Geçtiğimiz cuma günü eski Başbakan Yitzhak Rabin’in mezarında küçük bir mum yakılmasıyla, Rabin’in suikasta kurban gitmesinin 10. yıldönümünü anma törenleri başlamış oldu.
Aynı gün, Shenkar Koleji’nin öğrencileri tarafından hazırlanan ve Rabin’in resimlerinden oluşan bir sergi açıldı. Geşer Kuruluşu Tel Aviv’deki Rabin Meydanı’nda bir toplantı düzenledi. 10. yıl anısına bin adet balonun sergilendiği toplantıda, lise öğrencileriyle birlikte İsrail’de oluşan gerilimli ortam konusu tartışıldı. Tel Aviv’deki A.D Gordon okulunun yüzlerce öğrencisi ise Rabin’in ölümünün 10. yılını anmak üzere Atarim Meydanı’ndan Rabin Meydanı’na yürüyüş düzenledi.
12 Kasım’da Rabin Meydanı’nda, Yitzhak Rabin Merkezi’nin düzenleyeceği ve ABD eski Başkanı Bill Clinton’ın da katılacağı törenin çok kalabalık olması bekleniyor.
Aynı zamanda Yitzhak Rabin Merkezi’nin 14 Kasım’da Tel Aviv’de düzenleyeceği açılış törenine; Bill Clinton ve eşi Senatör Hillary Clinton’ın yanı sıra ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, dünyanın çeşitli bölgelerinden 17 delege ve bazı ülkelerin dışişleri bakanları da katılacak. Geçtiğimiz cuma Rabin’in ailesiyle İşçi Partisi’ndeki arkadaşları cinayete kurban giden başbakanın Kudüs’teki mezarlığında bir tören düzenledi.
1993 yılındaki barış anlaşmasına katkısı nedeniyle Yitzhak Rabin ve Yaser Arafat’la birlikte Nobel Ödülü’ne layık görülen Başbakan Yardımcısı Şimon Peres, törende yaptığı konuşmada; "Onun yaptıkları asla unutulmayacak ve bizler en yüksek hedefimize ulaşana kadar onun gibi davranmaya devam etmeliyiz, kendi aramızdaki ve komşularımızla barışın anlamı budur" sözleri ile Rabin’i andı. Tel Aviv’deki Rabin Meydanı’nda düzenlenen törene katılan Nachum Lev adlı vatandaş Rabin için, "O öldürüldüğünde, bir insanın babasını kaybettiğinde hissedilen duyguları hissettim. Bugün olanları ve kendi aramızdaki bölünmeyi gördükçe, gelecekte bu durumu engellemek için yapacağımız çok şeyin olduğunu düşünüyorum" ifadesini kullandı.
İsrail televizyonuna konuşan Rabin’in kızı Dalia Rabin-Pelossof babası için, "Zaman, kaybımızın acısını ve önemini derinleştiriyor. Fakat bu durumu anlıyorum demek, abartmak olur" dedi.
Ömür boyu hapse mahkûm olan katil Yigal Amir ise hiçbir zaman pişmanlığını dile getirmedi. Rabin’in 10. yıldönümü radikallerin yeniden değişik teoriler üretmesine neden oldu. Bu teorilerin arasında Amir’in cinayeti işlerken yalnız olmadığı, belki de İsrailli bir güvenlik personelinden yardım aldığı da bulunuyor.
ABD eski Başkanı Bill Clinton, "Rabin yaşasaydı İsrail şu an olduğundan çok daha farklı bir yer olurdu" diyerek, düşüncelerini şu sözlerle ifade etti: "Eğer Rabin öldürülmeseydi, eminim ki barış sağlanacak ve Filistinlilerle İsrailliler birlikte çalışacaklardı. Ortadoğu huzurlu olurdu."
Bazıları ise; barış sürecinin hala devam etmekte olduğunu, Oslo Anlaşması’nın, Batı Şeria’daki Yahudi yerleşimcilerinin kaderi ve Kudüs’ün durumu gibi çatışmalı konulara değinmediğini düşünüyor.
Yapılan kamuoyu araştırmalarına göre İsraillilerin çoğunluğu Filistin Devleti’nin kurulmasını destekliyor.
Son zamanlarda yapılan bir anket sonucuna göre ise, %50 Yigal Amir’in özür dilemesi gerektiğini düşünüyor.
