Yaşadiğimiz ve hissettiğimiz mekanlar...

Mim. Selim YUHAYGüzellikleri yaşamak ve hissetmek için kendinizi sınırlamayın. Yaratıcılık aslında hepimizde var önemli olan onu korkusuzca dile getirmek. Yaşadığımız mekanlara farklı bir gözle bakmaya davet ediyoruz sizi...

Toplum
9 Ocak 2008 Çarşamba
Günümüzde yaşadığımız her an beynimize işlenen güzel olma, güzellikleri yakalama ve onlara sahip olma isteği standart bazı değerleri hafızamıza işliyor. Acaba yaradılıştan bugüne varolan herşey bir oran üzerine mi kurulu... Yeni neslin yaşadığı beton barınaklar acaba doğanın sahip olduğu ve bize sunduğu güzellik ölçüsü olan altın orana ne kadar uygun... Matematiğin yanı sıra, estetik biliminin ve mantığında en basit, fakat en önemli kavramaları olduğu halde çoğunlukla birbirine karıştırılan iki kavram vardır, oran ve orantı.
Bunlardan ORAN kavramı, aynı türden iki şeyin nicelik açısından karşılaştırılması olarak tanımlanır. ALTIN ORAN basitçe a/b= 1.61803398875... olarak hesaplayabiliriz. Su andan itibaren bu sayıyı 1.618 olarak ele alacağız. Gerek klasik mimaride, gerekse modern mimaride, inşa edilecek yapının cephe görünüşünün daima bir altın dikdörtgen içine yerleştirilebilmesi dikkat edilecek ilk husus olmaktadır. Ayrıca bina tasarımlarında kullanılan hemen tüm normlarda temel kriterler yine altın orandır. Mimaride altın oran kullanımının ilk örneği MÖ. 2650 yıllarında yapılan Mısırdaki Keops piramitidir.
Eminim ki, şu an aklınızdan kendiniz ve yaşamınızın içindeki tüm objelerin ve mekanların altın orana uyumlu olup olmadığı geçiyordur. Bence hiç düşünmeyin. Kendinizi, etrafınızdaki herşeyi dış görünüşüne göre değil size hissettirdikleri ve verdiği enerjileri ile değerlendirin. Özgürlüğünüzü hissedin, tasarlayın. İhtiyacınızı  belirleyin.. size yol gösterecek rehberinizi seçin ve yaratmanın doyumsuz keyfine ulaşın....
Yaşadığımız mekanları tabi ki dergilerden, filmlerden, popüler yaşamın içinden etkilenerek dekore ediyoruz. Biraz da benden etkilenin.... ‘Evim ve ben’ köşesiyle size rehber olalım... yaratıcılığınızın farkına varın.. en sade mekanların bile ufak dokunuşlarla sizi mutlu edeceğini, yaşama sevinci vereceğini unutmayın. Evimizin kapısından içeri girdik. ‘Hanım bu portmanto bize yetmiyor. Ne yapalım dersin?’ İşte size ilk önerim, kağıdı kalemi alıp portmantoda günlük kullandığınız eşyaların adet ve yaklaşık ölçülerini çıkarın. Ve kısaca çözüm ayakkabıları mutfaklarda kullandığımız raylı kiler sistemine benzer bir tasarımla, askı bölümünü ise bölümlere ayırarak dolap üst kısımlarını kullanacak şekilde asansör adı verilen askı sistemiyle  tasarlayın. Herşey ihtiyacınızı belirlemekle başlıyor, gerisini siz veya rehberiniz olan mimarlarınıza bırakın. Mobilyaların mekana uyumluluğunda tasarımın yanısıra renk ve malzeme seçimleri de rol oynamaktadır.
Doğayı hissetmek; özellikle bu beton ağaçların içinde; tek çözüm, onu yaşadığımız mekanlarda renklerin değişmeyen etkilerinden faydalanmaktır. Alın elinize fırçayı önce güneşi evinizde hissetmek için sarıya boyayalım. Sarı renk, kişilerde sevinç uyandırır. Uzun zaman seyredilebilir. Kanın damarlarda daha düzenli akışını sağlar. Sıra, kırmızıda, dinamizmi arttırır. Uzun zaman seyredilirse sinirlere dikkat, sakinleşin.. Ve denizleri düşünün Mavi, kişiye sakinlik ve mutluluk verir. işte hayatın canlılığını yaşayın. Yeşil, ilkbaharın rengi. Dinlendirici, ümit verici.
Yaşamınızdaki her objeden enerji almayı unutmayın. Öncelikle ‘evim ve ben’ diyeceksiniz...

EV ALMAYI
DÜŞÜNENLERE...

Yeni yatırım tutkumuz gayrimenkul! Gazetelerde yeni konut projeleri için büyük ilanlar veriliyor, gayrimenkul finansmanında faizler düşüyor ve yeni finansman modeli olarak ipoteğe dayalı 'mortgage' sistemi konuşuluyor. Gayrimenkul fiyatlarında büyük artışlara neden olarak gördüğüm bu hareketlilik, özellikle son dönemde emlak fiyatları  kira ve gelir düzeyinin oldukça üzerinde artış gösteriyor. Böylece tüketiciler kendilerini daha varlıklı hissedebiliyor ve borçlanmalarını artırabiliyor. En tehlikelisi bence bu sanal zenginlik. ‘Evim ve ben’in bu bölümünde size evinizi alırken, satarken ve kiralarken nelere dikkat etmeniz ve mülkünüzü pazarlama tekniklerini vermeye çalışacağız. Öncelikle, gayrimenkul ile ilgili mutlaka bir mimardan tarafsız  bir görüş alın.
Gayrimenkul alan ve satanların, vergi yasalarında, harçlar yasasında yer alan bazı özel hükümleri önceden bilmelerinde sayısız yarar var. Gayrimenkul alanların; aldıkları gayrimenkulün geçmiş yıllarda emlak vergisi borcunun olup olmadığına, tapu değeri gösterilirken belirlenecek tutarın gelir vergisi ve harç yönünden taşıdığı özellikler, verilecek olan ilk emlak vergisi beyannamesi, eşe ya da çocuğa gayrimenkul alınması gibi hususlar dikkat edilmesi gereken başlıca noktaları oluşturuyor.
Gayrimenkul satanların da; gayrimenkulün tapudaki satış değeri bu değerin gelir vergisi ve harç yönünden önemi , satıştan doğan kazancın gelir vergisi şirketlerin gayrimenkul satışındaki vergi istisnası gibi hususlarda , satıcının dikkat etmesi gereken noktaları oluşturuyor.