Sefarad “Iş Sanat” sinavini başariyla geçti

Tuna SaylağDinletilerinde genelde Türkçe şarkılarını dinlemeye alışık olduğumuz Sefarad, 28 Ocak`ta, İş Sanat`ta verdiği, "Kantikas De Sefarad" adlı konserde bir ilke imza atarak, tamamen Ladino dilinde bir repertuar sundu.

Toplum
9 Ocak 2008 Çarşamba
Judeo-Espanyol  müziğin en genç temsilcisi olan Sefarad Grubu, daha çok klasik, caz ve etnik müzik nağmelerinin duyulduğu İş Sanat’ta, mekanın rengine uygun özel bir performans sundu. İçlerinde keman, kanun, klarnet gibi sazların bulunduğu yaklaşık on kişilik bir orkestra ile sahne alan Sami Levi, Cem Stamati ve Ceki Benşuşe’nin heyecanı görülmeye değerdi. İlk üç şarkıda, her zamankinin aksine, seyirciyle  temas kurmayan  Levi, esprili bir dille, bu konser salonunun ağırbaşlı havasına uyabilmek için, danışmanları Ayfer Yavi’nin tasfiyesi ile de, bir "sessizlik konsepti" geliştirdiklerini söyledi. Ancak konsept,  etkinliğin ilerleyen dakikalarında Sami Levi’nin sempatik, ele avuca sığmaz kişiliğine, danslarına ve seyircinin alkışlarına yenik düştü. "Los Bilbilikos, Esterina Salfati, Bre Sarika bre, Avram Avinu, Purim-Purim gibi bir çok Judeo-Espanyol şarkıyı seslendiren üçlü, bizleri hüzün ile coşkunun sınırlarında gezdirirken,  sadece çok tanınan bir kaçının nakaratını seyircinin isteği üzerine Türkçe olarak tekrarladı. Bu dinletiyle farklı bir kulvara yerleşen Sefarad, gelecekteki yolunu etnik müzik olarak hedeflediğinin ilk işaretlerini verdi.  Bu konseri çok önemsediklerini ve hazırlandıklarını sık sık ifade eden gençlerin samimiyeti, farklı bir dinleyici kitlesi tarafından beğenilme çabaları ve mükemmel performansları bu  sözlerini doğrular nitelikteydi. Dansçı bir genç kızın ve barko vizyonda eski İstanbul görüntülerinin eşlik ettiği konser hiç ara verilmeden tamamlandı. Sefarad Grubu’nun, bu işe gönül vermiş tüm gruplarımızın olduğu gibi, Ladino Müziği bayrağını geleceğe taşıma, kültürel özümüzü koruma adına yaptığı  müzikal çalışmaları hepimizin desteklemesi gerektiğini düşünüyorum.