Hamasın Suriyede sürgünde yaşayan siyasî büro şefi Halit Meşal başkanlığındaki dört kişilik Hamas heyeti 16 Şubat Perşembe günü sabah saatlerinde Ankaraya indi. Böylece Hamas, Arap ülkeleri dışında ilk dış ziyaretini gerçekleştirmiş oldu.
Heyetle AKP genel merkezinde görüşen Dışişleri Bakanı Abdullah Gül tarafından Hamasa;
Demokratik yolla iktidara geldikleri, artık sadece yandaşlarının değil Filistin halkının temsilcisi oldukları,
İsrailin Filistinle birlikte barış içinde yaşama hakkını kabul etmeleri ve dış ilişkiler geliştirebilmek için şiddeti reddetmelerinin şart olduğu ve,
Daha önce imzalanmış anlaşmaları ve yol haritasını dikkate almaları gerektiği mesajı iletildi.
Heyet başkanı Halit Meşal cevaben; "Öncelikle uluslararası kamuoyu ve siz İsrailin işgal ettiği topraklardan çekilmesini sağlayın" dedi.
Hamas heyetinin AKP tarafından Türkiyeye davet edildiği açıklandı. Meşal başkanlığındaki heyet daha sonra AKP genel merkezinde ağırlandı. Bu toplantıya Dışişleri Bakanı Gülün yanı sıra AKP genel başkan yardımcıları Dengir Mir, Mehmet Fırat, Şükrü Ayala, Şaban Dişli ve Akif Gülle katıldı.
Görüşmeler sonrası AKP genel merkezinde yapılan basın toplantısında parti amblemlerinin kaldırılmış olması ve nihayetinde fiili bir gelişme sağlanamaması da tartışma konusu oldu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğanın Hamas heyetiyle görüşmeyi planladığı iddiası doğrulanamadı. Ancak gerekçeler farklı olsa dahi, çeşitli kaynaklarda bu görüşmeden son anda vazgeçildiği iddia edildi.
Ziyaretin amacı Dışişleri Bakanı Abdullah Gül tarafından, "Bazılarının bir şeyler yapması gerekir. İşler ters istikamete gidince bundan Filistin ve İsrail halkları kadar tüm dünya zarar görür. O bakımdan doğru mesajların verilmesi çok önemlidir" şeklinde açıklandı. Hamas heyetinin temasları "devletle" değil "sorumlularla" gerçekleştirdiği Dışişleri Bakanlığı tarafından sık tekrar edildi. Meşal başkanlığındaki heyet beklenenden kısa sürdüğü ifade edilen ziyaret sonrası "yararlı tavsiyeler aldıklarını, bu öğütleri dikkate alacaklarını ve Türkiyenin Filistin konusunda olumlu ve etkili bir rol oynayabileceğini" ifade ettiler.
Bu arada ziyaretin Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa Birliği ve İsrailin bilgisi dahilinde gerçekleştiği de gelen haberler arasındaydı. Halit Meşal başkanlığındaki heyetin "sürpriz" Ankara ziyareti ile ilgili ABD ve AB, "beklenenden hafif" tepkiler verdi. İsrail Başbakanlık sözcüsü Raanan Gissin ziyareti "Türkiye İsrail ilişkilerinde derin yara açabilecek, büyük hata" olarak değerlendirdi. İsrail Dışişleri Bakanı Tzipi Livni ise görüşmelerden dolayı "duydukları hayalkırıklığını" bizzat Abdullah Güle iletti. ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Sean McCormack "Bu tür görüşmeler ülkelerin kendi vereceği kararlardır. Ancak Hamasa uluslararası kamuoyunun ortak görüşlerinin iletilmesini isteriz, durum Rusya için de geçerlidir" açıklamasını yaparken, AB Türkiyenin girişiminin meşru olduğunu ancak ABnin Haması politik olarak tanımadığını, tanıması için Hamasın İsrailin varlığını kabul etmesi ve şiddet içeren eylemlere son vermesi gerektiğini vurguladı.
İsrailin Ankara Büyükelçisi Pinhas Avivi, Türkiye Dışişleri Bakanlığının Hamas ziyaretine yönelik bilgilendirme önerisini geri çevirdi. Öte yandan Mısır İstihbarat Şefi Ömer Süleyman, Filistin ile İsrail arasında imzalanan barış anlaşmalarını kabul etmesi ve şiddete son vermesi yönündeki taleplerinin Hamas tarafından geri çevrildiğini hatırlattı. Süleyman bu nedenle, örgütün görüşme teklifinin reddedildiğini belirterek Türkiye ve Rusyanın Hamasa yaptığı davetin, İsrail ile Filistin arasında arabuluculuk rolü üstlenen Mısırın elini zayıflattığını savundu. Gezi, AB İsrail ve ABD basınında sükunetle karşılandı. Temasların ardından Hamas heyeti önce Şama oradan da Tahrana geçti.
Bu gelişmelerin yanı sıra İsrail kabinesi Filistin Otoritesine "terör saldırılarında kullanılabileceği gerekçesiyle" para transferini durdurma kararı aldı. ABD de girişimi onayladığını ve Filistine yardımları dondurduğunu açıklarken, İranın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney, "İslam alemine Filistine mali yardım" çağrısında bulundu. Mısırda Müslüman Kardeşler Filistin için dünya çapında bağış kampanyası başlatacağını açıklarken, Rusya ve İsveç Filistin Otoritesine yaptıkları yardımı arttırma kararı aldılar.