1917 - Osmanlı hakimiyetinin Ortadoğu`da sona ermesinin ardından Britanya Krallığı Filistin topraklarını yönetmeye basladı bu toprakların içinde Gazze Şeridi de vardı.1947 - Birlesmis Milletler bir Yahudi Devleti`nin kurulmasına onay verdi, ancak bu sınırların içine Gazze seridi dahil edilmedi.
Ey İsrail halkı,
Beklenen gün geldi. Gazze ve Batı Şeria’nın boşaltılmasını attığımız adımların en zoru olarak kabul etmeliyiz. Kişisel olarak bu adım benim için kabul edilmesi çok zor. Knesset’in açıkça kabul etmemesine rağmen geri çekilme ile ilgili alınan bu karar hükümet tarihinde üstlenilmesi güç bir görev olarak görülmeli.
Netzarim ve Kfar Darom’da mevcudiyetimizi devam ettirmek hepimizin isteğidir. Ancak, ülkemizde, bölgede ve dünyada değişen gerçekler farklı yolda ilerlememizi gerektirdi. Gazze’nin sonsuza kadar bizim olamayacağı kesin bir gerçek. Orada yaşayan bir milyondan fazla Filistinli var. Toplama kamplarında fakirlik içinde yaşayan Filistinlilerin her geçen gün sayıları artıyor ve gelecekten hiçbir umutları yok.
Geri çekilmenin zayıflık yada güçle hiçbir ilgisi yok. Filistinlilerle barış yolunda pek çok anlaşma yapıldı. Yapılan tüm anlaşmalar nefret ve fanatizm yüzünden iptal edildi. İki sene önce ilan ettiğim, "tek taraflı geri çekilme planı" İsrail’in bu gerçeğe verdiği cevaptır. Bu plan iki tarafta yaşanan kayıplara son verecek. İsrail ordusu güvenlik duvarının arkasında ayrı bir güvenlik şeridi oluşturmaya devam edecek. Savaşmaya devam edenler İsrail güvenlik güçleri ile karşı karşıya gelecek.
Şimdi Filistinliler bir devlet olabilmenin ilk deneyimini yaşayacaklar. Terör örgütleri ile savaşıp, onların alt yapılarını yok ederek bizimle barış masasına oturacaklar. Dünya kamuoyu, Filistinlilerden cevap bekliyor. Barışa zeytin dalı ile yaklaşacağız.
Geri çekilme İsrail’in iç meseleleri ile uğraşmasına izin verecek. Ekonomik politikamızda, sosyal sınıflar arası farkı kapatmaya çalışacağız. Fakirliğe karşı savaş açacağız. Ülkedeki her vatandaşın eğitimini ve kişisel güvenliğini arttıracağız.
Geri çekilmeye karşı olanlar ulusumuzda büyük yaralar açtı. Karşı olanların acılarını, haykırışlarını anlayışla karşılıyorum. Ancak savaşırken ve tartışırken biz tek bir ulusuz.
