Basindan... Basindan...

Pazartesi günü bir İsrail otobüsüne açılan ateş sonucu üç genç kız yaralandı. Olay, bölgede bir hafta içinde gerçekleşen ikinci silahlı saldırı olarak belirtildi

Toplum
9 Ocak 2008 Çarşamba

Zavallı Rahşan Hanım
Kocası ölümle pençeleşen yaşlı bir kadına saygısızlık etmek için yazmadım, 'siyasi anlamda' söyledim. DSP militanları hemen küfür etmesinler. Ayrıca, kendi kafalarına göre 'devlet büyükleri eleştirilemez' diye bir faşist tavrı geliştirmişler ama, 'devlet büyüklerinin eşleri de eleştirilemez' diye bir saçmalığı herhalde onlar bile ileri süremezler.
Haaa, Rahşan Hanım'a 'Hazret-i Ayşe anamız' gibi bakıyorlarsa, o başka tabii... O zaman onları yerden yere vurmak benim için büyük bir zevk olacaktır.
Sözkonusu partinin akıl hocası, gizli yöneticisi, belki de 'onursal kraliçesi' Sayın Rahşan Ecevit, kocasının sağlığında sergilediği siyasi saçmalıklar yetmiyormuş gibi, hastalığında da saçmalıyor. Elbette politika alanında. Yeter, şu küfürleri şu anda kesiniz.
Rahşan Hanım ve benzerleri, sosyalist olduklarını ileri sürerler, aslında nasyonal sosyalisttirler.
'Müktesebatlarının' içi zamanla boşalmış, sol gitmiş, milliyetçilik kalmıştır.
Tamam, buna bir diyeceğimiz olamaz, yalan söylememek şartıyla.
Rahşan Ecevit, sol adını verdiği oluşumları birleştirmek istiyor, kocasının vasiyetiymiş (adamı daha ölmeden gömdüler), ortak aday olarak da Yılmaz Büyükerşen çıkacakmış.
Hiçbir umarları olmayan küçük partiler buna hemen yattılar, Deniz Baykal gülüp geçecek, ve bu tuhaflık da sararmış gazete sayfalarında unutulup gidecek, bunu görmek için köşe yazarı olmaya falan gerek yok, bu 'tahlili' lise öğrencileri bile yaparlar.
'Peki o zaman sen niçin ilgileniyorsun?' diyeceksiniz, ne yapalım, Babıali zibidileri haber diye bu zırvaları veriyorlar, adam gibi haber versinler de biz de onun üzerine konuşalım. Mutfakta ne pişerse ben onun üzerine salça dökerim, yemeği kendim haşlayamam.
Rahşan Hanım, kocasının son başbakanlığı döneminde 'af çıkarmak' gibi büyük hatalarını saymıyorum, gene vahim bir adım attı.
Celal Bayar'ın 'bu kış komünizm gelebilir' saçmalığının düzeyine kadar indi ve GAP bölgesindeki toprakların Yahudiler'in eline geçmekte olduğunu ileri sürdü.
(...)
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, askerliğini yapmış ve vergi ödeyen herhangi bir Yahudi'nin, Türkiye'nin herhangi bir bölgesinde istediği kadar arazi satın almasının ne gibi bir sakıncası olduğu, buna ne gibi bir hukuk ve ahlak engeli çıkarmanın mümkün olabileceği, nasyonal sosyalist olmayan herkes tarafından sorulabilir... Berikiler sormuyorlar, sormalarını da beklemiyoruz.
Ancak, toprakları alanların İsrail uyruklular olduklarını ileri sürdüğün zaman, yalnızca ayıp etmiş olmakla kalmazsın, bir de madara olma tehlikesi başgösterir.
Çünkü İsrail yetkilileri, GAP bölgesinden toprak alanların İsrailliler değil, tam tersine Araplar olduğunu belgeleriyle kanıtladılar!
Kaldı ki, İsrail'in GAP bölgemizi, velev ki karış karış toprak satın alma yoluyla da olsa hangi çıkmaz ayın son çarşambasında 'ele geçirebileceği', geçirip de ne yapacağı, aradaki kuş uçuşu bin kilometrelik boşluğu nasıl kapatacağı, bunun için Suriye'nin bütünüyle haritadan silinmesi gerekeceği gibi tartışma konularını, uzman geçinen basın dallamaları ortaya atmadılar, atamadılar... Tut ki 'o bölgede İsrail güdümünde bir Kürdistan' kurdurmak isteseler bile buna hangi karganın neresiyle güleceği de hiç akıllara gelemedi.
Tam tersine, asıl Hatay'ı Suriye'nin toprak alma yoluyla ele geçirmeye kalkıştığı ileri sürüldü ama bu da çok çabuk fos çıktı.
Neyse, bu tarafı işin gırgırı şamatası, siyasi magazini.
Çok hüzünlü olan, Rahşan Ecevit'in siyaset sahnesinde kendi kendini bu kadar yerlere düşürmüş, en çiğ Yahudi düşmanlığından, en hırt nasyonal sosyalist palavralardan medet umacak kadar umarsız kalmış olmasıdır. Yazık. Çok yazık. Bunlar bir zamanlar iyi kötü Türkiye'nin 'umudu' olmuş kişilerdi. Bırakmayı, köşelerine çekilmeyi, anılarını yazmayı, ahır ömürlerinde huzurlu bir emeklilik dönemine geçmeyi bilemediler.
Neyse ki nasyonal sosyalistleri fazla ciddiye alan çıkmıyor da iş tadında kalıyor, şaka kakaya dönüşmüyor; 'çılgıncılar' kitap yazıp para kazanıyorlar ama sandıkta yoklar.
Mahkemeye vermek isterseniz veriniz, ben onlar gibi değil, mutlu ve huzurlu bir emekliyim; zamanım bol, hiç beis yok, adliyeye gider gider gelirim, bize de bir nevi oyalanma olur icabında, kahveye gitmekten iyidir!

