Emma Baruh - Irving Baruh ile Dijital Dünya

Nur ŞAUL BARAKASGenç girişimcilerden, Emma Baruh ve kardeşi İrving Baruh, farklı eğitim alanlarından gelmelerine rağmen, beş yıl önce dijital endüstri alanında faaliyet gösteren şirketlerini kurmaya karar verdiler. İçinde bulundukları sektörü, verdikleri hizmetleri, hedeflerini bizlerle paylaştılar

Ekonomi
9 Ocak 2008 Çarşamba
Emma Baruh ve İrving Baruh kimdir? Bu işe nasıl ve ne zaman başladılar?
Emma Baruh, Işık Lisesi’nden mezun olduktan sonra Kimya Mühendisliğini bitirdi. MBA yaptı. Satış sektörüne yöneldi. İrving Baruh ise, Amerika’da Uluslararası İlişkiler okuduktan sonra web tasarım konusunda kendini geliştirip bu sektöre yöneldi.  Türkiye’ye döndüğünde Atlas Online’da çalıştı.
Bir süre sonra kendi işimizi kurmaya karar verdik. İrving’in tasarım alanındaki bilgi ve becerisi, benim satış konusundaki tecrübem ile birleşti. Sektöre farklı bir vizyon getirmek amacıyla bu işi kurduk.

İnteraktif  Tasarım Ajansı nedir?
İnteraktif ( etkileşimli) Tasarım Ajansı, dijital teknolojinin yükselmesi ile ortaya çıkmış bir kavramdır. Dijital endüstri günümüzde yerini alana kadar, radyo, televizyon ve gazeteler aracılığı ile iletilmek istenen mesajlar kişilere aktarılıyordu. Medya araçları da, mesajı alan taraf pasiftir. Yani bir taraf (kurumlar, firmalar..v.s)  bir malzeme (broşür, dergi, afiş, reklam..v.b.) sunarken, diğer taraf (tüketici) bu malzemeye bakar, izler ya da dinler ve aktarılmak istenen mesajı almaya çalışır. Dijital teknolojinin sağladığı olanak, bu pasifliğin ortadan kaldırılmasıdır. Mesajlar, dijital ortamda çok daha hızlı, daha yoğun ve ayrıntılı olarak sunulabilmektedir ve mesajı alan taraf, aktif olarak bu konuda rol oynar. Müdahale edebilir, seçebilir, eleme yapabilir ve sorgulayabilir. Sonuçta mesajı veren taraf, çok daha yoğun ve çok daha zengin bir içerik sunarak vermek istediği mesajı daha etkili bir şekilde karşı tarafa sunma olanaklarını kullanır, karşı taraf ise, sunulan bilgilerle iç içe, daha etkili bir iletişime geçerler.
Interaktif Medya Tasarımcısı, bu noktada devreye girer. Mesajı veren ile mesajı alan arasında bir şekillendirici, kurgulayıcı ve çevirmen görevini üstlenir. Mesajın karşı tarafa en iyi ve en etkili şekilde iletilmesi için sanal bir ortam yaratır. Bunu yaparken de tüm yeni ve dijital medya unsurlarının (ses, video, fotoğraf, yazı, iki da üç boyutlu imaj ve animasyon, efekt,vb.), içine yaratıcılık ve uygun pazar stratejilerini katarak kurgular, yaratır ve tüm bu özellikleri bir araya getirerek sunar. Ortaya basılı bir reklam çalışmasından daha etkili bir iletişim sağlayacak bir konsept çıkmış olur.

Bir kurum neden interaktif bir ajansla  çalışmalıdır?
Sorunun cevabı aslında internet ağının kendisinde saklıdır. Çünkü internet ağı yer, ırk, cinsiyet, ideoloji gibi insanı insan yapan ve çeşitliliğe hizmet eden yapı taşlarından bağımsız hareket eder.
Interaktif medya tasarımı, sadece bir ya da iki unsurun bir araya gelmesiyle başarıya ulaşamaz Önemli olan bu unsurların sorunsuz olarak birleşmesi ile mümkün olacaktır.
Bunları sıralayacak olursak; Interaktif medya üretimi yapacak olan tarafın, kurumla iletişime geçerek kurumun amacını, vermek istediği mesajı algılaması, yapılacak işin etkili olabilmesi için nelerin yapılmasını ve yapılmaması konusunda müşteriyi bilgilendirmesi, araştırma yapması , bu amaç için malzemeleri oluşturması, konseptin içeriğe ve mesaja uygun olarak tasarlaması, üretilecek işin teknik gereksinimlerinin belirlenmesi, bu gereksinimleri gerçekleştirecek ekibin projeye odaklanması ve ekipteki her tasarımcı, programcı ve diğer çalışanların müşteri amacına göre  kendi branşlarında titiz ve yaratıcı bir iş çıkarmasının sağlanması, sanal ortamda bir yapının işlemesi için gerekli derin teknik bilginin iş üzerine uyarlanması, oluşturulan tüm malzeme ve yapının birleştirilerek yayınlanması, sonrasında işin izlenmesi, müşteriye somut olarak nasıl bir geri dönüşün gerçekleştiğinin bildirilmesi, ve bundan sonra atılması gereken adımların müşteriye izah edilmesi, bilgilendirilmesi…gibi tüm bu aşamaların, şu anda aklımıza gelemeyen adımlarla beraber bir bütün olarak kusursuza yakın bir seviyede işlemesi gerekmektedir.

