PESAH

PESAH5766-2006 Pesah Bayramı`nın, tüm dünyaya, ülkemize ve ulusumuza barış ve mutluluk getirmesini dileriz. ŞALOM

Kavram
9 Ocak 2008 Çarşamba

Pesah Agada’sından bir yorum

İnsanlığın Küçük
Modelleri

Agada, Mısır’a 70 kişi olarak inildiğini belirtmektedir. 70 sayısı hiç de rastlantısal değildir. Babil Kulesi’nde insanlığın temeli olan 70 milletten kişiler vardı. Bu yüzden Bene-Yisrael Mısır’a indiklerinde 70 kişidirler; zira Yahudi Ulusu içinde, 70 farklı Yahudi kök-ruhu vardır. Bu kök ruhlarin her biri, dünyanın temel uluslarına denk gelir; bu da Yahudiler’in dünyanın neresine giderlerse gitsinler, yerel halklarla kolayca anlaşabilmelerini sağlar. Zira Yahudiler, insanlığın küçük birer modelidirler (Rabi Tom Meyer).

Nasıl Asimile Olunur?
Agada Yahudiler’in çok kalabalıklaştıklarını ve "ülkenin onlarla dolduğunu" belirtmektedir. Acaba gerçekten Yahudiler Mısır’ı dolduracak kadar kalabalık mı olmuşlardır? Mısır oldukça büyük bir ülkedir ve Mısır’ı terk ettiklerinde Bene-Yisrael’in nüfusu yaklaşık 3.000.000’du. Dolayısıyla "ülke onlarla doldu" ifadesi, onların her yerde hissedildiklerini ifade eder. Yahudiler nüfusça çok değillerdi, ama her alanda başarılı ve verimliydiler. Sanatta, ekonomide, ticarette… Ayırt edilebiliyorlardı ve özeldiler. Bunun ne gibi sonuçlar vereceğini tahmin edersiniz… Evet haklısınız…
Bene-Yisrael nüfus patlaması yaşadıktan sonra etrafta çok dolaşmaya başlamışlardı. Tora’nın Bene-Yisrael’in kalabalıklığını belirtmek için kullandığı sözcük ilginçtir: "Vayişretsu – Kaynadılar." Fakat bu sözcüğün kökü pek de hoş bir kelime değildir. Şerets sözcüğü sürüler halinde dolaşan küçük hayvanları tanımlamak için kullanılır; her türlü böcek, fare, kertenkele bu sınıfa girer. Yahudiler’i tanımlamak için neden böyle bir sözcük seçilmiştir.
Talmud, Bene-Yisrael’in çoğalmasının sadece nüfustan ibaret olmadığını belirtir. Halk çok kısa sürede asimile olmaya ve yozlaşmış Mısır kültürünün en alçak alışkanlıklarını edinmeye başlamıştı. Böcekler gibiydiler. Ve asimile değerlerini kendi çocuklarına aktarmaya başladılar. Agada daha sonra, ergenlik çağına ulaşmakta olan genç bir kızla ilgili şiirsel bir benzetme yapmaktadır. Yahudiler bir ulus olma aşamasındaydı; ama "çıplaktırlar" – sürgün sırasında kendi özlerini kaybetmişlerdi; kim olduklarını unutmuşlardı. "Kendi kanları içinde debeleniyorlardı" köleliğin eşiğindeydiler; ama buna karşın "Kanları sayesinde yaşayacaklardı" – Berit Mila mitsvası sayesinde devamlılıklarını garanti edeceklerdi. Asimilasyona rağmen, Yahudiler derinlerde bir yerde kendi öz kimliklerini halen korumaktaydılar. Bu, neredeyse her şeyini kaybetmiş, manevi yok oluşun eşiğinde olup, yine de direnen ve her şeyi sonuna kadar teslim etmeyen bir Yahudi’nin portresidir. Ve kurtuluşlarını sağlayan da işte bu olmuştur. Çünkü bir kişi eğer Yahudi olduğunu tamamen unutursa, o zaman Mısır’dan çıkması mümkün değildir.
Özetlersek; Yaakov ve ailesi Mısır’a geldikleri zaman, öncelikleri Yahudi kalmaktı. İlk fırsatta Erets-Yisrael’e dönebilmeyi istiyorlardı. Mısır bir sürgündü ve geçiciydi; Yahudi tarihinin yolunda sadece bir duraktı. Fakat orada bir süre geçirip çoğalmaya ve geniş topluma entegre olmaya başladıkları zaman,  Yahudi olmanını anlamını kaybetmeye başlamışlardı. Ve bu gibi durumlarda tarih boyunca rastlandığı gibi… antisemitizm, köşeyi dönünce tam karşılarında olacaktı… (Rabi Tom Meyer).

Kaynak: Pesah Agada’sı
Türkçe Çeviri ve Açıklamarıyla Pesah Agadası ve Pesah El Kitabı
Hazırlayan: Moşe Farsi
İsterseniz bu kitabı www.gozlemkitap.com adresinden temin edebilirsiniz.