İzzet Bana & Estreyikas d` Estambol Korosu üçüncülükle

22 Eylül Perşembe günü İsrail`in Kudüs kentinde dördüncüsü gerçekleştirilen Festiladino, "Yeni Judeo- Espanyol Müzik Yarışması"na katılan İzzet Bana & Estreyikas d`Estambol Korosu hem Türkiye dışında kendilerini göstererek bir ilke imza attılar, hem de büyük başarı elde ettiler. Konuyla ilgili olarak Y

Toplum
9 Ocak 2008 Çarşamba
“İsrail’den herkese kucak dolusu sevgiler
Hepiniz artık Estreyikas d’Estambol müzik korosunu çok iyi tanıyorsunuz.
Hani şu çocuklardan oluşan ve en son Avrupa Yahudi Günü’nde Neve Şalom Kültür Merkezi’ni başarılı performansıyla yerinden oynatan İzzet Bana yönetimindeki koro.
İşte bu muhteşem çocuklar artık Türkiye dışında da kendilerini gösterme şansını yakaladılar  ve İsrail’de Kudüs  Tiyatrosu’nda 65 kişilik Kudüs  Senfoni Orkestrası eşliğinde şarkı söylediler.
Ladino dilini geliştirmek, yaşatmak ve canlı tutmak için yapılan çalışmaların bir parçası olan bu gösteri aslında bir yarışma. Dünyanın dört bir tarafındaki Ladino dilini kullanan cemaatlerden yollanan yeni Ladino bestelerin yarıştığı bir etkinlik. 11 yeni Ladino bestesinin biri çocuk şarkısıydı ve bu şarkıyı seslendirmek için bizim koromuz seçilmişti.
Bu onurlu görev için çocuklarımız İzzet Bana başkanlığında müzik öğretmeni Emine Çolak, gitarist İzi Eli ve piyanist Şima Altun’un da katıldığı provalarla çok kısa sürede yarışmaya hazırlandılar. Yarışacak parçanın yanı sıra  bir de gösteri parçasına eşlik edeceklerdi ve bu da onlara ayrı bir zevk veriyordu. Sonunda yarışma haftası geldi çattı ve anneli babalı kalabalık bir grupla asıl koronun sadece bir parçası olan 20 çocuk İsrail’e hareket etti.
Yarışmaya dört gün kala Kudüs’te bir gençlik yurdunun oteline yerleşen grup her gününü dolu dolu geçirdi. Provalar, yoğun turistik geziler, yemekler ve vazgeçilmez ziyaret yerleri olan Yad Vaşem ve Ağlama Duvarı.
22 Eylül  Perşembe günü heyecanın doruğa ulaştığı gündü. Sabah şehirde serbest dolaşarak heyecanlarını dağıtmaya çalışan çocuklar, öğlenden sonra genel provaya geçtiler ve ardından saat 20:30 da yarışma başladı. Zaten genel olarak yerinde durma zorluğu çeken çocukları artık durdurabilmek görevli anneler için çok zor oldu. Tiyatro binasının en büyük salonunda boş yer kalmamıştı. Yedinci sırada yarışacak olan çocukları desteklemek için gelen ailelerin heyecanının çocuklardan daha fazla olduğunu belirtmek yerinde olur sanırım, sanki sıra bizimkilere hiç gelmeyecek gibiydi.
Ama o da oldu ve çocuklarımız sahneye çıktılar. İnanın profesyonel şarkıcılar onların rahatlığı ve sahne performansının yanında acemi kalırlardı. Sanki her gün böyle büyük orkestralarla bu kadar büyük kalabalıklara şarkı söylermiş gibi rahattılar. Provalardan çok daha iyi bir performans sergileyen çocuklarımız en büyük alkışı aldılar. Yarışmacıların şarkıları bitince verilen arada, seyirciler biletlerinin arkasına yazdıkları şarkı sıra numarasıyla oylarını verdiler. Aranın ardından oy sayımı yapılıncaya kadar sahnelenen gösterilerin arasında, Moni Armoza çocuklarımızın da katıldığı selihot şarkılarından bir potpuriyi seslendirdi.
Bunu da başarıyla atlatan çocuklar yerlerine çekildikten sonra sonuçlar açıklanmaya başlandı ve Estreyikas D’Estambol’un Meksika’dan gelen ve müziğini Mati Levi, sözlerini Amalia Baruh, aranjmanını Daniel Shefi’nin yarattığı "Bendiços Los Diçhos" adlı şarkıyla üçüncü oldukları açıklandı. O anda orada olup da çocukların, İzzet Bana’nın, seyircilerin ve  baştan beri çocuklara büyük sempatiyle yaklaşan orkestra üyelerinin sevincini görmek gerekirdi. Bazı aile üyelerinin sevinç ve gurur gözyaşlarını tutamadıkları da gözlerden kaçmadı. Şilti öpenler, atlayıp zıplayanlar; e tabii çocukların hakkı bu sevinç. Otelde yapılan muhteşem kutlama eğlencesi de onların hakkıydı.
Evet,  İzzet Bana & Estreyikas d’Estambol korosu ilk yarışma deneyiminde üstelik yurt dışında aldıkları bu dereceyle gelecekte yapabileceklerinin küçük bir örneğini sergilemiş oldular. Onlara tüm yaşamları boyunca girecekleri her işte en az bu kadar başarılı olmaları temennisinde bulunmak yerinde olur. Tabii bu başarının arkasındaki güç olan eğitmenleri, aileleri ve sponsorlarını da unutmayıp ayrı ayrı kendilerine teşekkür etmek gerekli.
Sevgilerimle, gururlu bir baba Yusuf Kohen.”