LAG BA-OMER

Birçok Yahudi bayramı gibi "Lag Ba-Omer" de Yahudi halkının karanlık ve baskıcı güçlere karşı bağımsızlık ve özgürlük savaşını simgeler. Bir inanışa göre Bar Kohba, Romalılara karşı en büyük zaferini Omer`in 33. günü kazanmış, bir başka inanışa göre de; Rabi Akiva`nın öğrenc

Kavram
9 Ocak 2008 Çarşamba

Lag Ba-Omer Öyküleri
Reneta Sibel Yolak
Ünlü rabbi Şimon Bar Yohay Rabbi Akiva’nın müridi ve öğrencisidir. O dönemlerde Romalılar Tora’nın öğretilerini ve çalışmalarını yasaklamalarına rağmen, Rabbi Şimon Bar Yohay yine de görevine devam etmiş ve gizlice bir mağara içerisinde Tora eğitimini sürdürmüştür.
Bir gün bir mağarada Tora öğretirken rabbi ve öğrencileri sesler duyarlar. Gelenler Romalı’lardır. Sanki birisi onlara burada olduklarını anlatmıştır. Binlerce Yahudi öğrenci ve öğretmenleri yakalanırsa anında öldürüleceklerdir. Öğrenciler oldukça tedirgindirler.
Rabbi Şimon elerini göklere açan ve "Ya rabbi, atalarımızın Tanrısı sen bize yardım et" der. Romalılar mağaranın girişine gelmişlerdir bile. Tam o sırada bir Romalı bağırır. "Bizi kandırmışlar. Burada olamazlar. Değil Yahudi, buraya hiç kimse giremez. Baksanıza kumandanım, bu mağaranın ağzı örümcek ağıyla kaplanmış." Romalı kumandan askerine hak verir ve oradan uzaklaşırlar. Bu bir mucizedir. Daha sabah oraya girdiklerinde örümcek ağı yoktur. Şimdi nereden çıkmıştır. Tanrı’nın büyük mucizesinde bir örümcek yaptığı ağla onların hayatını kurtarmıştır.
Rabbi’nin öğrencileri kendilerini izleyen Romalıları yanıltmak için Mağara’dan çıkarken avcı giysileri kullanmışlar, ellerine ok ve yay almışlardır. Onun için bugün bile birçok genç ormana çıkarak orada çeşitli oyunlar ve sportif yarışmalar düzenlerler.
Rabbi Şimon Bar Yohay, Zohar kitabının ve Mehilta (midraşla ilgili işler, birçok kural ve öğretinin anlatıldığı) kitaplarının yazarıdır. En önemli özelliği gelecekte yaşamasıdır. Maşiah gerçeği, mesih dünyasında yaşanacak uyum ve güzellik. Ona göre kutsal Tapınak hiçbir zaman yıkılmamıştır. Dünya Maşiah (mesih); döneminin kutsal mükemmelliğini hala taşıyor. Öğrencilerine onun ölüm gününde ağlamamalarını, kutlamalar yaparak, mutlu olmalarını söylemiştir.
Midraş bize bir hikaye anlatır:
Bir zamanlar Rabbi Şimon’un öğrencilerinden biri İsrail’i terkeder. Başka bir ülkeye taşınır ve orada gün geçtikçe zenginleşir. O kadar zengin olur ki, diğer öğrenciler onu oldukça kıskanırlar. Onlar da İsrail’den taşınmak isterler. Rabbi Şimon olanları görür ve onları Meron adlı bir vadiye götürmeye karar verir. Vadiye yaklaşırlarken rabbi "Vadi vadi, altın paralarla dol" der. Onlar vadiye tam erişmeden vadi paralarla dolar, taşar. Yerlerde altın paralar parlamaktadır rabbi öğrencilerine" para istiyorsanız işte size para, altın istiyorsanız işte size altın" der. "Kendiniz için alın, fakat bilin ki, kim şu anda altın alıyorsa, bir dahaki hayatta dünyaya gelmek için kendi hissesini alıyor, kararınızı çabuk verin" der. Öğrencilerinden hiçbiri altınlara dokunmaz. Daha önceki gün aralarında "Biz her gün dua okuyoruz, sefalet içinde yaşıyoruz, arkadaşımız dinden uzaklaştı, kutsal topraklardan uzaklaştı, paraya para demiyor, bu haksızlık" diye isyan ederken, şimdi niye paraya dokunmuyorlardır. Tora’nın ödülü ancak "Dünyaya gelmektir" (Midraş Rabba, Şemot 52:3)
Böylelikle ruhsal dualardan zenginliğe geçiş kendini altın para şeklinde gösterir.
Tora dünyada altının kaynağıdır. Hayatını ona adayanlar fakirlik çekebilir, onu terkedenler zengin olabilir. Fakat bizim iç dünyamız, Maşiyah’ın dünyası gerçek bir dünyadır. Öyle bir dünya ki, el eldivenin içinde bile gözükebilir, hatta altın bile Tora’nın şelalerinden akar. Rabbi Şimon geleceğin gerçeğinde yaşarken, öğrencileri hala bu dünyada yaşıyorlardı.
Her yıl Lag Ba-Omer’de Rabbi Şimon’un gelecek dünyasının yörüngesindeyiz. Rabbi Luvabitch’in başka bir öyküsü de Lag Ba-Omer’le ilgilidir:
Büyük kabalist Rabbi İsaac Luria’nın öğrencisi rabbi Avraham Halevi, "Naşem" duasını her gün söylerdi. Bu dua kutsal Mabedin yıkılışı, Onun seçilmiş Halkının mabedi tekrar inşa etmesini anlatır. Bu dua her yıl senede bir kez öğleden sonraki duaların bir bölümü olarak 9 Av ayında, (ki o gün Tapınak yıkılmıştır) söylenir.
Rabbi Avraham Tapınağın yıkılışın etkilerini o kadar içinde hisseder ki, yılda 1 kez söylenecek duyı her gün söyler. Ayrıca bu duayı Lag Ba Omer’de de söyler. Fakat bu onu zora sokar. O hafta Rabbi İsaac rüyasında Rabbi Şimon’u görür. O gün tüm öğrencilerini çağırır ve anlatır: "Dün akşam rüyamda Rabbi Şimon’u gördüm. Rabbi Avraham’a dönerek" Neden bu adam benim mutlu olduğum gün Naşem duasını söyler?" diye sorduğunu anlatır.
Rabbi Şimon’un bizlere öğretisi şudur: Onun gerçek mükemmel dünyasının bizim gücümüzle paylaşılmasıdır. Yas yok, sadece mutluluk var.

Kaynak: Chabadı org – Stories og Lag Ba Omer