Nasıl bir ekiple çalışıyorsunuz? Verdiğiniz hizmetlerden bahseder misiniz?
Dijital Endüstri, matematik, bilgisayar mühendisi ve sanat-tasarım eğitimi almış, 30 yaş altı gençlerin oluşturduğu bir tasarım ve uygulama-geliştirme ekibine sahip.
Verdiğimiz hizmetleri temelde "tasarım" ve "programlama" olarak iki ana kategoride tanımlayabiliriz.  Bu hizmetlerin üretiminde, kadromuzda yer alan herkes, konusunda uzman, yaratıcı, araştırmacı, inisiyatif sahibi ve hızlı düşünüp kararları uygulayabilen bir kadroya sahiptir. Ortaya çıkacak ürün her ne olursa olsun, temelinde tasarım ve programlama var ve bunlar birbirinden asla bağımsız olamayacak adımlar. Bu da beraberinde takım çalışmasını getirdiği için her adımda kolektif çalışma metoduna sahibiz.
İşinizde karşılaştığınız zorluklar nelerdir?
Türkiye, henüz tasarımın birey, toplum, firmalar, ekonomi ve ülke üzerindeki etkisini tam olarak kavrayabilmiş değil. Temelde var olan kavramsal eksiklik, işimizin başlangıcından sonlandırılmasına kadar birçok problemi beraberinde getiriyor.
Tasarımın sağlıklı ve işlevsel olabilmesi için tasarımcılardan, hizmet talebinde bulunanlardan ve tasarımın icra edildiği çevresel unsurlardan talep edilen çok sayıda gereksinim vardır. Ancak Türkiye’de bu gereksinimlerin büyük çoğunluğu tasarım ekibi ve yöneticileri tarafından çok zor şartlarda oluşturulmaya çalışılmaktadır. Bunun nedeni, Türkiye’de birçok firmanın Internet bilincinin yeterli seviyeye gelmemesi ve buna bağlı olarak sanal alem vizyonunun oluşturulamamış olmasıdır. 

Domino’s Pizza ile ilgili bir projeden söz ettiniz? Anlatır mısınız?
İlk olarak Domino’s Pizza Türkiye’nin web sitesini tasarladık. Biz onları, onlar da bizi daha iyi tanıdıkça karşılıklı güven olgusu oturdu ve daha nasıl faydalı olabiliriz diye düşündük. Ortaya karşılıklı olarak oyun fikri çıktı.
Oyun, temelde pizza yapma konseptine dayanıyor. Hamur açmadan başlayıp, malzeme ekleme ve sonunda fırına verme süreçli, zamana karşı oynanan bir oyun tasarladık.
Extravaganza, italiano ve vegi pizza çeşitlerinden herhangi birini seçerek başlanılan oyunda, seçilen pizzaya ait belirli malzemeleri belirli kere pizzaya eklemek suretiyle en hızlı olmaya çalışıyorsun. Sonunda bir adet orta boy pizza kazanıyorsun.  Oyun, bir yandan hem kullanıcıyı işin mutfağına sokarak empati yaratırken diğer yandan da kazanma olgusu ve paralelindeki hediyesiyle çekici bir yapıya sahip.

Hizmet verdiğiniz alanda müşteri memnuniyetini nasıl sağlıyorsunuz?
Müşteri memnuniyeti, emek ve tolerans dengesi ile oluşur. Bu dengeyi ne kadar iyi ayarlarsanız ilişkiniz de o kadar başarılı olur. Üretilen işin arkasında durabiliyor ve bu iş dengeli bir şekilde var olabiliyorsa geriye müşteri memnuniyeti kalıyor.Ayrıca, ihtiyaç duyulduğunda her an hazır ve donanımlı olmak da bu başarıyı sağlayan önemli faktörlerden biridir.

İçinde bulunduğunuz sektör, çok rekabet olan bir sektör. Bu çağın sektörü Türkiye’de ve Dünya’da nereye doğru gidiyor? Değerlendirir misiniz?
Türkiye’deki tabloyu, dünyadaki tablonun yanına koyduğumuzda ortaya büyük farklar çıkıyor. Bu farklar kapasite ya da yaratma gücünde değil, ayrılan zaman ve bütçe konularıyla farklılık kazanıyor.
Türkler tez canlı oldukları için müşteri beklentisi ve baskısı daha yoğun hissediliyor. Ayrıca kullanılan teknolojilerle yeni tanışıyor olmamız bu sektörü biraz daha yavaşlatan unsurlar arasında yer alıyor.
Gelişen ve yerleşen; artık hayatımızda lüks olmaktan çıkıp standart olmaya başlayan teknolojiler her geçen gün daha büyük ivme kazanıyor ve yaygınlaşıyor. Bu konuda Türkiye, geniş pazar paylarına hakim olma konusunda çok iddialı.
Dileğimiz ve beklentimiz bu ivmelenmenin katlanarak artmasıdır. Zira daha iyi imkanlar, daha çok kullanıcı demek; yeni hayaller, yeni projeler ve yeni ihtiyaçlar demek.