Diş Haberlerde Son Gelişmeler

İranlı Devrim Muhafızları`nın geçen perşembe günü yaptığı ‘Amerika bize saldırırsa, ilk hedefimiz İsrail olur` açıklaması İran Ordusu tarafından ‘önemsiz bir tehdit` olarak nitelendi

Toplum
9 Ocak 2008 Çarşamba

Soykırım’dan kurtulan bir Yahudi’nin hikayesi
1945 yılının soğuk bir kış günü Çekoslovakya’nın Polonya sınırına yakın bir kasabasında Nazi soykırımdan kaçan dört Yahudi, Çek asıllı bir ailenin kapısını çalar. Evde yaşayan Sudova ve üç yaşındaki küçük kızı kapıyı açar. Kapıyı çalan kişiler Sudova’dan evinde bir geceyi geçirmek için izin isterler. Merhametli Sudova bu rica karşısında tereddüt etmeden yabancıları içeri alır. Bir gecelik kalma üç buçuk aya dönüşür. Ancak Sudova’nın askerde olan kocasının erkek kardeşi durumdan rahatsız olur ve Sudova’yı uyarır. Haber bütün kasabaya yayılır ve Hitler’in kulağına gider. Partizanları evde barındırmak suç olduğundan Sudova’nın tüm ailesi durumdan rahatsız olur.
Bir gün Gestapo ve askerleri Sudova’nın evine baskın yaparlar. Bütün evi ararlar, ancak dört yabancıdan eser yoktur. Halen Sudova’nın kızı, o dört yabancının nereye saklandığını şaşkınlıkla anlatır. Askerler aradıklarını bulamayınca evi terk ederler. Günler sonra dört kişiden üçü Rus ordusuna katılmak için evden ayrılır, ancak yolda öldürülür. Geriye kalan son kişi ise Rusların tüm Almanya’yı işgal etmesi sonucunda bir ağaç kovuğunda saklanarak hayatını kurtarır.
Savaş sonunda şans eseri kurtulan şu anda 82 yaşındaki Silberstein, Almanya’ya yerleşir. Tüm çocukları ve torunları şu anda İsrail’de yaşamaktadır. Sudova 1993 yılında 88 yaşında ölür. Savaş sonrasında Silberstein kendisine yardım eden bu Çek asıllı aileyi ve evlerini uzun süre arar, ancak hiçbir izine rastlamaz. Sonunda Sudova’nın kızı Anna Gerlova’ya eskiden oturdukları yerden 120 kilometre uzakta bir kasabada rastlar. Geçen hafta, Sudova Yeruşalayim’de Yad Vaşem müzesinde "milletler arası erdemli kişi" unvanını aldı. Bu unvan Sudova adına kızına takdim edildi.

Berlin Holokost Anıtı bir yılda milyonları kendisine çekti
Almanya’nın Berlin şehrinde, II. Dünya Savaşının simgelerinden Brandenburg Kapı’sına yakın geniş bir alana Almanya Ulusal Holokost Anıtı inşa edildi. Açılışı 12 Mayıs 2005’te yapılan anıt 2700 adet farklı büyüklükte gri bloklardan oluşuyor. Anıt görevlisi Uwe Neumaerker’in verdiği bilgilere göre anıtı açıldığından beri 3,5 milyon kişi ziyaret etti. Saat başı açılan kapılardan ziyaretçiler serbestçe gezebiliyorlar. Anıt ile ilgili hazırlanan Internet sayfasına üye olan kişi sayısının 490 bin’i bulduğunu açıklayan  Neumaerker, sayfada ayrıca öldürülen altı milyon Yahudi’nin kaderi ile ilgili bilgiler de yer alıyor. 1998 yılında anıtı teklif eden Yazar Lea Rosh, projesinin bir çok proje arasından seçildiğini açıkladı. Alman politikacıların anıtın tasarımı ve verdiği mesaja çok önem verdiklerinden Holokost Anıt’ının kabulu 17 yıl sürdü. Eserin özellikle fazla soyut bulunması birçok tartışmaya yol açıyor.

Holokost’tan kurtulanlar kansere yeniliyor
İsrail’de yapılan bir araştırmada Holokost’tan kurtulanların kansere yakalanma oranının yaşıtlarına göre çok daha yüksek olduğu ortaya çıktı.  Holokost’un kanser ile olan bağlantısını ortaya çıkaran en detaylı araştırma Hayfa Halk Sağlığı Okulu’nca yapıldı.
Holokost sırasında çocuk yaşta olan kurtulanlar yaşıtlarına göre kansere daha çok yakalanıyorlar. İşin daha da kötüsü Holokost’tan kurtulanların kanserden kurtulma şansı yaşıtlarından daha az. Çalışma Micah Brachne ve Profesör Shai Linn rehberliğinde Nani Vine Raviv tarafından yapıldı. Araştırmada  Avrupa kökenli iki milyon İsrailli incelendi. Araştırma, savaş sırasında Avrupa’da olan ve İsrail’e 1989 yılından önce gelenler ile 1939 yılından önce İsrail’e gelenleri mukayese etti. Araştırma kanserde erken teşhisin önemini bir kez daha ortaya koydu. Değişik kanser türleri de araştırmaya konu oldu. Çocukluk yıllarında kötü beslenmenin vitamin eksikliğinin etkisi bir kez daha kanıtlanmış oldu.