Terör tatil yapmıyor

Kavram
9 Ocak 2008 Çarşamba
Mısır'ın en önemli turizm merkezlerinden Kızıldeniz kıyısındaki Şarm El Şeyh, 22 Temmuz gecesi ülkenin 1981'den bu yana yaşadığı en büyük terör saldırısına hedef oldu. Eş zamanlı gerçekleştirilen üç bombalı saldırının bilançosu 88 ölü, 200'ün üzerinde yaralı   Terör geçtiğimiz cumartesi, turizm cenneti Mısır'ı vurdu. Ülkenin en önemli turizm merkezi Şarm El-Şeyh'i hedef alan teröristler gerçekleştirdikleri eş zamanlı intihar saldırılarıyla en az 88 kişinin ölümüne, 200'den fazla insanın da yaralanmasına neden oldu. Saldırının ardından bölgede bulunan dört Türk turistten haber alınamadığı belirtilmişti. Önce Erhan Divlecen ve Bilgehan Yalçın'ın hayatını kaybettiği bildirildi. Ardından Türkiye'nin Kahire Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Nihat Civaner tarafından Safiye Güler Yavuz'un hayatını kaybettiği açıklandı. Bilgehan Yalçın'ın saldırılarda yaralanan eşi Çağla Yalçın askeri uçakla Ankara'ya getirildi. Saldırı geçmişte de terör eylemlerinden nasibini almış ülkede bu güne kadar gerçekleştirilen en kanlı eylem olma özelliğini taşıyor. Saldırının detaylarını inceleyen uzmanlar, saldırının çok detaylı planlandığını ve aynı şekilde hayata geçirildiğini belirtiyor. Cumartesi günü sabaha karşı 1:15'de harekete geçen bomba yüklü iki aracın hedefinin en fazla 3 km. ötesinde bir bavula yerleştirilen üçüncü bir bomba da eş zamanlı olarak patlatıldı. Seçilen bölgeler turistlerin çok yoğun olduğu yerler olsa da 88 kişinin hayatını kaybettiği olaylarda turistlerden çok Mısır vatandaşları hayatını kaybetti. Olayların ardından Mısır ve Suriye'de El-Kaide'nin bir uzantısı olarak bilinen Abdullah Azzam Tugayı saldırıyı üstlendi. Aynı örgüt geçtiğimiz Ekim ayında Taba bölgesinde 34 kişinin ölümü ile sonuçlanan saldırıyı da üstlenmişti. Saldırıların gerçekten Abdullah Azzam Tugayı tarafından gerçekleştirildiği kesinleşmemekle birlikte, Mısırlı uzmanlar Ekim ayındaki Taba saldırısı ile bu saldırı arasında büyük paralellikler olduğuna dikkat çekiyor. İki araç ve bir çuval içine yerleştirilen bombaların toplam ağırlığının 500 kg'ı bulduğu belirtiliyor. Olay sırasında başta Avrupa ülkeleri olmak üzere bölgede çok sayıda turist bulunuyordu. Olayların ardından turistlerin kafileler halinde bölgeden ayrıldığı ve hava yolu şirketlerinin bölgeden çıkışları kolaylaştırmak için daha yüksek yolcu kapasiteli uçaklarını bu rotaya tahsis ettiği belirtiliyor. Bu arada olaylardan bir gün sonra bir başka örgütün daha saldırıların sorumluluğunu üstlendiği belirtiliyor. Adının Mısır Mücahitleri olduğunu açıklayan grup, İsraillilerin ve Hıristiyanların Mısır'ı terk etmesi için bu saldırıların bir uyarı olduğunu belirtti.   