Doğan LEVENT"Maccabi" önceleri Cuma Ligi, daha sonraları da Pazar Ligi olarak adlandırılan organizasyonda aralarında Fenerbahçe ve Galatasaray`ın da bulunduğu takımlarla karşılaşır
1 Ocak 2005 tarihinden itibaren AB genelinde uygulanmaya başlanan Uluslararası Finansal Raporlama Standardı’nın (IFRS) önümüzdeki yıldan itibaren ülkemizde de yürürlüğe girmesinden önce, Mazars, 50 Türk şirketi ile gerçekleştirdiği araştırmasını yayımladı...
Eski adı IAS (Uluslararası Muhasebe Standartları) olarak da bilinen bu sistemin ülkemizde de uygulanmasına ön ayak olan kurumlar arasından Sermaye Piyasası Kurulu ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu gelmektedir.
Uluslararası bir muhasebe standardına geçmenin avantajları kısaca şöyle açıklanmakta:
• Şeffaflık seviyesi artar
• Uluslararası piyasalardan fon toplamak imkanı artar
• Fon maliyeti azalır
• Likidite artar
• Rekabet gücü elde edilir
• Ekonomik birlik oluşturma çabalarında önemli bir engel ortadan kalkmış olur
• Uluslararası yatırım ve karşılaştırılabilme imkanı doğar
Türkiye’nin AB’ye vermiş olduğu niyet mektubunda da bir konu başlığı olarak belirtilmiş olan bu geçiş için Mazars’ın araştırmasına katılan şirketler şu cevapları veriyor:
• Türk şirketleri yüzde 86 oranında IFRS’e geçiş sürecine hazır
• Şirketlerin yüzde 69’u açılış raporlarını hazırlamış durumdalar
• Şirketlerin yüzde 67’si 2004 yılının neticelerini simüle etti
• Şirketlerin yüzde 80’i IFRS’e geçişi ciddi bir maliyet kalemi olarak görmemekte
• Şirketlerin yüzde 84’ü IFRS’in şirketler-arası karşılaştırmaları kolaylaştıracağını düşünüyor
• Şirketlerin yüzde 80’i geçiş sürecini hissedarlarına açıklamış durumdalar
• Şirketlerin yüzde 72’si çalışanlarını konu hakkında bilgilendirilmiş durumda
IFRS’i geliştiren kurum olan IASB (Uluslararası Muhasebe Standartları Kurulu) 1973 yılında kuruldu. IASB vakfı bünyesinde mütevelli heyeti, yönetim kurulu, Standart Danışma Komitesi, Uluslararası Finansal Raporlama Yorumlama Komitesi ve teknik işler yöneticisi ile ticari işler yöneticisi bulunmaktadır. Mütevelli heyeti, IASB’nin yönetiminde önemli bir role sahiptir. Bu heyet, geniş bir uluslararası temsiliyet sağlamak amacıyla dünyanın farklı coğrafik bölgelerindeki sermaye piyasalarının temsilcilerinden ve teknik bilgisi olan kişilerden oluşmaktadır. 24 kişiden oluşan mütevelli heyeti, genellikle 3 yıllığına atanır.
IASB’nin amaçları şu şekilde belirlenmiştir:
1) Dünyadaki sermaye piyasaları katılımcılarına yardım etmek ve diğer kullanıcıların ekonomik kararlar almalarını sağlamak için finansal tablolarda ve diğer finansal raporlarda yüksek kaliteli, şeffaf ve karşılaştırılabilir bilgi gerektiren, kamu yararına yüksek kaliteli, anlaşılabilir ve uygulanabilir tek bir evrensel muhasebe standartları seti geliştirmek.
2) Bu standartların kullanılmasını ve ciddi bir şekilde uygulanmasını teşvik etmek.
3) Yüksek kaliteli sonuçlar elde etmek için ulusal muhasebe standartları ve uluslararası muhasebe standartlarının uyumunu sağlamak.
İşte bu amaçlara hizmet eden standartları IASB, IFRS diye bilinen bildiri serisinde yayınlamaktadır.
