Kuş gribiyle başlayan ekonomik kriz

Dünyayı etkisini alan kuş gribi, artık ekonomik bir sorun haline geldi. Tavukçuluk yapan firmalar ciddi bir krizin içine girdi. BM, TOBB, ESDK, İç İşleri Bakanlığı ile Tarım ve Köyişleri Bakanlığı dünya çapında çalışmaları başlatırken, tavukçular ise TAKUT`u kurarak bu duruma müdahale etmeye çalışıyor

Ekonomi
9 Ocak 2008 Çarşamba
Tüm dünya ile birlikte Türkiye'yi de kuş gribi korkusu ve krizi sardı. Halk, tavuk yemekten çekinirken, tavuk firmaları ciddi bir mali krize doğru gidiyor. İç İşleri Bakanlığı, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tavukçular ile bir araya gelerek bu sorunu çözmeye çalışıyor. Bakanlıklar, 81 ilin valileriyle 20 Ocak'da Ankara'da gerçekleşen "Kuş Gribi Değerlendirme Toplantısı"nda 13 ilde,  24 mihrakta kuş gribi virüsü bulunduğunu anladılar.
Gerçekleşen toplantıda konuşan Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker, kuş gribi mücadelesi çerçevesinde, 1 milyonun üzerinde kanatlı itlafı gerçekleştirildiğini ve ihtiyaç duyulan illere de 3 milyon YTL itlaf parası gönderildiğini söyledi. Ayrıca Eker, "en ufak bir şüphe duyulan yerde bütün tedbirleri alıyoruz. Bölge laboratuarlarımıza 5 bin 300 civarında örnek marazi madde intikal etti. Bunların 3 bin 303 tanesinde kuş gribi virüsü tespit edilmedi. 104 numune ise pozitif çıktı" diye konuştu.
Kuş gribi mücadelesinde, açıkta kanatlı ve evcil kanatlı beslenmemesinin büyük önem taşıdığının altını çizen Eker, şöyle konuştu:
"Evlerde evcil kanatlı beslenmesi, bu hastalığın yayılmasında en önemli faktörlerden biri. Bir diğer faktör ise düşük düzeyli eğitim, yani cehalet. Eğitim çok önemli. Özellikle çocuklarımızın korunması gerekiyor. Kuş gribi hastalığı nedeniyle, hayatını kaybeden çocuklarımız tavuk eti yediği için değil, hasta hayvanlarla temas ettikleri için bu hastalığı kapmışlar. Yerel yönetimler, basın ve diyanet başta olmak üzere insanların eğitimi için tüm kurum ve kuruluşların yardımı gerekiyor."

Kurtuluşu 'TAKUT'ta buldular
Kuş gribi nedeniyle zor günler geçiren tavukçuluk sektörü, krizden çıkış için bir yardım birimi kurdu. Sağlıklı Tavuk Bilgi Platformu çatısı altındaki birlik, bu kez sektör ve devlet arasında köprü kurmak amacıyla geniş katılımlı olarak oluşturuldu. CP, Banvit, Beypiliç, Erpiliç, Şen Piliç, Şeker Piliç, Keskinoğlu, Pak Piliç, Ömür, Köytür Piliç, Abalıoğlu, Emre Piliç, Güncanlar Piliç, Gedik Piliç, As Piliç, Karagüp Piliç, Bu Piliç, Ak Piliç ve Fat Piliç'in bir araya gelerek kurduğu 'TAKUT', olaylara yerinde ve bilinçli bir şekilde müdahale etmeyi amaçlıyor. Platform Başkanı Zuhal Daştan, "Manyas olayları sonrasında 'ne yapabilir?' diye araştırken 'AKUT' gibi bir 'TAKUT' projesi ortaya çıktı. Her firma, kendi bünyesinde ekip oluşturdu" dedi.Her firmadan bir veteriner TAKUT organizasyonu için görevlendirildi. Zuhal Daştan, "Her türlü ekipman bu veterinerlerin emrine verildi. Hastalık olabilecek yerleri ilaçlayacaklar. İtlaf tankları, tüpleri, torbaları hazır. Elinde beyaz - kırmızı, 'sokulmayın' uyarısı bulunan plastik bantlar bile var. İstiklal Harbi'nde Nene Hatun'ların mermi taşıması gibi devlete yardım edecek" dedi.
 
Yem bile alınamıyor
İzmir Ticaret Borsası'nda geçen hafta bir araya gelen 40 firma temsilcisi tavuk başına 2 YTL'lik desteğin bu hafta içinde ödenmemesi durumunda, iflasların peş peşe geleceğini ve 2.7 milyon yumurtalık tavuğun açlıktan öleceğini açıkladı. Sektör temsilcileri yaptıkları açıklamada, "Hayvanlarımıza yem bile veremez olduk. Ödeme bu hafta içinde yapılamazsa tavukların 2.7 milyon adedi açlıktan ölecek" derken, üreticilerin de yüzde 35'inin yem bile alamadığı belirtildi.
Tarım Bakanlığı, ekonomik ömrünü tamamlamış (çıkma) tavukların imhası için karar aldı. Ancak sektör ile imha parası konusunda pazarlık yapılıyor. Sektör, çıkmalar için 50 YKr, verimli yumurta tavukları için 1.5 YTL imha ücreti istiyor. Bakanlık ise çıkmalar için 25 YKr öneriyor. Buna göre 13 milyon çıkma tavuğun itlaf edilmesi için sektör 6.5 milyon YTL isterken, bakanlık 3.5 milyon YTL veriyor. Verimli tavukların imha bedeli ise 87 milyon YTL'ye çıkıyor."
 
