Basindan: "Terörizmin en büyük düşmani Türkiye gibi ülk

David OjalvoGeçtiğimiz Haziran ayında yayımlanan Gamalı Haç`ın tarihinden sonra, bu sayıda Kral David`in yıldızı (Magen David), yıldızın tarihini ve nereden geldiğini paylaşıyoruz. Günümüzde altı köşeli yıldız, bütün dünyada Yahudiliğin sembolü olarak kabul görmekte, İsrail Bayrağı`nın gövdes

Perspektif
9 Ocak 2008 Çarşamba

İsrailli terör uzmanı Boaz Ganor, global terörizmin en büyük düşmanının Türkiye gibi Müslüman ülkeler olduğunu, bu nedenle terörizmle mücadelede en önemli yükün bu ülkelerin omzunda olması gerektiğini söyledi

Merkezi İsrail'de bulunan Uluslararası Terörizmle Mücadele Merkezi'nin Başkanı ve terör konusunda 25 yıllık uzmanlığı bulunan Boaz Ganor, basın mensuplarıyla bir araya gelerek, global terörizme ilişkin soruları yanıtladı. Global terörizmi, günümüzde insanlığın karşı karşıya bulunduğu en önemli tehdit olarak nitelendiren Ganor, global terörizm ve global teröristlerin bazı özelliklerini şöyle sıraladı:
"Bu terör çeşidinin bütün dünya çapında faaliyette olması, teröristlerin Tanrı tarafından görevlendirildiklerine inanmaları ve bu işi tam zamanlı yapmamaları, intihar saldırıları gibi bazı özel taktiklere başvurulması, kitle imha silahları kullanmaya açık olunması, akılcı olmayan bir karar alma mekanizmasına sahip olunması."
Terörist bir eylem için "motivasyon ve operasyonel kapasite" şeklinde iki unsura gereksinim olduğunu söyleyen Ganor, terörizmle mücadelede bu ikisinin şartlarının oluşumunun önüne geçilmeye çalışıldığını bildirdi. Ganor, teröristlerin eylemleri için motive olmalarının temelinde son 20 yıldır aldıkları eğitimin payının büyük olduğunu ve bu kişileri engelleyebilmek için en az 10 yıllık yeni bir eğitim gerektiğini söyleyerek, bu çerçevede motivasyon alanında Müslüman ülkelerinin birbirlerine yardım edebileceğini belirtti.
Ganor, global terörizmin taktiksel olarak toplumları korkutmayı ve yıldırmayı amaçladığını belirterek, "Usame Bin Ladin'in aptal olmadığını, bütün dünya ile savaşamayacağını bildiğini ve bu nedenle stratejik olarak ilk etapta Türkiye, Endonezya, Mısır, Fas gibi çeşitli Müslüman ülkelerinde terör eylemlerine başvurduğunu" söyledi.
Bu eylemlerin görünen hedefleri her ne kadar Batı ya da Yahudilerin yaşadıkları merkezler olsa da asıl amaçlarının o ülkeyi sarsmak olduğunu ifade eden Ganor, özellikle turistik bölgelere düzenlenen saldırılarla o ülkenin ekonomik istikrarının bozulmaya çalışıldığını belirtti.
Boaz Ganor, teröristlerin bu ilk etabı başarıyla geçmeleri durumunda dünyanın geri kalanı ile savaşmak için yeteri güce sahip olacağını söyleyerek, bu nedenle global terörizmle mücadelede en önemli yükün Türkiye gibi bir yandan dini değerlerine sahip çıkan diğer yandan da modern kalabilen Müslüman ülkelerin omuzlarında olduğunu savundu. Ganor, Türkiye'nin bu çerçevede hayati bir rolü bulunduğunu ve global terörizme karşı mücadelede öncü bir rol üstlenmesi gerektiğini de söyledi.
Bu çerçevede AK Parti iktidarını nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine Ganor, Türk hükümetini başarılı bulduğunu söyledi.
Ganor, "Türkiye'nin, terör örgütü PKK'nın hala Irak'tan atılamaması ve Batı ülkelerinin bu terör örgütüne geçmişte verdikleri destekten dolayı hayal kırıklığı içinde olduğu" hatırlatarak, bu ortamda nasıl bir rol üstlenmesinin beklendiğinin sorulması üzerine de Türkiye'yi bu konuda anladığını, ancak yerel terörizm ile global terörizm arasında fark bulunduğunu, yerel olanın bütün dünyayı tehdit etmediğini söyledi. Ganor, Filistin sorununu da İsrail için yerel terör olarak nitelerken, ülkelerin global terörle mücadelede "önce yerel terör" şartı getiremeyeceğini savundu.

Milliyet Gazetesi 18 Ekim 2005