Nahal Sa’ar ırmağı Hermon Dağının sırtlarından doğar. Buradan aºağı doğru akarken Ya’afori havzasına doğru yönelir. Bu arada Panyas’tan doğan Nahal Hermon ırmağı ile birleºerek güçlenir. Ya’afori havzasından güçlü bir biçimde beslenen ırmak son noktasına kadar 7km. uzunluğundadır. Aºağı yukarı 500m’lik bir derinliğe sahiptir. Eğer 99 numaralı karayolundan Panyas ile Ma’sada arasında yolculuk edecek olursanız, ırmağa paralel bir ºekilde gitmiº olursunuz. Yani yolda giderken ırmağı rahatlıkla görebilirsiniz. Ama bazen de göremeyebilirsiniz. Bu ikircikli ifadeyi biraz açmak gerekirse; kıº mevsiminden ilkbaharın ilk aylarına kadar akarsuların debisi çok fazla artmaktadır. Elbette ki bunun nedeni yağan yağmurlar, yer altı kaynak suları ve çağlayanlardır.Bu sular o denli güçlüdür ki aynı dönemde buğday öğüten değirmenleri bile harekete getirirler. Hatta birkaç yıl öncesine kadar bu değirmenlerden biri iºlevini hala sürdürüyordu. Ama günümüzde her ºeyde olduğu gibi o canım değirmenler de teknolojiye yenik düºtüler.
Bu ırmağın aktığı yatak boyunca birçok ºelale de bulunmaktadır. Bu ilginç jeolojik olay hem manzarayı güzelleºtirmekte hem de ırmağı daha fazla beslemektedir. Yani demin sözünü ettiğimiz mevsimde o yoldan geçecek olursanız ırmağın çağıldayarak aktığını görürsünüz. Diğer kurak mevsimler için sizlere aynı garantiyi veremem.
Nahal-Sa’ar ırmağı aynı zamanda bir sınır çizgisi olarak da kabul edilmektedir. Tabii ki bu güçlü suyun sınır çizgisi üzerinde olması bir jeolojik olay olmakla birlikte savunma açısından sınırın korunması daha rahat hale gelmektedir. Golan’ı ziyaret eden herkes bu yerin toprağının tamamen bazalttan (Volkanik karataº) ibaret oluºtuğunu bilirler. Simsiyah renkte olan bazaltlı toprak yapısı, dağcılar için son derece rahat bir tırmanma imkanı sağlar. Fakat Hermon Dağının bir diğer özelliği ise bazı bölümlerinin toprağının kireç taºından oluºmuº olmasıdır. Kireç taºı ise bazaltın aksine bembeyazdır.
Nahal Sa’ar’ın ise, siyah beyaz renklerin arasından nasıl çağıldayarak aktığını herhalde gözünüzün önüne getirebiliyorsunuz. Bu iki ayrı özelliğe sahip olan toprak ve kayalardan oluºan bu yerlerde göze çarpan manzara gerçekten de çok güzel bir tabloyu anımsatmaktadır.
Diğer bir sınır bölgesi ise Panyas bölgesinin yanındadır. Panyas’ta bulunan Haçlılara ait hisar göletlerin güneyinde yükselir. Hisarın yanında kaplıca ve otopark da bulunmaktadır. Hisarın güney duvarları Nahal Sa’ar’ın hemen yanındadır. Böylece bu ırmak hem sınır hem de savunma açısından bir kez daha önemini vurgular. Panyas ile bu ırmağın arasından giderken son derece güzel ve göz alıcı doğa manzaraları ile yolunuzu sürdürebilirsiniz. Çağıldayan sular, hisarın güzelliği, etraftaki yeºillikler, volkanik kayalar ve bembeyaz kireç taºları gerçek ten gözleri sarhoº edecek güzelliktedir.
Fakat esas konuyu atlıyorum galiba… Bu güzelliklere dalıp giderken birden bire önümüzde beliriveren ºelaleleri anlatmayı unuttum. Üç tane Sa’ar ºelalesi var. Bu ºelalelerin Arapça adı "Ga’dir El-Hamam" ºelaleler kıº baºlangıcından ilk baharın ortalarına kadar gürül gürül akıyorlar. Onları hem manzara seyredilecek noktalardan hem de çok daha yakın izleyebilir sularıyla ıslanabilirsiniz bile. Ama yaz geldiği zaman bunların üçü de kurur böylece o bölgeye vardığımızda yanlıº bir yere geldiğiniz veya kaybolduğunuz sanrısına kapılabilirsiniz.
Kaynak: Off the beaten
track in İsrael