Mısırlı aşırılar: Saldırıların arkasında İsrail var   88 kişinin hayatını kaybettiği saldırılardan bir gün sonra Mısırlı aşırı uçlar saldırının sorumlusu olarak İsrail'i gösterdi. Saldırılarda hayatını kaybedenlerin büyük bölümünün Mısır vatansdaşı olması nedeniyle böyle bir iddia ortaya atıldığı belirtildi. Mısırlı Müslüman Kardeşler örgütü üyeleri ve Mısır Parlamentosu üyesi Ala Hasnin'in El Cezire Televizyonu'na verdiği beyanatta bu iddia dile getirildi. İsrail'in böyle bir saldırıyı düzenleme nedeni olarak Filistin ile gündemde olan Geri Çekilme sürecinden cayma isteği gösterildi. İddiayı gündeme getiren kişiler İsraillilerin Sina'dan Mısır'a çok kolay şartlarda giriş yapabildiğini de belirtiyor. İsrail'in terörün bölgeye yayıldığını kanıtlamak istediğini ve bu nedenle böyle bir saldırıya ihtiyaç duyduğu iddia edildi. Olay günü Sina'da 10 bin kadar İsrailli turist vardı. Ancak olayların olduğu bölgeden daha kuzeyde bulundukları için saldırılardan yara almadan kurtuldular. Olayın ardından İsrailli turistlerin bölgede tatillerini sürdürdükleri, yeni turisterinde Sina'da bölgeye giriş yaptığı belirtildi. Bu arada saldırının ardında İsrailli Araplar olduğuna yönelik söylentilerin yayılması, olay sırasında bölgede bulunan İsrailli Arapları zor durumda bıraktı. Mısırlı yetkililerle yaşayabilecekleri olası zorluklardan dolayı ülkeyi terk etmek istemeyen İsrailli Araplar, adeta tail yaptıkları lüks otellerde mahsur kaldı. İsrailli Araplar eve dönmek için söylentiler nedeniyle oluşan gerginliğin sona ermesini bekliyor. Bölgede gerginliği arttıran neden, cumartesi günü eşzamanlı saldırılarda kullanılan araçlardan birinin üzerinde Taba plakası bulunması. İsrailliler bölgeye giriş yaptıklarında araçlarındaki İsrail plakasının üzerine geçici Taba plakaları takmak zorundalar. Bu nedenle bölgede araçlarıyla bulunan tüm İsrailli Araplar, Taba plakalarından dolayı potansiyel birer saldırgan olarak görülüyor. Saldırıdan bir gün sonra İsrailli Arapların yoğun olarak kullandığı Baron Oteli yetkilileri tüm İsrailli müşterilerini arayarak araçlarını otelin otoparkından çıkarmalarını istedi. Otelin yakınındaki yola park edilen araçlar, bu kez çevredeki esnafı rahatsız ettiği için İsrailli turistler ile bölge halkı arasında sorunlar yaşanıyor. Bölge halkının aksine, Şarm El-Şeyh'te tail yapan diğer turistler saldırı ile İsraillilerin arasında bir bağlantı olabileceğine inanmıyor.   Piramitlerde başarısız saldırı girişimi   Eş zamanlı bomba saldırısının ardından geçtiğimiz pazar günü bir terörist Giza Piramiti'ne birkaç kilometre uzak bir mesafede bir intihar saldırısı düzenledi. Ağır yaralanan teröristin dışında saldırda zarar gören olmadı. Yetkililer saldırganın asıl hedefinin bölgeye çok yakın olan Kerdesa'daki turistik pazar olduğunu iddia ediyor. Bir çuval içine saklanan bomba, saldırganın istemi dışında ateşlenince saldırgan hedeflediği bölgeye ulaşamadan patlama gerçekleşti. Mısır güvenlik güçleri saldırıların ardından başta Kahire olmak üzere ülke genelinde güvenlik önlemlerini en üst seviyeye çıkartmıştı. Saldırı ile ilgili olarak 70 kişiyi gözaltına alan polis, şüphelilerin son olaylar ve geçen Ekim ayında Taba?da meydana gelen ve 34 kişinin hayatını kaybettiği olaylar ile bağlantılarının incelendiklerini belirtti. Mısır Bakanı Mübarek de olayların ardından Şarm El-Şeyh'e uçarak incelemelere bizzat katıldı.   