Yurtdişinda da mankenlik yapmak istiyorum...

Batya KEBUDİMerve Karan nisan ayında katıldığı 2005 Türkiye Güzellik Yarışması`nda üçüncü seçildi. Şubat ayında Paris`te düzenlenecek olan Miss Europe yarışmasında ülkemizi temsil edecek. Bu yarışmada sms oylarınızla onu destekleyebilirsiniz.

Toplum
9 Ocak 2008 Çarşamba
Merve Karan henüz 23 yaşında. Güzel olduğu kadar da mütevazı oluşuyla ilgimi çekti. 2005 yılı Türkiye üçüncü güzeli olmanın haklı gururunu  yaşıyor. Merve, Mimar Sinan Üniversitesi Grafik Bölümü mezunu. Beş yıldır grafiker olarak yaptığı mesleğine şu an sanat yönetmeni olarak devam ediyor. İki seneden uzun  zamandır mankenlik yapan Merve, 1.80 boyunda ve 49 kilo. Birçok yabancı manken gibi o da 34 beden. Sağlıklı beslenmeye özen gösteren Merve, kaşerut kurallarına uyduğunu da dile getirdi.
Güzellik yarışmasına katılmaya nasıl karar verdin?
Aslında benim niyetim güzellik yarışmasına katılıp, yarışmayı kazanıp Türkiye güzeli olmak değildi. Ben mankenlik yapmak istiyordum. Türkiye’deki mankenlerden çok daha zayıf olduğum için kısa sürede ünlü modacılarla çalışma fırsatı buldum. Bu mesleğe yeni başlayan biri için bu da oldukça güzel bir başarı.
Sanırım ilk defa bir Yahudi genç kız böyle bir yarışmaya katıldı, değil mi?
Daha önce katılanlar olup olmadığını bilmiyorum. Galiba  ben bu yarışmada dereceye girerek Türkiye’de bir ilki gerçekleştirdim.
Güzellik yarışmasında neler yaşadın?
Hiç aklımda yokken bir anda yarışmaya karar verdim. Ailemin de onayını aldıktan sonra kendi kendime  iki resmimi ve formu göndererek şansımı denedim. Ön elemeye katıldım. Kısa bir süre sonra açıklanan sonuçlarda ilk yirmiye seçildiğimi öğrendim. Ardından on günlük bir kampa gittik. Yarışma gecesi için Uğurkan Erez’le koreografi çalışmalarının yanı sıra spor yaptık.  Bu süre içinde ailemizle konuşmamıza izin verilmiyordu. Kıyafet provaları yapıldı. Çok tatlı bir yorgunluktu. Amacım uğruna yaşadığım oldukça farklı bir deneyimdi.  Bu kamp süresince adayın güzelliğinin yanı sıra kültürlü ve  akıllı olmasına dikkat ediyorlar. Jüri üyeleri bu zaman içinde adayları yakından tanımaya özen gösteriyor. Yarışmadan bir gün önce son provayı yaptık. Yarışma gecesi heyecanlıydım. Üçüncü olduğumu duyduğum zaman inanılmaz bir mutluluk yaşadım. Yarışmanın bitişinde ailemizi gördük. Ertesi gün basın toplantısına katıldık.
Yarışmada üçüncü olduktan sonra hayatında ne değişti?
Hiçbir şey değişmedi. Aile yaşantım aynen devam ediyor.  Kariyerime çok olumlu etkileri oldu.  Basın defilelerde resmimi çekerdi ama gazetelerde yayınlanmazdı, güzellik yarışmasından sonra yayınlanmaya başladı. Bir de hayatım boyunca benim olacak çok güzel bir tacım var.
Kaç yaşına kadar mankenlik yapmayı düşünüyorsun?
Henüz kariyerimin çok başındayım. Daha uzun yıllar bu işi yapmak istiyorum. İlerde bir ajans sahibi olmayı çok istiyorum.
Bir defileye çıkmadan önceki hazırlıklarda neler yapıyorsunuz?
Defile günü sabahın erken saatlerinde çalışmaya başlıyoruz. Akşama kadar çalışıyoruz. Defileler genelde saat 21:00’de oluyor. O saate kadar hazırlıklar devam ediyor.
Defile kulisinden biraz bahseder misin?
İçerde gerçekten bir karmaşa yaşanıyor. Herkes kusursuz bir şekilde podyuma çıkmak istiyor. Haliyle herkes heyecanlı, ister istemez karışıklık oluyor.
Yurtdışı hayallerin var mı ?
Elbette. Yurtdışında mankenlik yapmayı çok istiyorum. Zaten bu konuda da çalışmalarım devam ediyor. Bir süre önce Milano moda haftasında mankenlik yaptım. Oradaki en büyük defilem Bora Aksu’nun defilesiydi. Gerçekten benim için kusursuz bir deneyimdi.
Dizi veya sinema filmi teklifi alıyor musun?
Birkaç teklif geldi. Ama ben öncelikle eğitim almak gerektiğine inanıyorum. Omuz Omuza adlı dizide birkaç bölüm oynadım. TRT’de sunuculuk yaptım. Şu anda en çok yapmak isteğim iş elbette ki mankenlik.
Günlük hayatında neler yapıyorsun?
Gün içinde defile, reklam filmi veya kliplerin görüşmelerine gidiyorum. Her gün yeni bir fırsat çıkıyor. Bugün seçmelere katılıp yarın olacak bir defileye katıldığım oluyor.
Bir davete katıldığın zaman kendi kıyafetlerini mi giyiyorsun?
Bu gibi özel gecelerde çeşitli modacılar bizlere sponsor oluyorlar. Ünlü modacılardan kıyafet alıyoruz. Gecenin bitiminde geri veriyoruz.
Sanat camiasından dost olmaz diyorlar. Sence ?
Kesinlikle katılıyorum.  Aynı işi paylaştığın insanlarla aranda her zaman bir çekişme oluyor.
Katılacağın Miss Europe’da seni neler bekliyor?
Şubat ayında Paris’te yapılacak olan yarışma için ocak ayında bir ay boyunca bir kampa gireceğim. Burada jüri üyeleri bizleri tanıyacak. Açıkçası zorlu bir dönem olacak. Bu yarışmaya 36 ülkeden kızlar katılıyor. Her ülkenin adayına o ülkede yaşayanlar oy verecek.Türkiye’den beni destekleyenlerin vereceği oylar yarışmayı kazanmamı sağlayacak.
Herkesin desteğine ihtiyacım var.