Tayvan Meydan Okuyor

Hazırlayan: Sabi VARONTayvan`ın Çin ile tekrar birleşmesi için çalışma yapan sembolik konseyin kapatılması bölgedeki gerilimi arttırıyor

Toplum
9 Ocak 2008 Çarşamba
Pazartesi günü televizyonda halka seslenen Tayvan Başkanı Chen Shui-Bian, "Ulusal Birleşme Konseyi"ni kapatacağını açıkladı. Konseyin kuruluş amacı Tayvan’ın Çin Halk Cumhuriyeti ile tekrar nasıl birleşebileceği konusunda araştırma yapmak ve birleşme kurallarını koymaktı. Fakat 1992 yılından beri toplanmayan konsey, 31$’lık bütçe ve bir sekreterlik personel ile sembolik bir varlık sürdürmekteydi. 
Başkan Shui-Bian bu hareketin tam bir bağımsızlık ilanı olmadığını, statükonun korunacağını açıkladı. Başkan sebep olarak Çin Halk Cumhuriyeti’nin Tayvan’ı askeri müdahale ile tehdit etmesini gösterdi. Uzmanlar Çin’in Tayvan’a yönelik kullanabilecek askeri yatırımlarda bulunduğunu ve Tayvan'a hedeflenmiş 700 balistik füze bulundurduğunu iddia ediyorlar.
Başkan’ın sözcüsü de konseyin "kapatıldığını" fakat "feshedilmediğini" belirterek konseyin yasal olarak daha sonra tekrar açılabileceğini ima etti.
Çin Halk Cumhuriyeti yetkilileri ise Shui-Bian’ın hareketinin bağımsızlık ilanına giden bir eylem olduğunu ve söz oyunlarıyla bunun üstünü kapatamayacağını ifade ettiler. Yetkililer Tayvan’ın bağımsızlık ilan etmesinin Tayvan’a "felaket getireceğini" söylediler.
1949’daki iç savaştan sonra Tayvan Çin’den kopmuştu. Fakat Çin Halk Cumhuriyeti Tayvan’ı kendi eyaleti olarak görmeye devam ediyor ve bağımsızlık ilan etmesini savaş nedeni sayıyor. Tayvan’ın müttefiki ABD ise geçen sene adayı bir Çin saldırısından korumayı taahhüt ederken statükonun korunmasından yana olduğunu belirtmişti.

Bush Hindistan’ın nükleer programına kontrol getirmek istiyor
Bu hafta Hindistan ve Pakistan’ı ziyaret edecek olan Bush, Hindistan’ın askeri ve sivil nükleer çalışmalarını birbirinden ayırmasını ve nükleer tesislerini  uluslararası gözlemcilere açmasını  talep etti. Bush bu isteğini ABD ve Hindistan arasında hala müzakeresi süren anlaşmanın sonuçlandırılabilmesi için ön şart olarak öne sürüyor.
Anlaşmaya göre Hindistan’ın ABD ve diğer ülkelerden nükleer reaktör parçaları ve nükleer yakıt almasının önü açılacak ve nükleer silaha sahip olmasına da izin verilecek.  Hindistan 1998’de yaptığı nükleer silah denemesinin ardından nükleer teknolojilerde ambargoya maruz kalmıştı.
ABD’deki muhalifler ise Hindistan’a verilecek nükleer teknolojilerin silah araştırmalarında kullanılabileceğini iddia ederek anlaşmanın ABD senatosunda engellenmesine çalışıyorlar. Anlaşmanın senatodan geçebilmesi için ABD Hükümeti Hindistan’ın ön şartlara uymasını istiyor. ABD Hükümeti Bush’un Hindistan’daki görüşmelerinin kolay geçmesi için Dışişleri  Bakan yardımcısı Nicholas Burns’ü önceden Hindistan’a yolladı.
Hindistan’da da Başbakan Manmohan Singh, ABD ile yapılacak antlaşmayı savundu ve yapılacak antlaşmanın Hindistan’ın ulusal güvenliğine tehdit olmayacağını öne sürdü.

