Herzeliya Konferansi`nin altincisi yapildi

Altıncısı düzenlenen Herzeliya Konferansı, şimdiden İsrail`in en önemli ulusal güvenlik ve politika zirvesi olmayı başardı

Toplum
9 Ocak 2008 Çarşamba
İsrail’in en etkin liderlerinin ve uzmanlarının yanı sıra uluslararası isimlerin de katıldığı konferansın bu yılki gündemini "İsrail’in ulusal gücünde denge" konusu oluşturdu. Konferans 21ᆬ Ocak tarihleri arasında gerçekleştirildi. Bu yılki zirvenin önemli konukları eski ABD Başkanı Jimmy Carter, İsrail Başbakanı Ehud Olmert ve Savunma Bakanı Şaul Mofaz oldu.
Zirvenin  dikkatleri üzerine çekmesinin nedeni geçmiş yıllarda  Ariel Şaron’un tarihi açıklamalarını hep bu konferansta yapmış olmasıydı. Aralık 2003 tarihinde Şaron konferansta yaptığı konuşmada Yol Haritası’na bağlı olduğunu açıklamış ve Aralık 2004 tarihinde gerçekleşen konferansta bu kez tek taraflı çekilme planını ilk kez kamuoyuna duyurmuştu.
Konferansı Politika ve Strateji Enstütüsü gerçekleştiriyor. Kış aylarında düzenlenen zirvenin yanı sıra enstütü, çalışma grupları oluşturarak yıl boyu ülkenin ulusal politikalarını ilgilendiren konularda araştırmalar yapıyor. Çalışmalar ve zirvede gerçekleşen görüşmelerin ışığında enstütü, ülke politikacılarına yönelik tavsiyeler içeren bir rapor yayınlıyor.
Bu yılki zirveye damgasını vuran konu başlıklarını Tahran’ın nükleer programı ve İsrail-Filistin ilişkileri oluşturuyor. Zirvenin en ilgi çeken konuşmacısı, eski ABD Başkanı Jimmy Carter’dı. İlk kez 1972 yılında  Kipur Savaşı’ndan sonra bölgeye gelen Carter, bu kez Filistin seçimlerinde gözlemci olarak yer alıyor.  Carter  Herzeliya Konferansı’nda konuştuktan sonra, Filistin tarafına geçerek başta Filistin lideri Abbas olmak üzere, çeşitli liderlerle görüşecek.
Konferansın önemli gündem maddelerinden bir diğeri ise İran’ın nükleer programı konusunda düzenlenen paneldi. Panele İsrailli ve Avrupalı uzmanlar katılırken, İsrailli uzmanların konuyla ilgili endişelerine karşılık, Avrupalı panelistlerin daha soğukkanlı oldukları gözlendi. İsrailli panelistler İran’a karşı acil önlem alınması gerektiğini savunurken, Avrupalı meslektaşları diplomatik çabaların sürdürülmesi gerektiğini belirtti.
İran’a bir saldırı düzenlenmemesi gerektiğini vurgulayan Avrupalılara yanıt, Prof. İzak Ben-İsrael’den geldi. Ben-İsrael, tarihin İsrail’e ne yapmak istediği ile ilgili konuşanları dikkate almaları gerektiğini kendilerine öğrettiğini söyledi.Şu anda İran’a bir saldırı yapmaları karşılığında İsrail’in çok ağır bir bedel ödemesi gerektiğini belirten İsrailli panelist, ancak gerekirse ülkesinin bu riski alacağını söyledi.
Konferansın bir diğer etkinliğinde  İspanya eski Dışişleri Bakanı Ana Palacio, İsrail’in Nato’ya dahil edilmesini gündeme getirdi. Terörün küresel bir sorun olduğunu belirten Palacio, hiçbir ülkenin terör ile tek başına mücadele etmeye mahkum edilmemesi gerektiğini savundu.
Konferansa katılan bir diğer İsrailli,  Likud Partisi Başkanı Netanyahu ise mart ayında yapılacak seçimlerden başbakan olark çıkması durumunda Filistinlilerin daha rahat şartlarda yaşamlarını sürdürmeleri için çeşitli önlemeler alacağını belirtti. Şu anki hükümetin politikalarının El-Fetih’i zayıflatıp Hamas’ı bir siyasi güç haline getirdiğini belirtirken, Kadima ve İşçi Partisi arasında bir fark olmadığını, iki partinin de inandığı 1967 sınırlarına dönülmesinin ise sadece karışıklığı arttıracağını iddia etti.
Son olarak haberin yayına hazırlandığı salı günü konferansta bir konuşma yapması beklenen Kadima Partisi Başkanı Olmert’in, partisinin Yol Haritasına tam olarak bağlı kalacağını ve İsrail’in Yahudi nüfusunun yaşamadığı bölgelerde egemenlik sürdürmeye çalışmaması gerektiğini açıklayacağı tahmin ediliyor.