Sack`s ile Bebek Sahili yeniden kesfedilecek...

Batya KEBUDİRahel Butros İsrail`den getirdiği Sack`s mağazasının ilk butiğini Bebek`te açtı. Deniz manzaralı butikte her yaşa ve her tarza hitap eden tasarımları bulabilirsiniz

Toplum
9 Ocak 2008 Çarşamba
Rahel Butros uzun yıllar tekstil sektöründe çalıştı. On yıl kadar önce Nişantaşı’nda Rachel’s adını verdiği butiğini açtı. Kendi tasarımlarının yanı sıra Donna Karan tasarımlarını Türkiye’ye getirdi. Bir süre ara verdiği çalışma hayatına İsrail’li bir marka olan Sack’sı getirerek geri döndü. İlk butiğini Bebek’te açan Rahel Butros, Sack’s ile moda severlerin ilgisini çekiyor.

Sack’s moda dünyasına nasıl girdi?
İsrail’i Halfon ailesine ait bir firma. Geçmişi yirmi seneye dayanıyor. Halfon ailesi son yıllarda büyümeyi ve Avrupa’ya, Amerika’ya  açılmayı hedefliyor. Yıllardır müşterileriydim. Severek giydiğim kıyafetleri Türkiye’ye getirmek istediğim söyledim. Onlarda bu teklife çok sıcak baktılar. Kısa bir süre sonra bu markayı buraya getirdim. Franchise sistemi ile Türkiye hakkını aldım.

Siz Sack’s ile nasıl tanıştınız ?
İsrail’e her gidişimde uğradığım bir mağaza idi. Senelerdir oradan alışveriş yapardım. Farklı tasarımları ile hep ilgimi çekerdi. Özellikle pantolonlarının kalıplarını çok beğenirim. Birçok tarzı bir arada görmem mümkün. Spor ve şık bir arada kullanıldığı gibi ayrı da kullanılıyor. On sene önce aldığım bir pantolonu hala severek giyebiliyorum.

Ne tarz ürünler var ?
Pantolonlar, jeanler, t-shirtler, ceketler birçok ürün var. Hem spor hem de şık ürünler var. Çok spor bir eşofman bulabileceğiniz gibi, klasik bir siyah pantolonda bulabilirsiniz. Şık işlemeli ceketler var. Dört mevsim kullanılacak tasarımlara yer veriliyor. Taşlı kemerler, çantalar ve takılar sezonun modasında yerini aldı. Farklı tasarımların bir arada olması en güzel detaylardan. Çok şık bir küpeyi de çok sade bir küpeyi de bulabilirsiniz.

Sack’s en çok kimlere hitap ediyor?
15 ile 60 yaş arasındaki tüm bayanlara hitap ediyor. Herkes kendine uygun şeyler bulabilir. Bir çok farklı tasarımı bir arada kullanıp insan  kendi modasını kendi yaratabilir. Bu sezon daha çok spor kıyafetlere yer veriliyor. Sade veya işlemeli hangisi size hitap ediyorsa onu tercih edebilirsiniz. Birçok yabancı firma ile karşılaştırıldığında fiyatlarımız çok uygun kalıyor.

İlk butiğinizi neden Bebek’te açtınız?
Bebek’te bir gelecek gördüm. Nişantaşı’nda kiralar çok yüksek. Yeni bir adım atıyordum. Farklı bir mekan arayışı içindeydim. Bunun Nişantaşı’nda olmasındansa Bebek’te olmasını istedim. Birkaç sene içinde Bebek’te bir çok butiğin olacağına inanıyorum. Bebek’te haftasonları çok hareketli geçer. Sack’s cumartesi ve pazar açık olacak. Pazar sabahı yürüyüşünde mola verip tasarımlarımıza göz gezdirebilirsiniz. Bebek’te şimdiden birçok kafe ve butik var. Bebek yeniden keşfedilecek. Birkaç sene içinde çok farklar olacağını düşünüyorum. Daha ileride Nişantaşı’nda ve alışveriş merkezinde yer almayı hedefliyorum.

Başka markaları da Türkiye’ye getirmeyi düşünüyor musunuz?
Elbette. Şu an aklımda olan birçok firma var. Onları da buraya getirmeyi istiyorum. Tercih ettiğim markalar çok pahalı olmayan ama çok kaliteli birçok kişiye ve kesime hitap edecek. Bu özelliklere uyanları Türkiye’ye getirebilmeyi istiyorum.

Moda deyince aklımıza hep İtalya ve Paris gelir. Moda haftaları çok ünlüdür. Siz tüm bunlardan farklı olarak İsrail’li bir firmayı neden seçtiniz?
Ben farklı bir markayı istedim. İsrail’e çok sık gidip geliyorum. Kendim Sack’stan giyiniyordum. Çok memnundum.Paris’ten gelen birçok kıyafet burada zaten satılıyor. İsrail’li birçok firma yurt dışına açılıyor.

Bu senenin modası için bayanlara ne önerirsiniz?
Modayı fazla takip eden biri değilim.Birbirinin aynı olan bayanları sevmiyorum.Herkesin kendi tarzı olduğuna inanıyorum. Herkes kendine yakışanı seçmeli. Ben on senedir aynı pantolonu giyebiliyorum. Eğer o pantolon beni güzel gösteriyorsa benim için modası geçmiyor. Benim bayanlara önerim, modanın takipçisi olun ama kendi tercihlerinizin farkına varın, demek olur.

Tekstilde son dönemde ülkemize bir çok yeni firma geldi. Rakipleriniz var mı ?
Tabiki rakipler her zaman vardır. Ben getirdiğim ürüne çok güveniyorum. Fiyatlarının uygun olması nedeniyle de diğerlerinden daha fazla tercih edileceğine inanıyorum.

Markanın bilinirliğini nasıl sağlıyorsunuz?
Pazarlamayla da ben ilgileniyorum. Dergilere ve gazetelere reklam verdim. Kendi arkadaş çevrem bana çok destek oldu. Dilden dile dolaşıyor aslında.

Türkiye’ye yeni bir markayı getirmek isteyen genç girişimcilere önerileriniz var mı?
İlk başlara çok masraf oluyor. Bunun için bir birikimin olması gerekli. İnsan hayatının her döneminde çalışmalı. Bazı şeyler ancak çalışarak olabiliyor.
Dükkan masrafı, çalışanlar, dekorasyon, mala yatıracağınız bedel ve reklamlar birikim olmasını gerektiriyor. Belki ortaklıkla işe başlayabilirler.