ŞABAT

Sara YANAROCAKŞabat Yahudi yaşam biçiminin en önemli temel taşlarından biri olduğu gibi, tarih boyunca Yahudi inancının odak noktalarından ve temel ölçütlerinden biri olmuştur.Şabatı`ın bir dinlenme günü olduğu, Şabat adı anılmamakla birlikte Tanrı`nın yaratma eylemini altı günde tamamladığı ve yedinci gün bu eylemini t

Kavram
9 Ocak 2008 Çarşamba

İKİ ŞABAT ÖYKÜSÜ

ŞABAT YEMEKLERİNİN LEZZETİ
Şabat akşamları Yahudi Aşer’in evinde bir bayram havası esermiş. Mumlar yakılır, dualar edilirmiş. Ardından yemek sofrasına geçilirmiş.
Yeni böyle bir şabat akşamında tam sofraya oturulurken kapının tokmağına vurulmuş. Karşılarında yaşadıkları köyün efendisi duruyormuş.
"Evinizin yakınlarına geldiğimde, burnuma evinizde pişen yemeklerin nefis kokusu geldi" demiş.
Aşer "Siz Tanrı misafirisiniz" demiş. O yüzden lütfen içeriye buyurun ve bizimle Şabat yemeğimizi paylaşın." Yemekler peşpeşe sofraya getirilmeye başlanmış: Baharatlarla pişirilmiş balık, et suyuna yoğun bir çorba, kızarmış tavuk… hepsi birbirinden daha lezzetliymiş. Konuk kendini alamayıp, neredeyse parmaklarını da yiyecekmiş.
Gelecek cuma, yemekler pişirilirken gelip nasıl yapıldıklarını öğrenmek için, onlardan izin istemiş. Cuma sabahı erkenden Aşer’in evine gelmiş. Evin hanımıyla birlikte mutfağa girmiş. Yemekler yapılırken iyicene ve dikkatle bakmış. En küçük bir detayı bile elindeki not defterine kaydetmiş. Ardından gerekli malzemeyi alması için uşağını çarşıya göndermiş. Yemek piştiğinde, daha önce Yahudinin evinde yediği yemekle aynı lezzetle olmadığını farketmiş.
Köyün efendisi hızla Aşer’in kapısına dayanmış: "Bu nasıl böyle olabilir?" diye haykırmış. "Aynı sizin tariflerinize göre pişirdim, ama benim yemeğimin tadı sizinkinle aynı lezzette değil."
"Efendimiz" demiş Aşer "siz yemeğinize özel bir baharat olan Şabat’ı katmadınız."
"Bu Şabat baharatı nasıl birşey?"
"Bunu size gösteremem, efendimiz."
"Peki ben bunu nereden satın alabilirim? Hemen uşağımı gönderip aldırtayım." demiş.
Aşer "Efendimiz bu baharatı öylesine elde edemezsiniz" demiş ve büyük bir sabırla devam etmiş. “Bu Şabat baharatı, Şabat kurallarına uyan ve tümünü uygulayan her Yahudi’nin tenceresine kendi kendine girer."

Kaynak: Rusya Halk Öyküsü
The Jewish Year,
 Celebrating The Holidays


DİNDAR İNEK
Bir zamanlar çok dindar bir Yahudi’nin bir ineği varmış. 6 gün boyunca adam ve ineği canları çıkana kadar çalışırmış ama, Şabat geldiği zaman adam ve ineği bütün bir gün boyunca dinlenirlermiş.
Bir gün adam dara düşmüş. Paraya çok ihtiyacı olduğu için ineği satmak zorunda kalmış. İneği sattığı kişi Yahudi değilmiş. Bizim Yahudi adama ineğin kusursuz olduğunu, ve hiç hastalığının olmadığına dair teminat vermiş. 6 gün boyunca ineği yeni satın alan adam hiç bir problemle karşılaşmamış. Fakat Şabat gelip çatınca inek o gün çalışmayı reddetmiş. Değil çalışmak, yerinden bile kıpırdamamış. Adam ineğe vurmuş, onu kalkmaya zorlamış. Ama nafile. İnek hiçbir çalışma ve hareket işareti bile vermemiş.
Adam Yahudi’yi yanına çağırtarak; "Beni kandırdın" diye haykırmış. "Sen bana ineğin kusursuz olduğuna dair teminat vermiştin. 6 gün boyunca çalıştı, ama şimdi kıpırdamayı bile reddediyor. Paramı derhal istiyorum!" demiş.
Yahudi olan biteni hemen kavramış. İneğin yanına gitmiş ve kulağına şöyle fısıldamış: "Benimle birlikteyken, benimle beraber Şabat’a riayet ediyordun. Ama ben seni şimdi Yahudi olmayan birine sattım, o yüzden 7 gün çalışmak zorundasın. Lütfen benim hatırım için kalk ve çalış." Bunu duyan inek hemen ayağa kalkmış, etrafına bakınmış.
Diğer adam hayretle Yahudi’ye dönerek "Lütfen ineğe ne söylediğini bana da açıklarmısın?" demiş. Yahudi ineğe söylediklerini ona da anlatmış.
Adam bunları duyduğu zaman derin bir düşünceye dalmış. "Eğer hiçbir zekaya ve anlayışa sahip olmayan bir inek bile Şabat’a saygı duyup onu uyguluyorsa,  acaba Tanrı’nın bana verdiği akıl ve bilgelikle aynı şeyi yapmam gerekmiyor mu? Bende mi Şabat’ı uygulamalıyım?"
Adam önce Cennete giden yola doğru açılan kapılara yaklaşıp Tora’yı öğrenmeye başlamış. Ardından haham olmuş. Adını ise "Rabbi Hanina ben Torta" olarak değiştirmiş. Bu adın anlamı "İneğin oğlu Rabbi Hanina" demekmiş. Çünkü Tanrı’nın yoluna bir ineğin uyarısıyla girdiği için kendine bu adı vermeyi layık görmüş.

Kaynak: Eski bir Midraşik Öykü
The Jewish Year,
Celebrating The Holidays.