Mısır'da terörün yakın tarihi   21 Ekim 1992 ?Terörisler bir turist otobüsüne saldırdı. Bir İngiliz kadın öldürüldü, iki İngiliz turist yaralandı. Bu olay Mısır'da bir turistin hayatını kaybetmesi ile sonuçlanan ilk terör saldırısı olarak tarihe geçti   26 Şubat 1993 ? Kahire'nin merkezinde bir kahvede meydana gelen saldırıda bir Türk, Bir İsveç'li ve bir Mısır'lı öldü, 20 kişi yaralandı   8 Haziran 1993 ? Kahire'de, Piramit Yolu'nda tur otobüsünün yanında patlayan bomba iki Mısırlıyı öldürdü. Aralarında turistlerin de olduğu 22 kişi yaralandı   27 Ekim 1993 ? Akli dengesi yerinde olmadığı belirlenen bir saldırgan Kahire'nin lüks bir otelinde iki Amerikalı işadamını ve iki turisti öldürdü   4 Mart 1994 ? Nil kıyısında düzenlenen silahlı saldırıda bir Alman turist ağır yaralandı.   26 Ağustos 1994 ? Güney Mısır'da bir tur otobüsüne düzenlenen saldırıda bir İspanyol çocuk hayatını kaybetti   27 Eylül 1994 ? Kızıldeniz kıyısında Hurghada Oteli'nde düzenlenen silahlı saldırıda iki Alman turist ve İki Mısırlı hayatını kaybetti   23 Ekim 1994 ? Bir minibus saldırısında bir İngiliz turist öldürüldü, Üç İngiliz yaralandı   18 Nisan 1996 ? Teröristler 18 Yunanlı turisti Piramit bölgesinde öldürdü   18 Eylül 1997 ? Kahire'deki Mısır Müzesi'nin dışında gerçekleştirilen silahlı ve bombalı saldırıda dokuz Alman turist ve Mısırlı tur şöförleri öldürüldü.   17 Kasım 1997 ? Teröristler ülkenin güney bölgesinde düzenledikleri saldırıda 58 turist hayatını kaybetti. Olaylarda üç Mısırlı polis ve altı saldırgan da öldü.   7 Ekim 2004 ? Mısır'ın İsrail sınırında yer alan Taba Hilton Oteli'nde ve iki plajda gerçekleştirilen saldırıda 34 kişi hayatını kaybetti   7 Nisan 2005 ? Kahire pazarında düzenlenen intihar saldırısında bir Amerikalı ve bir Fransız turist hayatını kaybetti. İntihar komandosu da öldü   30 Nisan 2005 ? Kahire'deki Mısır Müzesi yakınında düzenlenen intihar saldırısında yedi kişi yaralandı   23 Temmuz 2005 - Kızıldeniz kıyısındaki Şarm El-Şeyh bölgesinde düzenlenen saldırılarda en az 88 kişi öldü 200'ün üzerinde kişi yaralandı.   Şarm El-Şeyh neden önemli?   Mısır'ın en ünlü tatil beldelerinden biri olan Şarm El-Şeyh bölgesi sualtı zenginlikleri nedeniyle öncelikle dalış tutkunlarının en büyük tutkusu. Sina dağları ile Kızıl Deniz arasında konuşlanan bölgede dünyaca ünlü otel ve lokantaların yanı sıra ünlü su altı okulları da yer alıyor. Bir turizm cenneti olmadan önce coğrafi konumuyla Mısır için stratejik bir öneme sahip olan bölge İsrail ile yaşanan kanlı yıllar boyunca, İsrail gemilerinin Kızıldeniz'e giriş ve çıkışlarını engelliyordu. Daha önce haritalarda bile gözükmeyen bölge dünyanın dikkatini bu olay ile çekti. 1979 yılında İsrail ile imzalanan barış anlaşmasıyla bölgenin kaderi değişti ve hızla başta dalış meraklıları olmak üzere tatilcilerin dikkatini çekmeye başladı. Şarm El-Şeyh özellikle Avrupalı, İsrailli ve petrol zengini Arap ülkelerinden turistlerin tercihi. Bölge tatilciler için olduğu kadar politik anlamda da önemli. Mısır, ülkesinde gerçekleştirilecek önemli zirveler için bu bölgeyi kullanıyor. Hüsnü Mübarek kış aylarını bölgede bulunan evinde geçiriyor ve ülkeyi ziyaret eden yabancı konuklar bu bölgede ağırlanıyor.