Amona`nin tahliyesi kolay olmadi

Barış sürecini ilerletmek amacıyla hazırlanan "Yol Haritası"ndaki ‘yasa dışı yerleşim birimlerinin Yahudiler tarafından boşaltılması` kararının uygulanmasında sıra geçen hafta Amona`daydı. Toplam 9 binanın yıkımını kapsayan görevde yerleşimcilerle güvenlik görevlileri arasında şiddetli çatışmalar y

Toplum
9 Ocak 2008 Çarşamba
Geçen hafta Batı Şeria yerleşimlerinden biri olan Amona’daki dokuz evin yıkımı sırasında 200’den fazla kişi yaralanırken, iki kişinin durumunun ağır olduğu belirtildi. Ülke, yerleşimcilerle güvenlik güçleri arasında ilk kez bu kadar sert çatışmaya şahit oldu.
Güvenlik güçleri ise olaylı geçen boşaltma işlemine rağmen seçimlerden önce boşaltılacak bir yada iki bölgenin daha bulunduğunu belirttiler. Nablus’da bulunan birkaç çiftlik de yıkıma uğrayacaklar arasında bulunuyor.
Amona’da üç buçuk saat süren olaylar sırasında, çoğu gençlerden oluşan yaklaşık üç bin yerleşimciyle güvenlik güçleri karşı karşıya geldi ve 75 kişi polisler tarafından tutuklandı.
Olayda ağır yaralanan iki kişinin 15 yaşında bir çocukla bir polis olduğu bildirildi.
Polis ve askerler geçen hafta Salı akşamından başlayarak Ofra yakınlarındaki Amona yerleşim birimine doğru ilerledi. Yerleşimciler ise yollara taştan barikatlar inşa ettiler; fakat bu barikatlar görevliler tarafından yıkıldı.
Yetkililer yerleşim yerine vardıklarında küfür ve tehditlerle karşılandılar. Fakat yeni politikaları ‘sıfır tolerans’ adı altında, güvenlik görevlileri geri çekilme döneminde olduğu gibi engellemelere izin vermediler. Bu durumdan dolayı sözlü saldırılar aniden yumruklu kavgaya dönüştü.
Sabah saat 4 civarı İsrail Başsavcısı Elyakim Rubinstein yıkımlara karşı geçici bir emir yayımladı; fakat güvenlik güçlerinin ilk yarım saat bu karardan haberi olmadığı için atlı polisler yerleşimcilerin üstüne doğru ilerledi. Yerleşimciler ise buna taş fırlatarak cevap verdi. Kararın duyulmasının ardından olaylar duruldu.
Saat 10 civarında mahkemenin kararı yürürlükten kaldırmasının ardından iki tarafta da sinirler gerildi. Yıkım yeniden başlandığında ise açık savaş başlamıştı: Yerleşimciler evlerin arkasına gizlenerek taşlar fırlatmaya devam ederken, atlı polisler de önlerine gelenlerin üzerine yürüyerek sopalarla saldırıları engellemeye çalıştı.
Yaralananlar arasında sağcı milletvekilleri Effi Eitam ile Aryeh Eldad olaylarla ilgili, "güvenlik güçleri buradaki Arapların yaptığı gibi bizi tehdit ediyorlardı" yorumunda bulundular.
Eski yerleşimci lideri Bentzi Lieberman şiddet olaylarından ötürü Geçici İsrail Başbakanı Ehud Olmert’i sorumlu tutarak, polisleri suçladı.