Engin Ardıç
Akşam Gazetesi/ 20.06.06

Paranoya üzerinden siyaset yapmak
DSP Onursal Genel Başkanı Bülent Ecevit'in eşi Rahşan Ecevit, GAP bölgesinin İsrail için "Tanrı tarafından kendilerine verilen Mezopotamya toprakları" olarak algılandığını söyledi.
"Büyük İsrail projesi kapsamında GAP bölgesinde kimliklerini gizleyerek toprak alıyorlar. GAP, ikinci Filistin olabilir" dedi.
Eğer internette hayali güçlü kişilerin yaydığı komplo teorilerine inanacak kadar safsanız, bu iddiayı insanın tüylerini ürpertecek kadar ciddi bulabilirsiniz.
Ben komplo teorilerine pek iltifat etmem. Bu nedenle de bu iddiayı gülünç bulmakla birlikte arkasında ciddiye alınması gereken ırkçı sonuçları olabilecek bir politika olduğunu düşünüyorum.
Anlaşılıyor ki DSP küçüldükçe, Rahşan Hanım'ın hayal gücü zenginleşiyor!
Böyle bir iddiada bulunmak için elde ciddi kanıtlar olmalı.
Uzunca bir dönem Türkiye'de iktidar olmuş bir siyasi partinin de böyle kanıtlara ulaşmakta zorlanmayacağını varsaymak gerek.
Rahşan Hanım bu açıklamasını yaparken bu kanıtları da ortaya koysaydı, iddiasını ciddiye alabilirdik.
"O bölgede şu kadar dönüm toprak var, bu kadarını İsrail vatandaşları aldı, bilmem ne kadarını da alanlar aslında İsrailliler ama kimliklerini gizliyorlar. Onlar da şu kişilerdir" gibi bir açıklamadan söz ediyorum.
Rahşan Hanım daha önce de ülkemizdeki misyonerlik faaliyetlerine dikkat çekmişti, hatırlayacaksınız.
Sonra da Diyanet, Türkiye'de Müslümanlığı seçen Hıristiyan sayısının, Hıristiyanlığı seçen Müslüman sayısından daha çok olduğunu açıklamıştı.
Ama bu arada bir papaz "misyonerlik yapıyor diye" öldürülmüştü.
Somut bilgiye dayanmayan siyasi iddiaların ne kadar zararlı olabileceğini hep birlikte görmemizi sağlayan acı bir örnekti bu.
Rahşan Hanım bunca yıldır siyaset yapıyor ama belli ki paranoyayı körükleyerek bir yere varılamayacağını hálá öğrenememiş.
Türkiye sağa kayıyor!
IŞIK Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ersin Kalaycıoğlu ile Sabancı Üniversitesi'nden Doç. Dr. Ali Çarkoğlu'nun yaptıkları "Türkiye sosyal tercihler araştırması" önceki gün açıklandı.
Araştırmanın benim en çok dikkatimi çeken sonucu şu oldu: Türkiye seçmeni sağa kayıyor!
Eğer "bunu şimdi mi fark ettin" derseniz haklısınız, bu çıplak gözle de görülebilecek bir durum. Ancak ciddi bir araştırma tarafından teyit edilmiş olmasını önemsiyorum.
Çok partili yaşama geçtiğimiz dönemden beri çok kısa aralıklar dışında Türkiye hep "sağ" iktidarlar tarafından yönetildi. Tek parti CHP iktidarının sol bir hükümet olduğunu sanırım kimse iddia etmeyecektir. Onun dışında DP, AP, ANAP ve şimdi de AKP tek başına iktidar olabildi, hepsi de siyasi yelpazenin sağındaki partilerdi.
Bir sol partinin tek başına bir çoğunluk hükümeti kurduğunu ise hiç görmedik. Sol, iktidar olduğu kısa dönemlerde de ya azınlık hükümetiydi ya da sağ partilerle koalisyon ortağıydı.
Kısacası, çok partili demokratik yaşama geçtiğimizden beri bugün şikáyet ettiğimiz ne varsa bunu sağ iktidarlara borçluyuz: İşsizlik, düşük büyüme hızı, enflasyon, doğa şartlarına çok bağlı verimsiz tarım, bölgeler arası eşitsiz gelişme, eğitim ve sağlık sistemlerindeki arızalar, çözülemeyen dış politika sorunları, çöken sosyal güvenlik sistemi, yolsuzluklar... Fazlasını saymaya yerim yetmeyeceği için burada kesiyorum.
Bu tablo ortadayken Türk seçmeninin sağa kaymaya devam etmesini neyle açıklamalıyız?
Benim bulduğum bir neden var. Belki tek neden değil ama önemli nedenlerden biri bu olmalı: Dinin, siyasete fütursuzca alet ediliyor olması!