Dünya da kuş gribini tartışıyor
Çin'in başkenti Pekin'de 100'den fazla ülke ve uluslararası kuruluşun katılımıyla düzenlenen kuş gribiyle mücadeleye yardım konulu konferansta yaklaşık 1.9 milyar dolarlık yardım sözü verildi. Geçen hafta gerçekleşen konferansta verilen yardım sözleri şöyle:Dünya Bankası: 500 milyon dolar kredi verecek. Asya Kalkınma Bankası: Yönetim kurulundan şubatta 38 milyon dolarlık yardım onayı bekleniyor. ABD: Büyük kısmı hibe ve teknik yardım olmak üzere 334 milyon dolar yardım sözü verdi. AB: AB Komisyonu 121 milyon dolar yardım sözü verdi. Üye ülkelerin bağışlarıyla birlikte bu rakam 260 milyon dolara yükseliyor. En fazla yardımda bulunan ülkeler 35.7 milyonla İngiltere, 32.1 milyon dolarla Fransa ve 28 milyon dolarla Almanya oldu. Japonya: 159 milyon dolar. Avustralya: 106 milyon dolar. Çin: 10 milyon dolar.
Pekin'deki konferansta konuşan Tarım Bakanı Mehdi Eker, Türkiye'nin 130 bin kutuluk Tamiflu ilacı stokunun yeterli olmadığını ve sipariş verildiğini ifade etti. Dünya Bankası Başkanı Paul Wolfowitz de, konferansa gönderdiği mesajda, "Önceki salgınların maliyeti 10 milyar doları aşmıştı. Hastalık kontrol altına alınamazsa dünya kıyaslanamayacak bir ekonomik zarara uğrayacak" dedi.
 
BM kuş gribi için neler yapacak?
Kuş gribinin, 'global bir tehlike' yaratmasına karşı önlemler kapsamında 1.5 milyar dolarlık fon isteyen Birleşmiş Milletler'in (BM) çağrısına ilk yanıtlar gelmeye başladı. Dünya Bankası yönetimi 500 milyon dolarlık bir fonu onayladı. Avrupa Birliği de (AB) 80 milyon euroluk bir fon oluşturdu.
Dünya Bankası Başkan Yardımcıları'ndan Jim Adams, Banka Yönetim Kurulu'nun kuş gribi ile mücadele için çeşitli ülkelere aktaracağı 500 milyon dolarlık fonu onayladığını söyledi. Adams, "Bu yönde mali kaynağın 1 milyar dolara yükseltilmesi için çaba göstereceğiz" dedi.
Dünya Bankası, Doğu Avrupa Kırsal Kalkınma Bölge Yöneticisi Jurgen Voegele de geçen hafta Reuters'e yaptığı açıklamada, Türkiye'nin kuş gribi ile mücadele için 30 milyon dolar yardım alabileceğini söyledi. Tarım Bakanı Mehdi Eker ise 15 milyon doları kredi, 20 milyon doları hibe olmak üzere, toplam 35 milyon dolarlık bir kaynakla Türkiye'nin global kuş gribi mücadelesine katılacağını söyledi. Avrupa Birliği de 80 milyon euroluk bir fon oluşturulmasını kararlaştırdı.
AB Sağlık Komitesi, 13 Ocak'ta Lüksemburg'da kuş gribi hastalığı ile ilgili gelişmeleri değerlendirmek üzere olağanüstü toplandı. AB Sağlık Komitesi, şeffaf davranması yanında, üçüncü ülkeler ve uzman uluslararası kuruluşlarla işbirliğinden ötürü, Türkiye'nin tutumunun övgüye değer olduğunu açıkladı.
AB tarafından sağlanacak kaynak, düşük gelir seviyesindeki ülkelerin hastalıkla mücadele amacıyla bir ulusal program hazırlaması için harcanacak.
 
TOBB, tavukçuluk sektörü
için çabalıyor

Kuş gribi vakalarının kanatlı sektörünü olumsuz yönde etkilemesi, TOBB'u da harekete geçirdi. TOBB, kuş gribi nedeniyle sektörde yaşanan sıkıntıların ele alınması amacıyla ESDK'nın toplanmasını önerdi. Hükümetin, TOBB'un bu önerisini olumlu karşılaması üzerine ESDK Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener başkanlığında toplandı.
Gerçekleşen toplantıda 7 Ekim 2005'te Manyas'taki kuş gribi vakalarının ardından ortaya çıkan ikinci dalga salgının tavukçuluk sektörünü durdurduğu vurgulandı.
Kanatlı sektöründe ciddi sıkıntılara neden olan ikinci krizin, sektörde istihdam edilen yaklaşık 120 bin kişinin işini tehlikeye sokmasından endişe edildiği belirtilen raporda, sektördeki yıkımın dolaylı olarak sektöre bağlı çalışan, yem sanayi, toptancı, ulaşım sektörleri ile küçük işletmelerde de bir milyonu aşkın insanı aileleri ile birlikte olumsuz etkileyeceği kaydedildi.
TOBB'un hazırladığı raporda Türkiye'de yaklaşık 2,5 milyar dolarlık bir büyüklüğe sahip olan kanatlı hayvan sektörünün, kuş gribi nedeniyle 1,2 milyar dolarlık ithalat yapma durumunda kalabileceği ifade edildi. Bu durumun özellikle, belirtildi. Beyaz et sektöründe yaşanan sıkıntının devam etmesi halinde, bu durumun kırmızı et fiyatlarının yükselmesine de neden olabileceği vurgulandı.
Firmalar ciddi bir sorun yaşıyor, Türkiye'de ve dünyada kuş gribinden ölen hasta sayısı ise gün geçtikçe artıyor. Tüm dünya bugüne kadar yapılan çalışmaların sonucunu merakla bekliyor. Firmalar ise bu durumun en yakın zamanda biteceğini umuyor.