İngilizce öğretmenliği yapan Dora Niyego, Karen Gerşonun teklifiyle ve verdiği cesaretle Ladino, bir diğer adıyla Judeo-Espanyol dersleri vermeye başladı. Ancak hiçbir yardımcı gereç olmadan bir lisanı öğretmenin oldukça zor olduğunu fark edince çeşitli araştırmalara girişerek kendini geliştirdi. Öğrencilerinin öğrenme istekleri, sordukları sorular karşısında hazırlıklı olması gerektiğini gören Niyego duygularını şöyle ifade etti: "Derslerde çok keyif aldım çünkü burada hepimiz birer anneyiz, eşiz, bir çok konuda paylaşımlarımız oldu. Öğretmenlik deneyimim ve Fransızca bilgim sayesinde bilgilerimi daha kolay aktarabildim.
Öğrencilerim de lisanı kullandıkça, kendilerini anlatabilmeye başladıkça daha çok öğrenmek, derine inmek istediler. Elimden geleni yaptığıma inanıyorum. Umarım öğrencilerime de faydalı olmuşumdur."
Bahar Anahmiyas bildiği diğer lisanlardan dolayı çok az bir kulak dolgunluğu olduğunu ve kurs sayesinde basit cümleler kurabildiğini, öğrendiklerini anlatabildiğini ve çok keyif aldığını belirtti. Bir diğer öğrenci olan Oro Kohen gelen bir e-mail sayesinde kursa başladığını birkaç senedir aklında olan Ladino öğrenme hayalini bu sayede gerçeğe dönüştürdüğünü şöyle anlattı: "Arjantin ve İspanya gibi farklı İspanyolcalar konuşan iki ülke ile çalışıyorum.
İlk zamanlar onların konuştuklarını güçlükle anlamama rağmen cevaplayamıyordum. Sanıyorum bu kurstan sonra onlara cevap verebilecek düzeye geldim. Ladino çocukluğumuzdan kulağımda olan bir lisandı. Bütün dünyada İngilizceden sonra en geçerli dil olan Judeo-Espanyolun kıymetini bilmemiz lazım.
En önemlisi çocuklarımıza aktarmak. Asıl bunu nasıl yapacağımız üzerinde çalışmalıyız." Fransız tabalı olan Celine Sisa eşi için çok önemli olan Ladinoyu öğrenmenin kendisi için nispeten kolay olduğunu ve çocuklarına da aktarmak için çalıştığını söylüyor. Örneğin Pesah Bayramında okunanları biraz olsun anlamak onu çok yüreklendirmiş ve mutlu etmiş. Lina Alev ise ailesinin konuştuğu ve kendisinin anlamadığı bu değerli lisanı öğrenmek için kursa başladı ve en büyük arzusu Ladinonun gençler tarafından da benimsenmesi, öğrenilmesi ve unutulmaması.
Söyleşimiz esnasında aramızda bulunmayan diğer iki öğrenci Selda Seneor ve Rakel Bahar önceden çok az anladıkları Judeo-Espanyolu üç aylık kısa bir sürede pekiştirdiklerini ve eylül ayında ikinci kursa devam ederek ilerletmek istediklerini belirttiler.
Dora Niyego ve öğrencileri Ladino öğretmek ve öğrenmekle çok doğru bir karar verdiklerinin bilincindeler. En büyük idealleri ise geçmişimizden bize yadigar kalan bu lisanı unutmamak ve unutturmamak.