Mehmet Y. Yılmaz
Hürriyet Gazetesi/ 15.06.06

Rahşan Ecevit:
"İsrailliler GAP topraklarının çoğunu Yahudi kökenli Türkler yoluyla ele geçirmişlerdir"

Rahşan Ecevit’in 13 Haziran Salı günü Milliyet  Gazetesi’ne verdiği  söyleşide Türkiye Yahudilerine yönelik haksız ve asılsız suçlamalarda bulunması üzerine Hahambaşılık kendisini iddialarını kanıtlamaya davet etti

Rahşan Ecevit düzenlediği basın toplantısında yabancılara satılan arazilerle ilgili açıklamalarda bulundu. GAP’ta ikinci bir Filistin olayının yaşanabileceğini belirten Rahşan Ecevit; ABD’de yaşayan Yahudilerin yıllarca Filistin’de arazi aldıklarını ve bu arazilerin belirli bir genişliğe ulaşması üzerine "Burası İsrail’dir" diyerek bayraklarını çektiklerini, İsrail’in bugün aynı oyunu GAP Bölgesi’nde oynamanın hazırlığı içinde olduğunu ileri sürdü.
Rahşan Ecevit’in; "İsrailliler bu toprakların çoğunu Yahudi kökenli Türkler yoluyla ele geçirmişlerdir" şeklindeki söylemi Yahudi Cemaati’nin tepkisine yol açtı.
Türkiye Hahambaşılığı, Türk Musevi cemaati adına Anadolu Ajansı vasıtası ile basına gönderdiği bir mesajda; Rahşan Ecevit’i, "GAP bölgesinde İsrail adına arazi satın alan Yahudi dinine mensup Türk vatandaşlarının adlarını ve aldıkları arazileri" açıklamaya davet etti. Hahambaşılığın,"Rahşan Ecevit’e Türk Musevi Cemaati’nden İddianızı açıklayın çağrısı" başlıklı mesajına gazetelerde yer verilirken, bazı köşe yazarları konuya ilişkin makaleler yazdılar.

Rahşan Ecevit’e Türk Musevi Cemaati’nden "İddialarınızı açıklayın" çağrısı
Eski Başbakanlardan Bülent Ecevit’in eşi Rahşan Ecevit yabancılara satılan arazilerle ilgili yaptığı açıklamanın "GAP Bölgesi" ile ilgili bölümünde "İsrail’in GAP bölgesi’nde hiç toprak satın almadığını, bu toprakların çoğunu Yahudi kökenli Türkler yoluyla ele geçirdiklerini" iddia etmektedir.
Anayasanın dini ne olursa olsun tüm Türk vatandaşlarını eşit saydığını ve herhangi bir vatandaşı dininden dolayı arazi veya gayrimenkul satın almasını yasaklamamış olmasına rağmen bu tür söylemler tüm Türk Yahudilerini töhmet altında bırakmakta; vatandaşlar arasında ayırımcılık ve güvensizlik yaratmaktadır.
Sayın Rahşan Ecevit’i hiçbir kanıta dayanmayan ithamına açıklık getirmeye, GAP bölgesinde arazi satın alan Yahudi dinine mensup Türk vatandaşlarının adlarını ve aldıkları arazileri alan büyüklükleriyle birlikte açıklamaya davet ediyoruz.

Türk Musevi Cemaati