Temiz bir deniz mi? Yoksa konforlu bir otel mi?

Joelle PİNTOEylül ayına girdiğimiz bu günlerde eğer kısa bir tatile çıkma şansım olursa ne temiz denizden, ne de konfordan feragat etmek istemem diyebilirsiniz. Haklısınız da. Geçtiğimiz günlerde yazı uzatmak sevdasıyla iki günlüğüne Avşa`ya gittim ve bu kısa tatilden çok önemli bir ders aldım: İnternet`ten gördü&

Toplum
9 Ocak 2008 Çarşamba

Yaz tatiline çıkmak için herkesin gideceği mekanı seçerken baktığı kriterler vardır; temiz bir deniz, konforlu bir otel, gece hayatı, çılgın eğlence, güzel restoranlar... diye liste uzayıp gider.  İlk defa bir tatil yöresine yeterince araştırma yapmadan gittiğim için korktuğum başıma geldi; 3 saatlik bir yolculuktan sonra  temiz bir denize kavuşmama rağmen, Avşa’nın "en iyi" otelinin odasını gördükten sonra oradan kaçmak istedim.  İyi ki kaçmamışım; Eylül ayına girdiğimiz bu günlerde Avşa Adası’nın bir Cuma-Pazar tatili geçirmek için aslında kötü bir alternatif olmadığını gördüm.  Temiz bir denize girdim, kumlu bir plajda güneşlendim, kitabımı okudum, müziğimi dinledim.  Beş çayı (benim için kahvesi) keyfi yaptım, sahilde güneşin batışını seyrettim, akşamları Avşa’nın çarşısında incik boncuk baktım, keyifli yemekler yedim ve Pazar gününün sonunda kendimi baştaki olumsuzluğa rağmen çok dinlenmiş hissettim.  Ben iki günümü kumlu bir plajda geçirmeyi tercih ettim.  Fakat sadece dinlenmek ve denize girmek değil, turistik ve tarihi yerleri de görmek isterim derseniz, adanın gezilmesi gereken yerler listesinde Yiğitler Kalesi, Çınar Koyu İsmet’in yeri ve Şahin Tepesi de yer alıyor. 

Avşa’nın Çarşısı’nda  incik boncuk ve balık keyfi
Arkadaşlarım bilir; bir lokantada 20 kişilik bir masada yemek yesek bile 19 kişinin yemeği doğru gelirken benimki unutulur, geç gelir, yanlış gelir veya eksik gelir.  Salaş görünümüne aldanıp bir fiyasko beklediğim Avşa’daki Yarar Restaurant’ın garsonları beni utandırdı.  Salata, meze ve ızgara balıklarımızı tam vaktinde ve eksiksiz getiren garsonlar güler yüzlü ve hızlıydı.  Denizin tam üstünde masaları olan bu küçük balık lokantasında güzel bir deniz manzarasını seyrederek yediğimiz yemek çok keyifliydi.  Yalnız Avşa’nın yerel markası olan Bortaçina Şaraplarının haricinde bir şarap sorarsanız vay halinize.  Şef garson bunu kişisel bir hakaret olarak alabilir.  Lezzetli bir yemeğin ardından "illaki tatmanız gereken" tatlıları tadabilir ve kahvelerinizi yudumlayabilirsiniz.
Yemeğin ardından çarşıda bir yürüyüş yapmanızı tavsiye ederim; eğer tatil grubunuzda bayanlar varsa Avşa’nın küçük çarşısında onları saatlerce oyalayabilecek incik boncukçular mevcut; kolyeler, küpeler, boncuklu çantalar, işlemeli boncuklar...  Çarşının içinde ayrıca birkaç küçük bar ve pastane/ayvalık tostçusu karışımı cafeler de yer almakta. 
Yıllar boyunca birçok yazarın "Avşa’ya aşığım" temalı seyahat ve köşe yazılarını okumuştum.  Gitmek ise bu seneye nasip oldu.  Belki Büyükada’da doğup büyüdüğümden ve bugün bile her fırsatını bulduğum hafta sonu oraya gittiğimden, belki de konforsuz otellerinden dolayı Avşa Adası beni diğerleri kadar etkilemedi.  Bir daha varolmayacağını içten içe bilsem de,  Büyükada’yı çok seven bir adalı olarak, adayı hala denizinin temiz olduğu haliyle hatırlamayı yeğlerim.  İşte bu yüzden, tüm bu konforsuz otel problemine rağmen, temiz denizli kısa Avşa tatilim güzel geçti.  "Bir daha gitmek ister misin?" diye sorarlarsa, bir sürü görmediğim ve gitmek istediğim tatil yöresi varken dürüst cevabım hayır olur.  Fakat yazı uzatmak isteyenler veya uzun bir tatil planlayamayanlar için sadece 3 saat uzaklıktaki temiz denize girebilmek için düşünülebilir.   

Avşa’ya ulaşım
İstanbul’la Avşa arasındaki 72 deniz millik mesafeyi kat etmenin en hızlı yolu deniz otobüsleri.  Eğer denizin durumu iyi ise yolculuk 3 saat gibi kısa bir sürede tamamlanabiliyor. Deniz otobüsü biletlerini www.ido.com.tr’den on-line almak da mümkün. Mutlaka arabasıyla gitmek isteyenler, çok daha uzun bir yolculuk yapmayı göze alırlar ise, hızlı feribot yoluyla önce Bandırma’ya, oradan Erdek ve Avşa’ya ulaşabilirler. Benim size tavsiyem; Avşa adası yürüyerek gezilebilecek kadar küçük olduğundan ulaşım için deniz otobüslerini kullanmanız ve yolculuğa çıkmadan önce denizin durumunu öğrenmeniz.