AYD yeniden doğdu…

Rina BARBUTYaklaşık bir yıl önce, bir grup genç, üniversite gençliğine yönelik kültür paylaşımını amaçlayan, güçlü yurtdışı ilişkileri olan Arkadaşlık Yurdu Derneği`ni yeniden yarattı…

Toplum
9 Ocak 2008 Çarşamba
Arkadaşlık Yurdu Derneği  2004 yılının son ayında yepyeni bir genç kadro tarafından yeniden canlandırıldı. Hedef kitlesi üniversite çağındaki gençler olan AYD’nin amacı genç bireylerin "farkındalık" eşiklerini arttırarak toplumsal farkındalığı sağlamak ve entelektüel hayatlarına renk katmak.  Yahudi tiyatrosundan sinemaya; Ladino kültüründen gençlerin bugün dinlediği müzik ve yaptığı çeşitli aktivitelere kadar çok geniş bir yelpazeyi toplumuna hizmet olarak sunmaya çalışan AYD'nin en temel amaçlarından bir tanesi, "eski kuşak" diyebileceğimiz bir nesille "yeni kuşak" arasındaki köprüyü kurabilmek. Bir başka deyişle kültür ve geleneklere sahip çıkmak ve kuşaktan kuşağa aktarılmasını sağlamak.  
Arkadaşlık Yurdu Derneği çalışmalarını büyük bir özveri ve coşkuyla 1.5 seneyi aşkın bir zamandır yürütürken sadece kendi ülkesinin gençleri ile değil,  aynı zamanda dünyanın hemen hemen her yerinde yaşayan gençlerle de iletişim kurarak toplumuna bambaşka bir dünyanın kapılarını da açmaya çalışıyor. Küreselleşen dünyada, gençlerin ortak olarak neler yaptıkları, farklılıkları veya benzerlikleri aynı düzlem içersinde bir araya getirildiğinde gerçekten de bugüne kadar hiç görülmemiş bir iletişim ağı ve haberleşme imkanına sahip duruma geliniyor.
AYD mart ayı ortasında,  kültürel faaliyetlerinden birini DYD’de gerçekleştirdi. Türk Yahudi Tiyatrosunu entelektüel platforma taşımak adına, dernek tiyatrolarında ismini duyuran  sekiz dev ismi konuk etti.
Dostluk Yurdu Derneği’nden, Jojo Gözcü Eskenazi ve Fani Bonofiyel; Göztepe Kültür Derneği’nden, Donna Kasuto ve Diana Gabay; Yıldırımspor Kulübü’nden, Etel Molinas ve Çela Krepsi; genel dernekler adına İzzet Bana ve Selim Hubeş konuktular. Ancak  rahatsızlığından dolayı geceye katılamayan Hubeş, canlı telefon bağlantısıyla soruları yanıtladı. Gecenin ilerleyen saatlerinde seyirci olarak gelip sürpriz  yapan Cenk Rofe, konuklardan biri oldu. Gecenin moderatörlüğünü yapan Jaki Baruh, gece boyu sorduğu zorlayıcı sorularla, hem seyirciye hem de konuklara yaptırdığı doğaçlamalarla gecenin çok keyifli geçmesini sağladı.
Gece tiyatroya genel bakışla başladı. Dernekler yaptıkları tiyatro formatları hakkında bilgi verdiler. Genel olarak, DYD  komedi ağırlıklı, GKD ise güncel konular ve aile yaşamı ile ilgili, YSK ise tarih kokan ve belgesel tipi oyunlar sahnelediklerini söylediler. Derneklerin ortak paydada buluştuğu amaç, gençleri de içine alan, seyirciyi günlük hayatın stresinden uzaklaştıran, aynı zamanda da bilinçlendiren, kurumlarının ayakta kalması adına katkı yapan oyunlar sergilemek.
Amaçlardan sonra konuşulan konular; Rekabet – Ladino – Eleştiri – Kendini Geliştirme- Özeleştiri hakkındaydı. Her konu ile ilgili tartışmalar seyirci ve konuklar ile  doğaçlama olarak ele alındı. Etkinlik o denli  eğlenceli ve konuk-seyirci sunumu o kadar güzel oldu ki, kahkahalar tükenmedi.
Dernekler arası rekabetten bahsedilirken, her derneğin, diğerlerinin oyunlarını izlediği ve desteklediği özellikle vurgulandı.
Judeo-Espanyol  dilinde   iki  genç seyirci kendilerinin yarattığı ve hiç bilmedikleri bir dilde verilen konu ile ilgili doğaçlama ufak bir gösteri sundular.
İkinci bölümde bir konuk ve bir seyircinin yine önceden hazırlanmadan ortaya koydukları kısa bir skeçe yer verildi; konuk Judeo –Espanyol dilini  konuşuyor, seyirci ise  cevap veremiyordu. Gençlerin Ladino’yu bilmemeleri, oyunlardan yetişkin insanlar kadar keyif alamamaları ve bununla ilgili  çözümler  tartışıldı. Gençler bu dil ile ilgili kendilerini geliştirmek istiyorlar. Ne kadar açılan kurslara ilgi, beklenenden az olsa da, sorarak ve oyunlarda oynayarak lisanı  öğrenmek istiyorlar. Oyuncularımız ise anlaşılabilir olmak adına her Judeo-Espanyol  konuşmadan sonra Türkçe dilinde  açıklamasını yaptıklarını söylediler. Tabi ki çeviri, seyirciye gerçek anlamı kadar keyif vermiyor.
Kendilerini geliştirme konusunda moderatör tarafından verilen doğaçlamada konuklar ilk başta 5Nj yaş arası çocuk, sonrasında 75 yaş üstü yaşlıyı canlandırdılar. Amaç, konukların alışık olmadığı rollere adaptasyon sağlayıp sağlayamadıklarını görmekti. Yine kahkahalar durmadı ve konuklar inanılmaz başarılıydı. Sonrasında hem birbirleri için eleştiri ve özeleştiri yaptılar. Gecede konuşulan, üstünde en çok durulan konu ise; dernek yetkililerin gençleri de içine alan projeler üretmek istemeleri, böylelikle hem  yerlerine geçecek gençleri yetiştirmeyi, hem de birlikteliği korumayı amaçlamalarıydı…