Bu ay istifa eden eski Maliye Bakanı Binyamin Netanyahu, Likud başkanlığına adaylığını resmi olarak açıkladı
Geri çekilmenin tamamlanmasının ardından tüm gözler Filistin Yönetimi’ne çevrildi. Dünya kamuoyu Filistinlilerden sessiz ve bombasız günler beklerken, yaşanan intihar saldırısı, Filistinlileri birbirlerine düşürdü
Geçtiğimiz pazar günü Beerşeva’da meydana gelen intihar saldırısı ve Hamas teröristlerinden Muhammed Deif’in video kasedinin ortaya çıkması, son günlerde Filistin Yönetimi ile Hamas arasındaki gerilimi iyice arttırdı.
İsrail’in arananlar listesinde bulunan Muhammed Deif’in bir video kasetinde, İsrail’i yok edeceğine dair beyanda bulunması ve hemen ardından yaşanan intihar saldırısı, Filistin Yönetimi tarafından hoş karşılanmadı. FÖY Başkanı Mahmud Abbas’a yakın kaynaklar, bu yaşananların Şaron’un, diğer bir deyişle Filistinlilerin düşmanlarının eline koz vermekten başka bir işe yaramayacağını belirtti.
Filistin Yönetimi’ne yakın kaynaklar, "Tüm dünya Gazze’nin boşaltılması sırasında bizim sessizliği ve düzeni sağlamamızı bekliyor. Deif’in tehditleri ve bombalar, Filistinlilerinin uluslararası desteklerini kaybetmesine neden olacak" açıklamasını yaptı. Başka bir Filistinli yetkili ise Jerusalem Post Gazetesi’ne yaptığı açıklamada, Deif’in videoda verdiği mesajda Usame Bin Ladin gibi gözüktüğü yorumunu yaparak, "Bu video Hamas’a çok zarar verecek ve El-Kaide gibi gözükmesine neden olacaktır" dedi.
Beerşeva’da yaşanan intihar saldırısı ile ilgili olarak İslami Cihad ve El Fetih sorumluluk üstlenmesine rağmen, Filistin Yönetimi olaydan Hamas’ı sorumlu tuttu. FÖY İçişleri Bakanı, İslami hareketin, İsrail’in tuzağına düştüğünü dile getirdi. Bakanlıktan bir yetkili, "Bu saldırı Filistinlilerin çıkarlarına ters düşmektedir. Böyle bir saldırı kabul edilemez ve karşılıksız kalmayacaktır" açıklamasını yaptı.
Diğer taraftan Hamas Sözcüsü Muşi al-Masri, suçlamaları reddetti ve Hamas’ı silahsızlandırmaya çalışan Filistin Yönetimi’ni uyardı. Al-Masri, "Yönetimin, bize İsrail karşısında zafer getiren direniş silahlarımıza dokunmasına izin vermeyeceğiz" dedi. Masri, İsrail ile on yıl sürdürülen müzakerelerin beş yıllık silahlı mücadele ve ‘fedakarlığının’ sağladığı sonucu sağlayamadığını belirtti. İsrail’in Gazze Şeridi ve Batı Şeria’nın kuzeyinden çekilmiş olmasının ‘direnişin’ zaferi olduğunu dile getiren Masri, "Direniş artık tüm Filistinlilerin stratejik politikası olmuştur" dedi.
Gelecek Ocak ayında gerçekleşecek meclis seçimleri ile ilgili olarak da Hamas’ın büyük bir zafer kazanacağını vurgulayan Masri, "Belediye seçimleri sırasında Filistinlilerin büyük çoğunluğu direniş yolunu seçti, yasama seçimlerinde de aynı şey olacak" dedi.
