşlandığında içinde bir burukluk olmayacaktı…
İşte bunları düşünüyordum pazartesi akşamı Serhat’la konuşurken… Neden mi? Çünkü başarmıştı… A.B.D.’ye gidiyordu. Bir takımın "assistant coach"luğunu yapmak için iyi bir teklif almıştı… Yılmamıştı ve başarmıştı. Artık orada başarılı olsa da olmasa da emin olduğu bir şey olacak Serhat’ın… O da içinde hiçbir zaman o burukluğun olmayacağı…
Yolun açık olsun Serhat kardeş…
Ve sizler… Hayallerini gerçekleştirmekten korkmayanlar… Sizin de yolunuz açık olsun…