Defterin tozlu sayfalari

İzzet ANCELNeredeyse on iki sene olacak. Formula 1`de bir efsanenin hak etmediği bir yenilgi almasından beri neredeyse on iki sene geçmiş. Ayrton Senna`yı kaybedeli neredeyse on iki sene geçmiş

Spor
9 Ocak 2008 Çarşamba
Bazıları için sadece sihirlidir. Bazıları için ise yağmurun kralı. Pole pozisyonlarının efendisi veya efsane. Ama birçok kişinin ortak görüşü onun en iyi olduğudur. Peki nasıl başladı bu efsane?
1960 yılında Brezilya’nın Sao Paulo kentinde dünyaya geldi. Aslında Senna şanslı doğanlardandı. Babası başarılı bir iş adamı ve toprak sahibiydi. Santana bölgesinde, kentin zengin bir muhitinde yaşamaktaydılar. Babasının Senna’nın motor tutkunluğunu farketmesi fazla zaman almamıştı. Senna 4 yaşındayken kart sürmeye başlamıştı bile. 10 yaşına geldiğinde direksiyonun arkasındaki tavırları farklı olduğunu ortaya koyuyordu zaten. Fakat yarışlara katılabilmesi için 13 yaşına kadar beklemesi gerekti.
13 yaşında İnterlagos’ta çıktığı yarışta birinciliği alması, aynı yaz ise genel yıldızlar birinciliğini almasının ardından artık bu çocuğun gelecek vaad ettiğini bütün Brezilya biliyordu. 1977 ve 1978 yıllarında Güney Amerika Kart Şampiyonası’nı ardarda kazanınca ünü giderek yayılmaya başladı. Hatta çoğumuzun bildiği sarı kaskını da bu dönemde takmaya başladı. 1978’den sonra ise artık aklı Güney Amerika’nın dışındaydı. 1979 ve 1980 yıllarında Dünya Şampiyonası’nda ardarda ikinci oldu.
19 yaşında iken çocukluk arkadaşı Lilian Vasconcelos Souza ile evlendi. Babasının itirazına karşın işletme eğitimini yarıda bırakarak tutkusunun peşinden İngiltere’ye gitti. Bir arkadaşının yardımıyla, Van Diemen Formula Ford 1600 takımına girmeyi başardı. Bir dönem sponsor sıkıntısından dolayı bırakmayı düşündü çünkü yarış felsefesi olarak "sürücü ne kadar yetenekli olursa olsun, önemli olan en iyi arabaya sahip olabilmektir"  görüşünü benimsemişti. Ona göre parası olan beceriksiz bir pilot yarış hayatına devam edebilirken, yetenekli fakat parasız olanlar bu yoldan bir gün ayrılmak zorunda oluyorlardı. Hatta bu yüzden bir süreliğine Brezilya’ya dönüp babasıyla çalıştı; fakat içinde yanan ateşi söndüremediği için babasının da yardımlarıyla tekrar yarışlara döndü. 1982 yılında 22 yarış kazanarak şampiyonluğu elde etti.
Bundan sonraki durağı artık Formula 3000’di, yani Formula 1’den önceki son durak. Zorlu bir sezonun ardından son yarışta şampiyonluğu kazanması öncelikle Frank Williams olmak üzere F1 dünyasının da dikkatini çekti. Williams’ın test pilotluğu teklifi F1 kapılarını Senna’ya açtı ve ardından Senna kendisine Toleman Takımı’nda bir yer buldu.  Formula 1’e adım attığında 23 yaşındaydı. Fakat Formula 1’in farklı olduğunu hemen anlamıştı. Burada gerçekten yetenekli bir sürücünün güçlü bir motoru olmaması durumunda başarılı olması imkansızdı. Bir süre aldığı çok başarılı olmayan sonuçlar aslında takımıyla pek çelişmiyordu. Ta ki, Monako’daki yağmurlu güne kadar. 31. turda yarış iptal olana kadar lider Alain Prost’u yakından takip etmişti. Yarış iptal olmasına rağmen efsane orada o gün çıktı denebilir.
Bir sonraki sene Lotus’a geçen Senna aldığı bazı birincilikler ve bütün çabalarına rağmen Lotus’u eski günlerine taşıyamayınca 1988 yılında McLaren takımı ile anlaştı ve Senna için farklı bir Formula 1 sayfası açıldı. O sene Prost’la beraber müthiş bir ikili oluşturdular ve bunun sonucunda Senna, 8 yarış birinciliği ile şampiyon oldu. Bir sonraki sezon ise aynı başarıyı takım arkadaşı yakaladı. Sezon sonunda takım arkadaşı Ferrari’ye geçip kendisine rakip olmasına rağmen Senna 1990 ve 1991 yıllarında şampiyon olarak kariyerinin zirvesine yaklaştı. Fakat zamanla McLaren’in zayıflaması sonucu 1994 yılında dönemin en iyi takımı Williams ile anlaştı. 1994 yılı karşılıklı verilen sözler, müthiş beklentiler içinde başladı ve Senna oyun bozanlık yapana kadar böyle devam etti. Sezonun üçüncü yarışında,  dönemeçte yoldan çıkıp, yol kenarındaki beton duvara çarpıp hayatını kaybetti. Sınırsız bir yeteneğe ve durdurulamaz bir kazanma isteğine sahip bu kişinin beklenmedik ölümü Formula 1 dünyasını yıllar boyunca üzerinden atamayacağı bir sıkıntıya soktu.
Senna; kazanmak için gösterdiği acımasız çaba, taviz vermediği disiplini, kararlılığı ve yağmurlu havalardaki yenilmezliği yüzünden; daha da önemlisi, önceleri kimsenin yapamadıklarını yaptığı için, Senna olarak F1 defterinin sayfalarında sürekli yer alacak. Dileğimiz, zaman bizi onun gibi, fakat bahtı ondan daha açık olanlarla karşılaştırsın.

Kaynaklar:
sportf1.net
wikipedia.org
Grand Priz Hall of Fame
grandprixlegends.com