YAHUDİ DÜNYASINDAN...

Nelly BAROKAS20. yılında İspanya-İsrail ilişkileriDiplomatik ilişkilerin kuruluşunun 20. yılı vesilesi ile İsrail`in İspanya Büyükelçisi Victor Harel İsrail-İspanya arasındaki ilişkileri değerlendirdi. Büyükelçi Victor Harel; "Ekonomi, kültür ve turizm alanlarında iki ülke arasındaki ilişkiler 20 yıllık bir süreçte

Kültür
9 Ocak 2008 Çarşamba
Gerçekte İsrail, İspanya’nın ekonomik alanda Ortadoğu’daki en önemli partneridir. Fakat siyasi açıdan ilişkiler başlangıçta oldukça gergindi. Çünkü İspanya Arap müttefiklerini incitmemek için olaylara sadece onların bakış açısından yaklaşmaktaydı" açıklamasında bulundu.
İspanya, İsrail’in varlığını tanıyan son Avrupa ülkesi oldu, 17 ocak 1986’da iki ülke arasında resmi ilişkiler başladı. Bu girişim 1492 sürgününden sonra 500 yıl süren yabancılaşmanın giderilmesi yönünde Yahudilerle İspanyollar arasında bir uzlaşma olarak değerlendirildi. Büyükelçi Victor Harel, 1991’de Madrid Barış Konferansı’na ev sahipliği yapmakla İspanya’nın İsrail ile Arap dünyası arasında bir köprü işlevi gördüğüne değinerek, "İşte o tarihten itibaren iki ülke arasındaki ilişkiler tamamen normale döndü" dedi. Büyükelçi, her şeye rağmen İspanya kamuoyunun ve medyanın Filistin yanlısı olduğunu da vurguladı.

"Gaz Odası"
sergisine tepki

İspanyol sanatçı Santiago Sierra’ya ait "Gaz Odası" konulu artistik bir enstalasyon, Yahudi cemaati ileri gelenlerinin tepkisine hedef oldu. Almanya’nın Pulheim kentinde artık kullanıma kapalı eski bir sinagogda kurulan enstalasyon, gelen tepkiler nedeniyle kaldırıldı. Santiago Sierra’nın eseri, sinagogun çevresine yerleştirilen altı otomobilin egzozlarına bağlanan 80 metrelik plastik boruların sinagoga sokulmasından oluşuyor. Otomobillerin çalıştırılması ile sinagoga karbon monoksit gazı doluşuyor, sergiyi ziyaret edenlere  birer gaz maskesi veriliyordu. 39 yaşındaki Santiago Sierra, "245 Kubikmetre" adını verdiği eserini Holokost’un anılmasının basitleştirilmesini protesto amacıyla tasarladığını belirtti. Almanya Yahudileri Merkez Konseyi Genel Sekreteri Stephan Kramer bu enstalasyonu "uygunsuz" olarak niteledi ve "Eski bir sinagogda bir gaz odası oluşturmanın sanat olduğunu iddia eden kişi, sanatçının özgürlüğünü  kötüye kullanıyor sayılır" dedi.
Nazi dönemi süresince bu eski sinagog ahır olarak kullanıldı. 1991’den beri de Richard Sera, Eduardo Chillida, Carl Andre ve Rosemarie Trockel gibi ünlü sanatçıların eserlerinin sergilendiği bir sanat merkezi olarak işlev görüyor.

Max Stern’in sanat eserleri

Concordia, Mc Gill ve İbrani üniversiteleri Naziler tarafından el konulan sanat eserlerini ortaya çıkarmaya çalışıyor. Montreal’daki Concordia Üniversitesi Avrupalı sanat koleksiyoncusu Max Stern’in Nazilerce çalınmış eserlerini ortaya çıkarıp geri almak üzere çaba sarf eden üç eğitim kurumu arasında yer alıyor. 1930’lu yıllarda Max Stern Dusseldorf’da zengin bir galerinin sahibiydi. Naziler Stern’in eserlerine el koydu ve galeriyi kapattı. Holokost’ta canlı kalmayı başaran Stern hayatını Montreal’de sürdürdü.  Kentin ünlü Dominion Galerisi’nde iş bulan koleksiyoncu 1947’de satın aldığı bu galeriyi yaşama veda ettiği 1987 yılına dek eşi İris ile birlikte yürüttü