YSK`da renk, neşe ve sevgi cümbüşü bir oyun:‘Herşeye Rağ

Sibel KONFİNOYıldırımspor Kulübü Tiyatro Kolu`nun "Herşeye Rağmen" adlı oyunu kasım ayında izleyicileri ile buluşacak. "Seyirci Devlet Tiyatrosu tadında ve kalitesinde bir oyun izlemeye hazır olsun. Konusuyla, sahnelenmesiyle, rejisiyle, kostümüyle her bakımdan gönüllerde taht kuracak bir eser.” iddiasında bulunan YSK oyuncuları ile yeni mekanlarında görü&

Toplum
9 Ocak 2008 Çarşamba
Çalışmaların son aşamasına yaklaştıkları şu günlerde, oyuncu kadrosu heyecanlı olduğu kadar sabırsız da. Mayıs ayından beri sürdürdükleri çalışmalarında, yüreklerini koydukları yeni oyunları için oldukça iddialılar. YSK’nın yeni mekanında görüşme fırsatı bulduğum oyuncular, aralarında birçok eksik olmasına rağmen bir bütün olduklarını, uyumun, hoşgörünün, dostluğun ve paylaşımın başarıyı nerelere taşıyabileceğini paylaştılar.
"Şahsi fikirlerimiz önemli değil. Herkes bir diğeri için konuşabilme durumunda çünkü düşüncelerimiz hep aynı noktada birleşiyor. İsimlerimizden daha önemli olan ortaya çıkardıklarımızdır. Biz bir bütünüz. Bireysel  övgüyü kabul etmiyoruz. İşte bizleri farklı noktalara taşıyan, başarımızdan her zaman gururla bahsetmemizi sağlayan bu inancımız ve birlikteliğimizdir." Oyunun yazarlarından ve yönetmenlerinden Rozi Almaleh’in bu sözleri  söyleşimizin ana teması niteliğinde. Eti Zavaro ile birlikte yazıp yönettikleri "Herşeye Rağmen" adlı oyun öncesi tiyatro eğitimi almaya başlayan ikili  halen derslere devam ediyor. Tiyatro Kolu Başkanı herşönlerine gelen senaryodan ilk anda ne denli ürktüklerini anımsarken heyecanını gizleyemiyor: "Usta oyuncuların oynaması ve yönetmesi gereken bir oyundu. Eti ve Rozi’nin yaptıkları sunum bizleri büyüledi. Eserlerine o kadar inanmışlardı ki onların peşinden gitmemek gibi bir şansımız yoktu. Amatör insanların boş vakitlerini değerlendirebilecekleri tempoda ve nitelikte bir oyun değildi. Kesinlikte profesyonel bir anlayışla çalışılmalıydı. Ve, 16 kişilik oyuncu kadrosunun yanı sıra sahne arkası ekibimiz ile birlikte bu ruhu yakaladık ve sona yaklaştık. Yalnız zaman geçirmek için değil,  öğrenmek, hayatlarına farklı bakışlar getirmek isteyen genç, yaşlı herkesin izlemesi gereken bir oyun. Türkiye’de bugüne kadar böyle bir şey yapılmadı. Bunu hiç çekinmeden söyleyebilirim. Mutluluğumuzu ve heyecanımızı herkesle paylaşmak istiyoruz."
Aldıkları eğitimi arkadaşlarıyla birebir paylaşan Almaleh ve Zavaro tiyatroyu dört katlı bir binaya benzetiyorlar. Birinci kat; evrenselliğine inandıkları senaryo, ikinci kat; oyuncuların konuşturulduğu dramaturji, üçüncü kat; ince ve şık detaylarla işlenen reji ve dördüncü kat oyuncuların performansı. Bu binanın bahçesinin seyircilerin alkışlarıyla çiçekleneceğine ve mükemmelliğini kanıtlayacağına inançları sonsuz.
25 ayrı karakteri canlandıran 16 oyuncu mayıs ayından beri yaşadıkları rüyayı birkaç benzetmeyle aktarıyor. Biri, arkadaşlarını 16 çeşit baharata benzetiyor. "Tiyatroya gönül vermiş ve âşık olmuş, gönül gözüyle birbirine bakan, paylaşan bir ekibiz" derken, bir diğeri bol kremalı, güzel bir pastayla özdeşleştirmiş oyuncu kadrosunu. "Un, yumurta, şeker gibi farklı zamanlarda yoğrulan ve şekillenen malzemeler gibiyiz. Sonuç olarak her birimiz bir diğerimizin tadına o kadar alıştı ki, ortaya lezzetine doyulamayacak mükemmel bir pasta çıktı." "Hayal etmekle başlayan bir yolculuğa" benzetmiş bu oyunu bir başkası: "Önce satırlar arasında, sonra sahne üzerinde provalarla devam eden bir yolculuğa." Birbirlerine olan inançlarının ve bağlılıklarının, yelkenliyi götüren rüzgârı, seyircilerin ise ufukta gözüken kara parçasını anımsattığını söyleyen diğer bir oyuncu da her oyun gecesinde hayalin bir kez daha gerçeğe dönüşeceğini düşünüyor.
"Sevgi, dürüstlük, hoşgörü, kenetlenmek ve aile. Bu beş altın sözcük hayatınıza girdiğinde mucizelerin gerçekleşmeye başladığını göreceksiniz. Tıpkı oyundaki gibi." Sözleri ise oyuncu kadrosunun esere olan inançlarını bir kez daha ortaya koyuyor.
Bir Yahudi yolculuğunun irdelendiği oyundaki tarihler, mekanlar ve karakterler birebir gerçek anılardan ve yaşanmışlıklardan alıntılar yapılarak senaryolaştırılmış. Geçmiş ve geleceğin birlikte harmanlanarak sunulduğu "Herşeye  Rağmen" geleceğe tutulan bir ayna niteliğinde. Profesyonel olarak tiyatroya devam eden oyunculardan biri cemaatte bugüne dek yapılan oyunlar içerisinde bu senaryonun tiyatroya çıta atlatacağını iddia ediyor. Altmışın üzerinde provanın yapıldığı ve istisnasız her seferinde bir duygu selinin yaşandığı çalışmalar yorucu olduğu kadar keyifli de geçmiş.
Dernek Başkanı Yaşar Bildirici ve Hanımlar Kolu Başkanı Sara Katalan’ın desteklerini her an yanlarında hisseden Rozi Almaleh, Eti Zavaro, Teri Ovadya, Rebi Levi, Ethel Molinas Araf, Jinet Bahar, Korel Özvaron, Nedim Haviyo, Sani Güner, Ceni DeKohen, Çela Krespi, Filiz Yeruşalmi Mişullam, Sandra Kohen Filizer, Milka Moreno, Marsel Kohen, Baruh Güner, Şaul Araf, Refi Hason, Stella M.Trevez, Füsun Göncü, Yosi Özvaron, Romina Geron, Eti Kalma, Beki Almaleh ve Nobel Razon’dan oluşan ekip düşüncelerini, duygularını, inançlarını ve yüreklerini taşıdıkları bu farklı yapıtı yakın bir gelecekte bizlerle paylaşacakları için oldukça heyecanlılar. 
Kitap olarak yayınlanıp incelenmek üzere Şehir ve Devlet Tiyatrolarının kurullarına verilmesi düşünülen oyun hayal gücünün sahne üzerinde neler yapabileceğini kanıtlayacak. Bir renk, neşe ve sevgi cümbüşü bizleri bekliyor. Kaçırmayalım…..