İsrail müziğinin simgesi Şoşana Damari şarkilari ile uğ

Nelly BAROKASÜlke müziğine katkıları nedeniyle 1988`de İsrail Ödülü`ne layık görülen Şoşana Damari geçtiğimiz hafta yaşama veda etti. Üç nesle müziği ile hitap eden ve adı "Kalaniyot" (Gelincikler) adlı şarkısı ile özdeşleşen Şoşana Damari, şarkıları ve gelinciklerle son yolculuğuna uğurlandı

Kültür
9 Ocak 2008 Çarşamba
İsrail müzik kültürünün abidesi sayılan Şoşana Damari 14 Şubat Sevgililer Günü yaşama veda etti. 83 yaşına rağmen müzik yaşamını sürdürmüş, zatüre nedeniyle hastaneye yatmasına dek konserlere çıkmaya devam etmişti. Hatta hastaneye yattığında, konseri olduğu için doktorlardan kendisini bir hafta içinde iyileştirmeleri ricasında bulundu.
Yakınları, yetiştirdiği genç şarkıcılar, dostları Şoşana Damari’yi hastanede hiç yalnız bırakmadılar. 
Şoşana Damari’nin ölüm haberi ülkesinde genç, yaşlı herkesi etkiledi. Bazı siyasetçiler onun bir kültür kahramanı sıfatıyla, son yolculuğuna devlet töreni ile uğurlanma hakkına sahip olduğunu ileri sürdüler.
İsrail müziğinin kraliçesi olarak nitelendirilen Şoşana Damari henüz iki yaşındayken Yemen’den göç etti. Küçük yaşta müzik eğitimi aldı, 14 yaşında radyo programlarına çıkmaya başladı. 1945’te ünlü şair Natan Alterman’ın yazdığı "Kalaniyot" (Gelincikler) şarkısı ile Şoşana zirveye yükseldi. Adı ve kişiliği "Kalaniyot" ile özdeşleşti. Ufak tefekti, ama sahnede devleşiyordu.
Şoşana, 1932’de Polonya’dan göç eden ünlü müzisyen ve orkestra şefi Moşe Vilensky ile tanıştı. Batı kültürü ile yoğrulmuş Polonyalı Vilensky ile müziğinde doğunun etkisinin ağır bastığı Yemenli Şoşana Damari arasında şaşırtıcı derecede uyumlu bir çalışma ortamı oluştu. Bu ikili uzun yıllar Natan Alterman’ın şiirlerini birlikte besteleyip seslendirdiler.
1948 Özgürlük Savaşı döneminde kayda alınan şarkıları ile halkına moral kaynağı oldu. Onlarca yıl Şoşana’nın iyimserlik ve umut yansıtan sesi, adeta ülkenin sesiydi.
Kuruluş yıllarında biraz da güzelliği ile ilgi çekti. Farklı telaffuzu, Yemenli şivesi, gırtlaktan çıkan kendine özgü sesi ile İsrail kültürüne Ortadoğu müziğinin tadını tanıttı. Şoşana Damari yine kendisi gibi ünlü Yaffa Yarkoni ile 1960 ve 70’li yıllarda savaş ve barış dönemlerinde verdikleri konserlerle askerlere ve halka moral ve umut kaynağı oldular.
1988’de İbranice müziğe yaptığı katkılardan dolayı Şoşana Damari İsrail Ödülü’ne layık görüldü. Güçlü bir mizah anlayışına sahip olup, 83 yaşına rağmen canlı ve enerjikti. Yaşamı süresince genç yetenekleri destekledi, üç nesle yol gösterici oldu. Ona İbrani müziğinin kraliçesi sıfatının verilmesinin nedeni sadece güzel sesi değil, yeteneklerini ülkesinin gerçekleri doğrultusunda kullanabilmesiydi.
Şoşana Damari  hastaneye yatmasından henüz bir hafta önce Ami Ödülleri töreninde konser verdi. Bu halkına verdiği son konser oldu. Ölümünden sonra, İsrail televizyon kanalları onunla ilgili söyleşilere ve programlara geniş yer verdiler. Konserlerinden siyah/beyaz ve renkli görüntüler... Ülke müziğinde klasikleşmiş şarkıları ve tabii ki "Kalaniyot..."
Geçici Başbakan Ehud Olmert, Şoşana Damari’nin ardından; "Sesi ve asil kişiliği ile 60 yıldan fazla bir süreçte bize eşlik etti: devletin kurulmasından önce ve sonra, savaşta ve barışta, mutlu ve zor dönemlerde... Yemen göçünün bir mensubu olan Şoşana Damari, İsrail’e ve İbrani müziğine sevgisi ile insancıllığın bir simgesiydi. Onu  konserlerinde izleyen her kişi, üstün bir sese sahip bu ufak tefek kadının duygularını ve neşesini yansıtma yeteneğini anımsayacaklardır" sözleri ile duygularını ifade etti.
Şoşana Damari her zaman ‘ulusun sesi’ olarak anımsanacak. İyimserlik ve umut yansıtan şarkıları ile halkı bütünleştirici bir etki yaratan Damari’nin son nefesine dek yakınları ve genç öğrencileri yanı başında şarkılar söylediler. Şoşana Damari de ölümünü böyle isterdi her halde. Bir sanatçı için daha anlamlı ne olabilir ki?
17 Şubat Cuma günü gerçekleşen cenaze törenine ülkenin her tarafından  yaşlı/genç her yaşta hayranları katıldılar. Şoşana Damari’nin ülkesi bayrağı ile örtülmüş tabutunun yanından  geçenler yüksek sesle şarkılarını söylediler.
O gün dolu dolu gelincikler Şoşana Damari’nin sahnesini değil, çepeçevre tabutunu sarmaladı.