YAHUDİLİKTE TEMEL KAVRAMLAR Asimilasyon (Özümlenme) ve Karişı

Sara YANAROCAKYahudilikte edilmesi gereken dualar, kalbin ta derinliklerinden koparak yapılması gereken bir eylemdir. Şema duasının sözleri arasında Tanrı`ya hizmet ederken "tüm kalbimizle" cümlesi yer almaktadır

Kavram
9 Ocak 2008 Çarşamba

Yusuf BESALEL

Asimilasyon (Özümlenme), bir toplumun başka bir toplumun içinde erimesidir. Bu olay, Yahudi tarihi boyunca da çeşitli dönemlerde görülmüştür. Örneğin Makedonya egemenliği altında Yahudiler, Helen Medeniyeti zamanındaki ihtişamın etkisi altında kaldılar. Yunan kültürü, Ptolemeler zamanında daha da etkili oldu. Yahudiler İbranice’yi de konuşmaz oldular, kendilerini sportif etkinliklere kaptırdılar; hatta sünnet bile uygulanmaz oldu. Makabiler döneminde bu gelişmelere seyirci kalamayan dindar Yahudiler’in tepkileri Antiokhos II tarafından zorbalıkla batırıldı. Bu tür özümleyici baskılar; Romalılar tarafından Bar Kohba isyanından sonra, daha sonra Bizanslılar tarafından, 15. Yüzyılda da Engizisyoncu İspanya Krallığı tarafından uygulandı. II. Dünya Savaşı’ndan evvel de Almanya ve bazı Avrupa ülkelerinin Yahudileri’nin çoğu da bu ülkelerin medeniyetlerinin etkisinde kalmışlar ve yüksek oranda karışık evlilik gerçekleştirilmişlerdir. Günümüzde de baskılar olmamakla beraber Diaspora’daki birçok ülkede karışık evliliklerin oranı %50’lerin üzerine çıkmıştır.
Geçen yüzyıldan beri Yahudi kimliğinin tanımı tartışmalara neden olmaktadır. Bu durum, Yahudiler’in 18. yüzyıldan beri Avrupa’daki özgürleşme akımarı içerisinde vatandaşlık haklarına kavuşup özümlenme sürecine girmesiyle başladı. Ancak bu durum her zaman böyle değildi. Örneğin Ortaçağ Yahudileri, "Yahudi Kimliği" aramadı. Topluluğun sınırlarını geto duvarlarının fiziksel engelinin yanısıra, dinsel yasaların, dilin, eğitimin, kültürün, hatta yemek adetlerinin ve takvimin de oluşturduğu bir çevre çiziyordu. Bu olgular sorgulanmıyordu. Çünkü başka seçenek yoktu.
Ancak özgürleşme (emansipasyon) ile birlikte çok önce kurulmuş durağan bir sistemin temeli çöktü ve yerine de birşey konamadı. Çünkü vatandaşlık hakları Yahudiliğin dinsel kökenli ulusal niteliği ile çelişiyordu. Hatta bazı Yahudiler, bu rahatsız edici ikilemden kurtulmak için vaftiz olarak Hıristyanlığı seçtiler ve cemaatleriyle bağlarını kopardılar. Sosyalizmin evrensel çekiciliği de Yahudiliğin reddini kolaylaştırdı. Lenin’in yakın arkadaşları Yahudi kökenli komünistlerdi.
Ne var ki, Ortaçağ önyargılarında yatan köklü antisemitizm, bütünleşme çabalarını boşuna çıkardı. Özümlenen Yahudiler, zaten toplumlarını terketmenin vicdan azabını duyarken, Yahudi olmayan toplum tarafından döneklikle aşağılanıyor ve karmaşık hislere kapılıyorlardı. Ayrıca ideolojik nedenlerden ötürü Yahudiliğe de karşı çıkıyorlardı. Özümlenme olgusu, Nazi soykırımı ile iflâs etti. Naziler, özümlenmiş, hatta ikinci kuşaktan Yahudiler’i dindar Yahudiler’le beraber ari olmayanların sınıfına dahil edip yok ettiler.

devam edecek..
Kaynakça: "Yahudilik Ansiklopedisi",
Cilt I, II, III
Yusuf Besalel