Bir Pesah Öyküsü / Altin Maymun

Reneta Sibel YolakPinhas çok fakir bir adamdır. Elbiseler satarak hayatını kazanmaktadır. Seyyar satıcı olduğu için hergün bir oraya bir buraya gider durur. Bütün hafta Şabat günü için ailesine para getirmekle yükümlüdür. Her Şabat günü ailesine yetecek kadar para kazanmaktadır.

Kavram
9 Ocak 2008 Çarşamba
Pesah bayramı yaklaşmaktadır. O yörenin dükü olan Charles ona haftalık parasını verir zira ondan eşyalar almaktadır. Onun fakir olduğunu bildiği için ona yardım etmektedir. Her Şabat parayı alınca Pinhas ellerini açar önce Tanrı’ya şükreder ve sonra düke dualar eder ve gider. Bu hafta da alacağını beklemektedir. Charles’in yardımcıları "Neden bu Yahudiye yardım ediyorsunuz? Tanrısı kadar sizi sevmiyor, yalnızca ona dua ediyor" derler. Dük" Benim hayrım için o denli dua ediyorki, işlerim onun yüzünden rast gidiyor. "Yahudiyi içeri alın" der.
Pinhas bu sefer sattığı malın karşılığını alamaz ve gider.
Evde karısı ve çocukları para beklemektedir zira onlara elbise, yiyecek ayakkabı alacaktır. Eve döndüğünde karısı isyan etmektedir. "Bu çocuklar ne yiyecek ha söyle, sulu bir çorba ve patates. Karınları aç yatacaklar. Pesahta matsa almamız lazım" Pinhas "üzülme karıcığım yüce Tanrı bize yardım eder" derse de karısı "Senin Tanrın sana yardım etmiyor işte, ümitlerle, dualarla mı karnımızı doyuracağız" der.
Sabaha karşı Pinhas bir sesle uyanır. Birisi penceresine birşey fırlatmıştır. "Acaba bize kötülük mü ediyorlar?" der. Karısı "Bize kim niye kötülük etsin" diye cevap verir. Mumlarını alıp baktıklarında bunun bir maymun cesedi olduğunu görürler. Ağzında altın paralar vardır. Pinhas, karısına hemen maymunun ölüsünü yok etmesini söyler. Çünkü bunu birisi görecek olursa başlarının derde gireceğini düşünür. Pinhas "yüzyıllardır Yahudileri yok etmek istediler. Ama yüce Tanrı izin vermedi" der. Altınları alırlar. O sırada gürültüye çocukları uyanır. Babaları onlara "Belki de Eliyau Annavi peygamberin bizlere hediyesidir" der. Çocuklar bağırırlar. "Eliyau Annavi peygamber bize altın bir maymun yolladı" Pinhas karısı ve çocuklarına ölü maymunu yakmalarını söyler.
Ertesi gün Pinhas altınlarla çocuklarına ve karısına yeni giysiler, eve pesah yiyecekleri alır. Çok mutludurlar. Derken kapıları çalınır. Gelen Düktür. "O, seni çok refah içinde gördüm. Masa donatılmış, yemekler, şarap, yeni giyecekler" Ben de senin bayramını kutlamaya gelmiştim. Pinhas anlatır "Dün akşam pencereme ölü bir maymun attılar. Ağzında paralar vardı. Dük, "Bu benim maymunum. Benimle oynarken belki paraların da tadına bakmıştı" der. Pinhas "Bu altınlar o zaman sizin. Çok azıyla yemek ve giysiler aldım. Gerisini size takdim edeyim" der.
Dük devam eder. "Benim adamlarımdan biri size kötülük yapmak istemiş. Bu maymunu onun için buraya fırlatmış" der. "ama isteğine ulaşamadı, tüm paralar senin"
Ben buraya acaba senin Tanrın sizlere yardım edecek mi? diye bakmaya gelmiştim. Biliyorsun sana hakkın olan parayı bile vermedim. Görmek istedim" der. Sonra masaya oturur. "Senin Tanrın gerçekten çok büyükmüş" der.
Pinhas cevap verir: "Yüzyıllardır atalarımızın Tanrısı bizi hep korudu ve koruyacak"
A Tanrı ona imanla açılan iyi yürekleri geri çevirmez
A Ona yakaran elleri geri çevirmeden, her Pesah bayramında mucizeler bizleri korur
A İyilik dolu mucizelerin üstümüze olması dileğiyle.

Kaynak: Chassidic Stories "The Golden Monkey"