Çağdaş genç moellerimizden: Aron Edili

Sibel KONFİNOBeş bin yıllık bir geçmişi olan Yahudi dini; değerleri, kavramları ve nesilden nesile aktarılan örf ve adetleriyle bütünleşen bir yaşam biçimidir. Tanrı ile Avraham arasındaki ebedi akdin bir göstergesidir. Toplumumuzun iki genç moelinden biri olan Aron Edili bu ritüel ile ilgili bilgilerini bizlerle paylaştı

Toplum
9 Ocak 2008 Çarşamba
Türk Yahudi Cemaati’nin iki genç Moel’i ile söyleşi yapmak, daha yakından tanımak ve tanıtmak istedik. Ancak Albert Gerson vatani görevini yaptığı için meslektaşı Aron Edili’ye ulaşabildik…
İki sene Avram Darsa’nın yanında Brit-Mila törenlerine katılarak pratik olarak  çok şey öğrenen Aron Edili, 1999 yılında İsrail’de gerekli eğitimi aldıktan sonra Türkiye’ye döndü ve moel, şohet, sofer olarak görev yapmaya başladı. Her Yahudi erkek çocuğunun herhangi bir  sağlık problemi yoksa doğumunun sekizinci gününde Brit-Mila olduğunu söyleyen Edili birçoğumuzun aklına takılan soruları cevapladı.

Moel, şohet ve sofer sözcüklerinin anlamlarını açıklar mısınız? Her isteyen moel, şohet veya sofer olabilir mi?

Moel dini kurallara göre sünnet eden kişi, şohet dini kurallara göre hayvanı kontrol eden, kesen ve halkın hizmetine sunan kişi, sofer ise mezuza, Sefer Tora, din kitaplarını kontrol eden ve gerektiği taktirde düzeltmeler yapabilen kişidir.
Her isteyen moel veya şohetlik yapamaz. İlk önce bu işlerin eğitimini almak lazım. Bunları gerçekleştirenler din adamı olacağı için Şabat, kaşerut gibi birçok dini vecibeyi yerine getiriyor olması gerekir.

Sünnet öncesi ve sonrası uygulanan prosedürlerden bahsedebilir misiniz?
Yeni doğan bir bebeğe hayata alışması için 24 saat bekliyoruz. Daha sonra onu ziyaret ederek gerekli muayeneyi yapıyoruz. Ayrıca muhakkak bazı testler istiyoruz. Mesela sarılık, kanama zamanı ve kanın pıhtılaşma süresi gibi. Testler doktora gösteriliyor ve onun da onayı alındıktan sonra törenimizi yapmaya hazır oluyoruz. Brit-Mila günü odada bebeğe bir ön hazırlık yapıyoruz. Öncelikle lokal anestezi uyguluyoruz ve kesimin daha kolay olması için derinin bir kısmını sıyırıyoruz.  Daha sonra törenin uygulanacağı salonda berahasını, yani duasını söyleyerek Brit-Mila’yı  tamamlıyoruz. Odada hiçbir kesim olayı gerçekleşmiyor. Bizim için Brit-Mila sonrası ilk altı saat çok önemlidir. Saat başı bebeğin altını açarak kontrol altında tutuyoruz. İlk etapta kanama olmaması için çok sıkı yaptığımız bandajı üç dört saat içinde gevşeterek  rahatlamasını sağlıyoruz. Aileye bebeğin altını nasıl temizleyip kapatması gerektiğini gösteriyoruz.  Ara sıra bazı aksiliklerle karşılaşıyoruz. Yani kanama uzayabiliyor. O zaman kanama hafifleyene, aile güvende olduğunu hissedene kadar yanında kalıyoruz.

Lokal anestezi dediniz. Dini açıdan uygun mudur?

Aslında bize İsrail’de çöl hayatına göre sünnet yapmayı öğrettiler. Yani kesmeyi ve kanı durdurmayı. Çünkü bu öyle mucizevi bir olaydır ki, hiçbir müdahalede bulunulmasa bile kan durur ve yara kendi kendine kısa bir sürede iyileşir. Fakat bizler şehirde yaşıyoruz ve bebeğin acısını en aza indirmek için teknolojinin nimetlerini neden kullanmayalım diyoruz. Tabii ki her bebeğin de ağrı eşiği farklı oluyor. Yani bazı bebeklerin çok ağlaması veya bazısının az ağlaması bizlerin uyguladığı kesim ile ilgili değildir. Benim hocam Avram Darsa çok yenilikçiydi ve doktorlara çok sorular sorardı. Mesela önceleri yapıştırılan bir bant vardı ki, her seferinde yaraya yapışır ve iyileşmesini geciktirirdi. Şimdi ise yağlı bir bandaj kullanılıyor. Bu sayede hem aile, hem bebek hem de biz daha az sıkıntı çekiyoruz.

Çok gençsiniz. Mesleğiniz de oldukça hassas bir meslek. İnsanlar size bebeklerini kolay emanet ediyorlar mı? Yoksa belirli bir çekince var mı?
Aslında aksine bize çok güvendiler.  Şu anda askerde olan diğer moel arkadaşım da, ben de veteriner hekimiz. Yani sağlıkla ilgiliyiz. Tıp eğitimi aldık. Dikişinden, ilaçlarına her ayrıntıyı biliyoruz. Ayrıca dini bir eğitim almış olmamızdan dolayı cemaat bize bu işi teklif edince kabul ettik. Üniversiteyi bitirdikten sonra gönderildiğimiz  İsrail’de, bir senelik eğitimin ardından geri döndüğümüzde insanlar bizim okumuş ve daha modern tekniklere sahip olduğumuzu düşündüler, hiçbir güven eksikliği yaşamadık.
Ayrıca bir süredir bir ürolog  tören esnasında yanımızda bize eşlik ediyor. Ancak böyle kendimizi geliştirebiliriz. Yeniliklere açık olmalıyız yoksa yerimizde sayarız. Kimi zaman sıra dışı bir olayla  karşılaşabiliriz, o zaman doktora danışır, tavsiyelerini alarak işlemimize gönül rahatlığıyla devam ederiz.

Minicik bir bebeği kucağınıza alınca veya kesim işlemi sırasında neler hissediyorsunuz?

Henüz çocuğum yok. Fakat elime aldığım her çocuğu kendi çocuğummuş gibi görüyorum ve o hisle sünnetini gerçekleştiriyorum. İşime çok konsantre oluyorum, empati kurarak kendimi ailenin yerine koyuyorum ve ancak bu şekilde rahat hissediyorum. İnsanlar en değerli varlıklarını bana emanet ediyorlar ve ben bunun farkındayım.

Son olarak Brit-Mila dışında hangi görevleri yerine getirdiğinizi öğrenelim.

Haftanın belirli günleri Tuzla’daki mezbahada inek, boğa ve kuzu gibi büyükbaş hayvan kesimine ve Bandırma’da tavuk kesimine gidiyorum. Bu konuda da çok titiz davranıyoruz. En ufak problemde o hayvanı ayırıyoruz. Ayrıca çok sık olmasa da arzu edilirse evlere giderek mezuzaları kontrol ediyorum. Yine haftanın bazı günleri Neve Şalom Vakfı’na bağlı Sinagoglardaki sefer toraları düzeltip düzenliyorum.