Cadi Kazani / Uyku Uyuma Sanati

Batya KEBUDİTanya Eskenazi İzmir Amerikan Lisesi`nde bitirir bitirmez FIT`ye (Fashion Institute of Technology) kabul edilince New York`un yolunu tuttu. Moda tasarımı ve pazarlama alanında eğitim aldı. Ardından eşiyle birlikte Amsterdam`a taşındı. Dört sene orada yaşadıktan sonra oğlunun doğumuyla birlikte İzmir`e geri dönmeye karar verdi. Kendi işini kuru

Toplum
9 Ocak 2008 Çarşamba

Riva HAYİM

Üşengeçliğin çoğu zaman iyi bir özellik olmadığı bilinir. Aslında öyle değil… İnanın. Kıvamında üşengeç olmak hem gerekli hem de çok faydalı, öyle çok abartmadan tabi… Mesela sabahları ele alalım. Her normal insan sabah işe bakımlı gitmek ister, inanın ben de çok istiyorum. Tabi benim gibi siz de her sabah düzenli olarak saat 6’da karga sesleri ve akşamdan kalmış yıldızlarla birlikte uyanıyorsanız, giyinmeye ayıracağınız her dakikanın, nasıl da uykunuzdan edeceğiniz fedakarlık anlamına geldiğini çok iyi biliyorsunuz demektir. Burada bir seçim yapmak lazım. Ben seçimini uykudan yana kullananlardanım. Tabi ki bunun için bazı teknikler de geliştirmedim değil. Mesela uyurken giyinmek..  Nasıl mı oluyor? Şu şekilde: Yataktan kalkarken gözlerinizi açmıyorsunuz. Karanlıkta el yordamı ile dolabın yerini bulduktan sonra (zaten bir müddet sonra eliniz dolabı kolayca bulmaya alışıyor) elinize geçen bir gömlek, bir pantolon, ve bir ceketimsi ne varsa üzerinize geçiriyorsunuz. Ceket ve pantolon takımınızı aynı askıya asma gibi bir alışkanlığınız varsa (-ki bende yok… üşeniyorum) gözleriniz kapalıyken aynı ceket-pantolonu giymeniz bile mümkün. Burada tek riskli seçim çoraplar; hepsinin dokusu birbirine benzediğinden ve gözler kapalı şekilde seçim yapmak zorunda olduğunuzdan genellikle aynı çorabı tutturmak biraz zor olabiliyor. Tabi çoraplarınızı eşleştirip saklıyorsanız (-ki ben ona da üşeniyorum) çorap seçiminde son derece başarılı olabilmeniz mümkün. Gözler kapalı şekilde yapılacak diğer aktiviteler arasında yüz yıkamak, diş fırçalamak ve ayakkabı giymek de yer alıyor. Bu arada  evde yürürken sivri köşelere dikkat! "Ben sağlamcıyım" diyenlerdenseniz, sağ omuzunuzu duvara sürterek yürürseniz evdeki her türlü virajı son derece ustalıkla alabilirsiniz, benden size tavsiye.
Sabah hazırlığınızı başarılı bir şekilde bitirdiyseniz tebrikler, gözler kapalı yapılan tüm bu işlemler sayesinde ortalama yirmi dakika daha fazla uyudunuz.  Kapı kolunu da aynı şekilde duvarları yoklayıp gözler açılmayacak şekilde bulmayı başardıktan sonra, Mezuzayı öpmek için gözleri açabilirsiniz. Şimdi soracaksınız saç ne zaman tarandı, peki makyaj ne ara yapıldı diye. Ben de size şöyle cevap veriyorum. Asansör aynaları ne güne duruyor! Asansörde saçlarınızı elinizle hafifçe düzelttikten sonra, çantanızdan çıkardığınız allık fırçasıyla, son derece profesyonel birkaç fırça darbesiyle makyajınız da tamamdır. Ne kadar yukarı bir katta oturuyorsanız asansörde süslenmek için de o kadar fazla vaktiniz var demektir, ev alırken ya da kiraya çıkarken de bence bu konuyuda daire seçiminde gözardı etmeyin, sonra uykusuz kalırsınız. Bu arada, göz kalemi, ruj, far ve rimel sürmek yok! Dediğim gibi siz de benim gibi maksimum uyku, minimum hazırlıkçıysanız bazı şeylerden fedakarlık etmek zorundasınız. Olur da evvelki gece, düğün dernek gibi vesilelerle makyaj yapmak zorunda kaldınız, sakın gece eve dönünce makyajınızı çıkarmak gibi bir hata yapmayın! Geceden kalma makyaj ertesi günün ve hatta onu takip eden diğer günün de makyajı olarak kullanılabilir. Ama bunun için geceleri sırt üstü yatın ki makyajınızı daha uzun süreli kullanabilin. Makyaj yaparken su geçirmez ürünler kullanmanızı şiddetle tavsiye ediyorum; sonraki bir iki gün yüzünüzü yıkarken makyajınızın akmaması lazım. Bu arada kahvaltı ne zaman diye soruyorsanız sokaktaki simitçiler ne güne duruyor, hemde 50 yeni kuruşa!
Ünlü şarkıcımız Kayahan’ın lafını kendimce biraz değiştirip, " Yolu ‘uykudan’ geçen herkes bir gün bir yerde buluşur" diyorum.
Hepinize iyi uykular…