Singapur Yahudileri`nin dünü ve bugünü

Sara YANAROCAKFotoğraflar: Moşe BAHARHAKSingapur Yahudileri belki de dünyada antisemitizmi hiç yaşamamış ve yaşamamakta olan ender Yahudi cemaatlerinden biri. Cennet güzelliğindeki ülkenin göbeğinde yaşayan ve kesinlikle yerel halkla karışmayıp özelliklerinin tümünü koruyan bu cemaati sizlerle birlikte ziyaret ediyoruz

Kültür
9 Ocak 2008 Çarşamba
1819 yılında Johore Sultanı, İngiliz işadamı Sir Stamford Raffles ile Doğu Hindistan Şirketi’nin, Singapur’da bir ticaret limanı yapmasına izin verdi. O dönemde Singapur Malezya Yarımadası’na ait küçük bir balıkçı köyüydü. Tabii ki, kaçınılmaz olarak o dönemde Bağdat’ta yaşayan bazı Yahudi işadamlarına Singapur’a gelip iş yapmaları teklif edildi. Bazı işadamları bunu kabul ettiler. Singapur’a göç ederek oranın en lüks ve zengin iş merkezini kurdular. Bu merkezin adı Change Alley’di.
1824 yılında Singapur’da, İngiltere Sultan tarafından verilmiş 200 bin metrekare alan kullanırken 1830 yılında, tarih kayıtlarına göre Singapur’da toplam 9 Yahudi işadamı bulunuyordu.  1840’da, çok zengin olan Yahudi Sassoon Ailesi Singapur’da büyük iş girişimleri yapmaya karar verdi. İşte Yahudi cemaati o zamandan sonra hızla çoğalmaya başladı. Yahudi cemaati önce Synagogue Sokağı’nda 40 kişilik “Synagogue Street” adlı sinagogu kurdular. Singapur’daki yerel kanuna göre, Yahudilerin Şabat günü “jinrikşa” (bir veya birkaç kişi tarafından çekilen iki tekerlekli Japon faytonu) denilen araca binmelerine izin verdiler.
Singapur’da çoğunlukla Sefaradlar olmak üzere en büyük göçler Bağdat ve Yakın Doğu’dan gerçekleşti. Yeni kurulan cemaate ayrıca İran’dan Sefaradlar ve Doğu Avrupa’dan Aşkenazlar da göç ederek katıldılar. Bu insanlar hem dini özgürlüklerine kavuşmak, hem de yeni ekonomik imkanlar elde etme hayali ile burada toplanmaya başladılar.
Bazıları önce Malezya’ya gittiler. Orada gerekli özgürlükleri bulamayınca Singapur’a gelmekte gecikmediler. Burada kurulan Ortodoks Singapur Yahudi Cemaati küçük fakat, birbirlerine ve geleneklerine, dinlerine sıkı sıkıya bağlı bir topluluk oluşturdular. Asla karışık evlilik yapmadılar, her zaman birarada yaşadılar.

MAGEN AVOT VE
HESED EL
SİNAGOGLARI

1872 yılında 172 kişilik cemaatin 116’sı erkek, 56’sı kadındı. 40 kişilik Street Sinagogu artık onlara yetmiyordu. 4 Nisan 1897 yılında Waterloo Sokağı’ndaki Magen Avot Sinagogu hizmete açıldı. Tek katlı olan sinagogun içinde, ayrıca asma kat ilave edilerek kadınlar için Azara yapıldı. Sefaradlar ve Aşkenazlar her gün, birarada ibadetlerini ediyorlardı.
Zaman içinde bu sinagog da yetmemeye başlayınca bu kez de 15 yaşında iken Singapur’a göç eden, son derece zenginleşerek kraliçeden şövalye ünvanı olan Sir Menasse Meyer “Hesed El” Sinagogu’nu inşa ettirmeye karar verdi. Oxley Rise’da bulunan kendi muhteşem malikanesinin arazisine sinagogu yaptırdı.
Bir mimari şaheser olan sinagog yemyeşil ağaçların arasından haşmetle yükseldi. Son derece etkileyici giriş yolları, kapı kirişleri, pencereler, sütunlar ve yerler tamamen beyaz mermerden yapılmıştı. Üzerine çekilen altın rengi süslemeler güzelliğine güzellik katıyordu.  O yıl 500 kişilik olan cemaat 1911’de 600’e, 1931 yılında ise 832 kişiye ulaştı. 1931 yılında imzalanan bir antlaşma ile yörenin Arap ve Yahudi halkı şehrin en kalabalık nüfusunu oluşturduklarından ev sahibi konumuna geldiler.

2. DÜNYA SAVAŞI
VE BUGÜN

1939 yılında, 2. Dünya Savaşı başladığı zaman Singapur’da 1000 Yahudi mevcuttu. Cemaat savaş süresince Japonlar tarafından kamplara kapatıldılar. Kollarına üzerinde “Yahudi” yazan bantlar takmaya mecbur edildiler. Boyunlarına da üzerinde “Yahudi” yazan madalyonlar taktılar. Erkekler tarlalarda çalıştırıldı. Savaş bittikten sonra birçok Yahudi orayı terkederek Avustralya, İngiltere, ABD ve İsrail’e göç etti.
1908 yılında doğan David Marshall Singapur’da yaşıyordu. Kendisi Bağdat’ta yaşayan, İran Yahudisi bir aileden geliyordu. Öğrenimini İngiltere’de hukuk okuyarak bitirmiş sonra İngiliz Ordusu’na gönüllü olarak katılmış ve Singapur’a seyahat için gitmişti. Büyük Britanya İmparatorluğu 1955 yılında Singapur’a yarı özerklik hakkı tanıdığı zaman Marshall, ülkenin ilk başbakanı olma şerefine ulaştı. Fakat İngiltere bunu geri almaya kalktığında protesto amacıyla görevinden istifa etti. Singapurlular Marshall’a “Bağımsızlığın Babası” ünvanını verdiler. Fakat iki yıl sonra 1963’te Singapur, Malezya ile birleşerek gerçek bağımsızlığını ilan etti. David Marshall bağımsızlıktan sonra birçok Avrupa ülkesinde Singapur Büyükelçisi olarak görev yaptı.

GÜNÜMÜZDE...
Günümüzde Singapur’da %80 Çinli, %15 Malezyalı, %5 etnik Hint kökenliler yaşıyor. Yahudi nüfusu 300 kişi. Singapur’da kesinlikle antisemitizm yok. Magen Avot ve Hesed El Sinagogları’nda ibadetler düzenli olarak sürüyor. ABD’den gelen Habad hahamlar, aileler ve din eğitmenleri toplumu dinsel ve geleneksel açıdan sürekli donatıp, bilgilendiriyorlar. Cemaat faaliyetlerini tam kapasiteyle sürdürüyor. Yahudi Cemaati Merkezinin Binası’nda küçükler için eğitim veren “Pazar Okulu” var. Yılda bir kere seçimle göreve gelen cemaat yöneticileri her türlü ihtiyacı ve görevi yerine getiriyorlar.
1968 yılında İsrail ile Singapur arasında imzalanan ticaret anlaşmasından sonra, Mayıs 1969 yılında iki ülke arasında “resmi diplomatik anlaşma” imzalandı. Karşılıklı olarak elçilikler kuruldu.
Günümüzde Singapur Yahudileri, ülkede esenlik, huzur ve mutluluk içinde yaşıyorlar. Üstelik aidiyetlerinden hiçbir ödün vermeden...!