YAHUDİ DÜNYASINDAN...

Nelly BAROKASWiesenthal Merkezi`ne eleştiriVenezuella Yahudi cemaati liderleri, Başkan Hugo Chavez`in antisemit olduğunu ileri süren Simon Wiesenthal Merkezi`ni cemaatin güvenliğini tehlikeye atmakla suçladı. 15.000 kişilik bir Yahudi nüfusunun yaşadığı Venezuella`nın Yahudi Cemaati liderleri yayınladıkları bir mektupta şu ifadeye yer verdiler: "Cemaatimizin siyasi

Kültür
9 Ocak 2008 Çarşamba
Simon Wiesenthal Merkezi, Başkan Hugo Chavez’e gönderdiği bir mesajda yaptığı bir konuşma nedeniyle özür dilemesi gerektiği ileri sürülmüştü. Başkan Chavez bu konuşmasında; "Bazı azınlıklar, İsa’yı çarmıha gerenlerin soyundan gelen bazı azınlıklar Bolivar’ı (Güney Amerika’nın özgürlük mücadelesini veren kişi) buradan kovmuş, onu Santa Marta’da çarmıha germiş, dünyadaki altın, gümüş gibi madenleri, doğal kaynakları, petrolü ellerine geçirmişlerdi. Bütün zenginlikleri ellerine geçirmişlerdi" şeklinde bir ifade kullanmıştı.
Başkan Chavez de, "ABD emperyalizmi" tarafından motive edildiğini ileri sürerek Wiesenthal Merkezi’ni eleştirdi. Venezuella Yahudi Kuruluşları Konfederasyonu Başkanı Fred Pressner; "Başkan konuşmasında Yahudileri kast etmemişti. Yahudi dünyası artık iletişim içinde hareket etmeyi öğrenmeli" dedi.
AJ Committee ve American Jewish Congress, Başkan Chavez’in eleştirilerinin Yahudilere yönelik olmadığı konusunda Venezuella Yahudi Cemaati’ne destek oldu.
Merkezin başkanlığını yapan Rav Martin Hier; "Biz ABD’nin sözcülüğünü yapmıyoruz. Biz antisemitizme karşı tepki vermekle yükümlü bir kuruluşuz" açıklamasını yaptı.

Tel-Aviv Borsası’nın 70. Yılı
Bu ay kuruluşunun 70. yılını kutlayan Tel-Aviv Borsası, bu vesile ile Rothschild Bulvarı’nın iki yakasında her biri özel tasarlanmış 100 boğa heykeline yer verdi. Boğa heykellerinin her birinin maliyeti, borsada yer alan İsrailli ticari şirketler tarafından karşılandı.
Halkın büyük beğenisini kazanan boğa heykelleri ocak ayı sonuna dek Rothschild Bulvarı’nda sergilendikten sonra temsil ettikleri şirketlerin merkezlerine yerleştirildi.
Kısa bir pist üzerinde konumlanmış EL AL’ı temsil eden boğa heykeli, mavi-beyaza boyanmış olup, pencere çizimleri ile bir uçağı andırmakta. "Teknolojik ilerleme için verimli zemin" sloganını kullanan Elron high-tech şirketini temsil eden boğa ise renkli çiçeklerle bezenmiş. Dan Oteller zincirine ait boğaya bir kelime oyunu ile "The Sea Shore" adı verildi, çünkü "shore" İbranice boğa anlamına geliyor.

Wannsee’de yeni sergi
Wannsee villası, 64 yıl önce, 15 yüksek düzeyde Nazi subayının "Yahudi sorununda nihai çözüm" kararının ayrıntılarını tartıştıkları sakin bir mekan
Günümüzde Wannsee Konferansı Anma ve Eğitme Merkezi tarafından yönetilen bu mekanda Wannsee’de alınan kararlar ve bu kararların işgal altındaki etkilerini konu edinen yeni bir sergi açıldı.
Sergide yer alan belgeler arasında Gizli Güvenlik Şefi Reinhard Heydrich’in Litvanya arşivlerinde ortaya çıkan anıları da bulunuyor. Wannsee Konferansı’nın gerçekleşmesinden birkaç gün sonra kaleme alınmış bu anılarda, Heydrich gerçekleştirmekle yükümlü olduğu "Yahudi sorununda nihai çözüm" kararından geniş bir şekilde söz ediyor.
Ayrıca emniyet güçlerinin ve Gestapo’nun Holokost’taki rolüne ilişkin belgeler Moskova’daki KGB arşivlerinden temin edildi.
Geçtiğimiz haftalarda gerçekleşen sergi açılışına Holokost kurtulanları, siyaset adamları, bazı Yahudi kuruluşlarının liderleri, İsrailli Tarihçi Yehuda Bauer ve Fransız Nazi avcıları Beate ve Serge Klarsfeld çifti katıldı. Bir Holokost kurtulanı olan André Chomand; "Burada neler olduğunu çocuklarıma ve torunlarıma anlatabilmek için Wannsee’ye gelmek benim için büyük önem taşıyordu" dedi. André Chomand’ın yayınladığı "Un Pere et son Fils dans les Camps Nazis" adlı kitabı Wannsee’nin konuklara açık kütüphanesinde satılıyor.
Beate Klarsfeld, bu türden eğitici mekanların Holokost inkarcılarına karşı bir siper işlevi gördüğünü belirtti.
Polonya Elçisi Andrzej Byrt yaptığı konuşmada İran Cumhurbaşkanı Ahmedinecad’ın Holokost inkarcılığı ve İsrail’in yok edilmesinin gerektiğine ilişkin söylemlerine değinerek; "İnsanlığın bu kişiyi durdurmak için bir şeyler yapması gerekir. Ne yapılması gerektiğini bilmiyorum ama hiçbir önlem almazsak içinden çıkılmaz durumlarda kalabiliriz" dedi. Almanya’nın değişen demografik yapısına uygun eğitim programları düzenleniyor. Pedagoji uzmanı Wolf Kaiser bu konuda şöyle bilgi veriyor: "Örneğin Almanya’daki Türk kökenli öğrenciler, kamplara gönderilen Türkiyeli Yahudilere ilişkin belgeleri gördüklerinde bu tarih ile özdeşleşiyor, kendi tarihlerinin de bir parçası olduğu izlenimini ediniyorlar."
Açılış töreninde bir konuşma yapan İsrailli Tarihçi Yehuda Bauer, Holokost’un Wannsee Konferansı’nda planlanmadığına değinerek, "Holokost kararı önceden verilmişti, sadece ayrıntılara ilişkin kararlar alındı" dedi.