Herkes evinde kral

İzzet ANCELFormula 1 Avrupa`ya taşınalı 3 hafta oldu ve biz bu üç hafta boyunca podyumda pek farklı isim gördük diyemeyiz. Aslında yarışların tamamında göremedik de denebilir. Formula 1`de bazı şeyleri söylemek için henüz çok erken olabilir fakat bu sezon için bazı taşlar yerine oturdu gibi gözüküyor

Spor
9 Ocak 2008 Çarşamba
Geçtiğimiz 6 yarış bana bu işin yavaş yavaş şekillendiğini gösterir gibi. Gerçeği söylemek gerekirse bu saatten sonra henüz çok kopmamış olsa bile Raikkonen’in veya başka bir pilotun şampiyonluk yarışına dahil olabileceğini pek zannetmiyorum. Daha doğrusu takımların bu amaç doğrultusunda bir çaba gösterdiğini pek göremiyorum. Elbette henüz büyük konuşmak için çok erken, sonuçta 18 yarışlık bir senenin henüz üçte biri bitmiş durumda.Bakalım belki de Ağustos ayındaki üç haftalık ara bazı takımların biraz hız artırmasına yarayabilir. Ama Schumacher ve Alonso arasındaki çekişmenin de bir yarış sever için yeterli olmadığını kimse söyleyemez. Sonuçta Mika Hakkinen yarışmayı bıraktığından beri iki şampiyonun böyle çekişmesini izleyemiyorduk. İşin ilginç yanı, o dönemlerde Hakkinen’in karşısına çıkabilen Schumi’nin bugün hala başka fakat çok daha genç bir şampiyonun karşısında durabiliyor oluşu.
Geçtiğimiz iki haftanın yarışlarına bakacak olursak, ev sahiplerinin yarışların sonunda zirvede olduğunu görüyoruz. Almanya’da yapılan Avrupa Grand Prix’ini Shumi, İspanya’yı ise Alonso kazandı. Almanya’da yarışa arkasında iki Ferrari’yle Alonso önde başladı. Genel olarak Ferrari, Renault çekişmesinin en heyecanlı bölümü, takımların pit stop stratejileri ve performansları denebilir bence. Bu yarışta da stratejinin, en az araç ya da pilot kadar önemli olduğunu gördük. İkinci pit stoplardan sonra eski şampiyon Alonso’nun önündeydi. Daha sonra da Alonso’nun 8 puana razı olmasıyla rahat bir yarış sürdürdü ve rakibinin yaklaşık 4 saniye önünde birinci oldu. Alonso ise son bölümlerde Massa’nın sıkıştırması yüzünden kendini biraz hızlanmak zorunda hissetti. Massa’nın hemen arkasında, yarışa beşinci sıradan başlayan Raikkonen Massa’yı zorlamaya 5Lj tur önceden başlayabilseydi belki yarışı üçüncü bitirebilirdi. Yarışı üçüncü bitiren Massa’nın bu ilk podyum zaferi oldu. Montoya ise Mercedes-Benz motorunun kurbanı oldu ve yarışı yarıda bırakmak zorunda kaldı. Honda’da yarışa dördüncü cepte başlayan Barichello Raikkonen’e geçilerek yarışı 5. sırada tamamladı. Button ise arabasıyla denge sorunu yaşarken motorunun iflas etmesiyle yarışa veda etti. Yarışın sürprizi son sırada başlayıp tek pit stop yapan Nico Rosberg’in yarışı 7. sırada bitirip puan alması oldu.
Bu hafta ise çok heyecan dolu bir yarış izledik denemez. Michelin-Renault uyumunun bu hafta tam olarak sağlanabilmesinden Alonso için rahat bir yarış oldu denilebilir. Alonso yarışa önde başladı. Startta arkasında Fisichella’nın olması Alonso için bir şans oldu denebilir. Onların arkalarında, Schumi ve Massa vardı. Yarışın sonunda  Schumi’nin, Fisichella’yı geçmesinin dışında ilk dört sırada bir değişiklik olmadı. Ön sıralarda en iyi çıkışı yapan Raikkonen oldu. Startla beraber dört aracı geçen Kimi, 5. Sıraya yükseldi fakat, önündeki Massa’yı zorlayamayacak kadar yavaştı. Yarışa on ikinci başlayan Montoyo, tek pit stopla üst sıraları hedeflerken, yarışın 19. turunda spin attı ve motoru çalışır durumda olmasına rağmen tehlikeli bir bölgede kaldığı üzere yarıştan çekildi. Hondalar ise 6. ve 7. sıraları alarak takımlarına beş puan getirdiler. Arkalarda,. Trulli ve 11. Rosberg çekişmesi vardı. Toyota’nın diğer pilotu Ralf Schumacher ise, takım arkadaşı Trulli’yi geçmeye çalışırken arabasına arkadan çarparak yarış dışı kaldı.
Sonuçta Almanya’da Alonso aldığı 8 puana üzülmedi, Schumacher, İspanya’da aldığı 8 puana üzülmedi. Şimdilik lastik araç uyumunu sağlayan, yarışlarda avantajlı oluyormuş gibi gözüküyor, iki takımında araç ve sürücüleri birbirlerine yakın seyrediyorlar. Bakalım Monaco’da neler olacak. Bütün kardeşlerimin şampiyonluğunu kutlarım.