Karikatür krizi Nijerya’yı
karıştırdı

Nijerya’da Karikatür krizinin çıkması ile başlayan olaylar etnik çatışmalara dönüştü. Olaylar, geçen hafta Nijerya’daki Müslümanların karikatür protestolarının Hıristiyanlara yönelik saldırılara dönüşmesi ile başladı. Ülkenin kuzey bölgelerinde çoğunluk olan Müslüman halkın Hıristiyanlara şiddet uygulamasını takiben, güney bölgelerinde çoğunluk olan Hıristiyanlar da Müslümanlara saldırmaya başladı. Halihazırda etnik ve dini ayrılıklar yüzünden gerginlikler yaşanan Nijerya’da, karikatür krizinin arkasından ölü sayısının yüzü geçtiği bildiriliyor.

Irak’ta İç Savaş Tehdidi
Geçen hafta Kutsal Şii mekanlarından altın kubbeli Askeriye Türbesi’nin bombalanmasının ardından çıkan olayların Irak’ı bir iç savaşa sürüklemesinden korkuluyor.
Geçtiğimiz çarşamba günü Irak’ın Samara kentinde bulunan Askeriye Türbesi bilinmeyen kişilerce bombalandı ve  ağır hasar gördü. Şiilerce kutsal kabul edilen Türbe’nin bombalanmasının ardından hafta boyunca Şii militanların Sünnilere karşı saldırılar sürdü. Çıkan olaylarda çoğu Sünni, 165 kişinin hayatını kaybettiği belirtildi.
Irak Hükümeti durumu sakinleştirmek için ülkede sokağa çıkma yasağı ilan etti. Bağdat’taki sokağa çıkma yasağı 27 Şubat Pazartesi günü sona erdi. Fakat Saddam Hüseyin’in davasının tekrar başladığı 28 Şubat Salı günü Bağdat’ta gerçekleşen 4 patlama ve Saddam’ın babasının Tikrit’te bulunan mezarına yapılan bombalı saldırılar durumun henüz sakinleşmediğini gösterdi.
ABD de bu sene Irak’ta bulunan 136.000 Amerikan askerinin geri çekme planları yapıyordu. Fakat çıkan olayların iç savaşa doğru gitme tehlikesi göstermesinin geri çekilmeyi zora sokabileceği ifade ediliyor.

IAEA toplantısı öncesi İran’ın Manevraları
Pazar günü İran ve Rusya, İran’ın uranyum zenginleştirme programının Rus topraklarında ortak olarak gerçekleştirilmesi konusunda prensipte anlaşmaya vardıklarını açıkladılar. İran yetkililerinin bu hafta Moskova’ya giderek anlaşmayı somutlaştırmaları bekleniyor.
Fakat anlaşmanın sonlandırılmasının önünde hala bir takım engellerin olduğu bildiriliyor. Rusya anlaşma kesinleşmeden önce İran’ın tekrar başladığı uranyum zenginleştirme çalışmalarını durdurmasını talep ederken, İran araştırmalara devam etme hakkını korumak istiyor. Ayrıca İran gelecekte eninde sonunda kendi topraklarında uranyum zenginleştirme hakkını da mahfuz tutmak istiyor ve bu hakkını anlaşmaya eklenen maddelerle korumak istiyor.
İran Dışişleri Bakanı Japonya’ya yaptığı ziyaretinde de İran’ın nükleer araştırma yapma hakkını koruduğunu ifade etti. Japonya’nın İran’ı nükleer programından vazgeçirmek için ikna etmeye çalışması ve İran’daki petrol yatırımları hakkında temaslarda bulunması bekleniyor.
Pazartesi ele geçirilen gizli bir IAEA raporuna göre İran’ın nükleer silah geliştirdiğine dair kanıt bulunmadığı fakat İranlıların gerçeğin tespiti konusunda yeterince işbirlikçi olmadıkları belirtiliyor.
İran’ın politik manevraları  bazı uzmanlarca 5 Martta İran’ın BM Atom Enerjisi Kurumunca (IAEA) Güvenlik Konseyine sevk edilmemek için zaman kazanma taktikleri olarak değerlendiriliyor.

Rio Karnavalı Suça İştirak Etti
Dünyanın en büyük sokak partisi sayılan Rio Karnavalı’nın cümbüşünden faydalanan hırsızlar Rio De Janerio’daki Chacara do Ceu Müzesi’ni silahla bastılar. Picasso, Matisse, Monet ve Dali’ye ait resimleri ve Picasso’ya ait bir kitabı çalan hırsızlar karnavalın kalabalığına karışarak kaçtılar. Çalınan sanat eserlerinin toplam değerinin en az 20.000.000 $ olduğu bildiriliyor.